Bu araziye ne olacak?

Bir zamanlar şehrin en güzel parsellerinde mukim bölge müdürlüklerinin varlığıyla övündüğümüz bu güzel şehrin üzerine yerel tabirle adeta ölü toprağı serilmiş durumda. Deprem, pandemi, ekonomik sıkıntılar derken her kurumda büyük bir sessizlik hakim. 

Elazığ özellikle 80’li yıllardan sonra memur ve işçi kenti olmuş, sanayi gelişimini çevre illere nazaran değerlendirememiştir. Son yıllarda Organize Sanayi Bölgesi’ndeki atılım ise geç kalınmış bir kazanımdır. 

HAYAL ETTİK, UMUT BAĞLADIK ŞİMDİLERDE YERLERİNDE YELLER ESİYOR!

Takvim yaprakları 2009 yılını gösterdiğinde şehrin merkezinde bulunan ve birçok belediye başkanının hayalini taşıyan Olgunlar Mahallesi’ndeki Sebze Hali’ni şehrin uzak bir noktasına taşıma hayali o dönem Süleyman Selmanoğlu’na nasip olmuştu. Konumu itibariyle oldukça güzel olan bu araziyi Türkiye’nin birçok ilinde alışveriş merkezleri inşa eden Multi Mall şirketi yüksek bir rakama satın almıştı. O dönemlerde Ankara, Mersin başta olmak üzere Forum Alışveriş Merkezleri inşa eden bu firma Elazığ’a da aynı projeyi yapmayı taahhüt etmiş ve aradan 12 yıl geçmesine rağmen araziye bir çivi çakılmamıştı. Bahse konu firma tarafından Elazığ’a düşünülen Forum Alışveriş Merkezi’nin yapılması beklenirken, ilgili firmanın başka bir kişiye araziyi yine fahiş bir rakamla sattığı haberleri geldi. Şimdilerde arazinin akıbeti nedir diye soracak olursanız yerinde yeller estiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Şimdi şunu sormak istiyoruz? 

Başkan Selmanoğlu döneminde satışı gerçekleşen Sebze Hali arazisini alan ilgili firmanın tasarrufunun ne olacağı, nasıl bir yatırım yapacağı ve hangi sürede tamamlayacağı konusunda bir taahhüt alınması şehrin menfaatine olmayacak mıydı?

Konumu itibariyle şehrin merkezinde olan bu arazinin etrafı çevrili, içerisi ise adeta derin bir kuyuyu arındırmakta. 
Ya biz kendimizi iyi anlatamadık! Ya da araziden gelen güzel parayla günü değerlendirdik. Oysaki mahalli idarelerin arsa satışlarından sonra da şehre yatırımı teşvik etmek gibi bir dertlerinin olması gerekmez mi? İşte kıymetli başkanların bu kente yapacakları en büyük hizmet bu olsa gerek...Olgunlar Mahallesi’nden bir drone kaldırsanız 27 bin metrekare arazinin ne denli içler acısı bir halde olduğunu anlarsınız…

BÜYÜK BÜYÜK REZİDANSLAR OLMAZSA OLMAZIMIZ!

Şehirde atıl durumda olan eski sebze halinin yanı sıra İLBANK tarafından satışı yapılan ve yine ülkede büyük projelere imza atan bir firmanın aldığı arsanın da akıbeti aynı durumda. Kamu arazilerini alan bu firmalar her ne hikmetse büyük istihdam alanı oluşturacağız dedikleri projelere şimdilerde konut yapmakta.

Tıpkı eski sebze halinde olduğu gibi İLBANK arazisinde de ilgili firma ile bir taahhüt sözleşmesinin yapılması bu arazide nasıl bir yatırım yapılacağı ifade edilebilirdi. Geldiğimiz nokta itibariyle büyük bir deprem geçirmiş bu aziz diyarda konut ihtiyacı hasıl olmuş ki; o arazide rezidans inşa edilmekte. 

MİSLAND GİBİ BÜYÜK BİR PROJEYİ ELİMİZDEN KAÇIRDIK!

Sevelim, sevmeyelim ama bu şehrin ikinci büyük holdingi statüsünde olan Mis Holding’in geçmiş dönemlerdeki yatırımları bu şehre birçok katma değer sağlamıştı. Neden ikinci büyük holdingi dediğimizi de biraz açalım. Yıllar önce Keban Barajı inşa edildiğinde arazileri su altında kalan Kebanlılara devletimiz güzel paralar ödemiş ve insanlar bu yatırımlarını güzel bir birliktelik kurarak değerlendirmişlerdi. O yıllarda merhum Nurettin Ergücü’nün öncülüğünde Keban Holding kurularak şehirde güzel yatırımlar yapılmış ‘Büyük Elazığ Oteli’ gibi şehrin ilk 4 yıldızlı oteli inşa edilmişti. İşte Keban Holding’in ardından ikinci büyük Mis Holding şehirde güzel yatırımlara öncülük etmişti.

Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Demirbağ’ın büyük projesi MİSLAND geçmiş yıllarda hayat bulmuş, insanların bol oksijen aldığı içerisinde birçok sosyal donatı alanlarının olduğu devasa bir merkez Elazığlılara hizmet etmeye başlamıştı.
Şehrin büyük kayıplarından olan MİSLAND hem istihdam alanları hem de konumu itibariyle aradan yıllar geçmesine rağmen hala konuşulan ve iç geçirdiğimiz projelerden biri olmuştu.

Bizi aslında bitiren, sürekli geri götüren özelliğimiz içimizde birbirimizi yememiz ve yeri geldiğinde hasetliğimizdir.
Böylesi büyük bir projenin şimdilerde devam ettiğini düşündüğümüzde ekonomimize olan kazanımını tartışmanın yersiz olacağını söyleyebiliriz. MİSLAND, il dışından gelen misafirlerin uğrak yeriydi. İçerisinde Luna Park dâhil olmak üzere birçok gezinti alanı bulunmaktaydı. Şimdi ne oldu derseniz? Evet, makûs talihe orası da eklenerek büyük büyük rezidanslara ev sahipliği yapmakta.

Ya kendimize geleceğiz, ya da böyle gelmiş böyle gidecek diyerek sadece konuşmakla kendimizi avutacağız.
Hani haberimizin başlangıcında şehrin üzerinde kara bulutlar olduğunu belirtmiştik ya; bu saatten sonra şapkamızı önümüze alarak daha iyi düşünmeli ve kentin önündeki engelleri kaldırmalıyız.
Kimin üzerine ne düşüyorsa harfiyen yerine getirmesi ileride evlatlarımıza bırakacağımız en güzel miras olmaz mı? Gülşah Altaş - ELİYGAD