Prof.Dr.Yüksel Savucu Hedeflerini Anlattı

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Yüksel Savucu, hedeflerini ve projelerini, Elazığ Fırat Gazetesi'ne anlattı…

Prof.Dr.Yüksel Savucu Hedeflerini Anlattı

Elazığlı hemşerimiz Fırat Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Savucu, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne aday olduğunu açıklamıştı. Yurt içinde ve yurt dışında birçok çalışmanın içerisinde yer alan Prof. Dr. Yüksel Savucu, sosyal projelerde de sıkça adından söz ettirirken, Fırat Gazetesi’ne rektörlük adaylığı sürecindeki gelişmeleri ve hedeflerini anlattı.

SAVUCU NEDEN REKTÖR ADAYI OLDU?

1996 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nden mezun olan Yüksel Savucu şu açıklamalarda bulundu;

“Bu Süreci, bütün spor bilimcilerinin gerçekleştirmesi gereken bir süreç gibi düşündüm. Çünkü bütün bilim alanlarında rektörlükle ilgili çalışmalar, hatta rektörler var iken, spor biliminde böyle bir adayın olmaması bizim alanımız için bir kayıptı. Kaldı ki bu süreçte birden fazla aday var. Yüksel Savucu neden rektör adayı oldu diye soracak olursanız, 1996 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) mezun oldum. Almış olduğum bilgi, beceri benim bu görevi layıkıyla yapabileceğimi gösteriyor. Bu bilgi ve beceriyi zaman içinde Milli Eğitimde öğretmenlikle birlikte, akabinde Fırat Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olmamın ardından şu anki görevime kadar tecrübelerimle aktardığımı düşünüyorum. Neden rektörlük gibi bir yöneticilik olmasın? Çünkü yaklaşık 25 yıllık eğitim hayatımda 10 yıldan fazla bir süre müdür yardımcılığı, yüksekokul müdürlüğü, dekan yardımcılığı ve dekanlık gibi görevler yürüttüm. Bu tecrübemi bir şekilde rektörlükte de göstermek istedim. Bu amaçla yola çıktım. “

'SPOR, GERÇEK BİR OLGU'

“Spor belki uygulamada insanlar için farklı bir bilim olarak görülebilir ancak hayatımızın her aşamasında spor var. Spor, gerçek bir olgu. Günümüzde pandemiyi yaşıyoruz. Bu salgında bile sporun bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri, tartışılmaz. Önemli olan sportif bilgi ve beceriyi, teorik ve uygulama alanına yayabilmek. Bununla ilgili bilim adamlarını, spor adamlarını bu alanda kullanabilmek. Gerek sağlık, gerek sosyal etkinlik ve gerekse de sportif etkinliklerle kendi alanımızı ölü görmüyoruz. Bu alanda bir çok çalışmamız var. Sporun aslında evrensel bir olgu olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz.”

'BÖLGEDE ETKEN BİR ÜNİVERSİTEYİZ'

“Spor Bilimlerinde son zamanlarda artan akademisyenler, bütün alanlarda da görülebiliyor. Spor alanında akademisyen arkadaşlarımızın giderek çoğalmasını da önemsiyoruz. Kişi spor yaparak hayatına başlıyor, spor ile birlikte de zamanla bilim adamına dönüşüyor. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Spor alanından bir çok adayın çıkması da aslında sporun ne kadar çok önemli olduğunu, insanların hayatlarına da ciddi katkılarda bulunduğunu gözlemliyoruz. Elazığ’daki Spor Bilimleri Fakültesinde, çok ciddi derecede öğretim görevlilerimiz, doçentlerimiz ve profesörlerimiz var. Bu da özellikle bölgede etken bir üniversite olduğumuzu ortaya koyuyor.”

'ONLINE SINAV SİSTEMİMİZ, POPÜLER BİR HALE GELDİ'

“Bizim daha önce yaklaşık 6 yıldır online bir sınav sistemimiz var. Bu sistemimiz hazır ve yıllar içerisinde eksikliklerini gidererek, kişilerin çok daha uygun bir sınav yapabileceği bir sisteme dönüştürdük.  Pandemiyle birlikte bir çok şeyin uzaktan yapılması, bizim sınav sistemimizin değerini arttırdı. Yakın bir zamanda bazı üniversiteler bizim sistemimizle ilgili bilgiler istedi. Biz kendilerine yardımcı olmaya çalıştık. Netice itibarıyla uygulama önemli. Ancak hastalık gibi durumlar, sosyal mesafenin uygulanması gereken alanlar, bizim sınav sistemimizi daha popüler hale getirdi.”

'SAVUCU’NUN EN BÜYÜK PROJESİ, NE?'

“Yaklaşık 6 aydır rektörlük çalışmalarını gerçekleştiriyordum. Başvuruyu yaptıktan sonra da mülakat dönemini bekliyorum. Çalışmalarımı, projelerimi tasarladım ve bunu YÖK’e sundum. Bu göreve hazır olmamam mümkün değil. Yaşamış olduğum alan içerisinde bilgi ve tecrübelerimi aktarmaya devam edeceğim. En büyük projem; üniversitelerin aslında bir eğitim kampüsü olmasıdır. Bu kampüsün içerisinde aynı zamanda uluslararası bir yapılanmanın olmasını da hedefliyoruz. Fırat Üniversitesi bunu zaman içerisinde kısmen de olsa başarmış bir üniversite. Burada görmüş olduğumuz tecrübeleri Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ne yansıtmak istiyorum. Biliyorsunuz yaşanmış bir takım terör bağlantılı olaylar olduğu için hem öğrenci bazında seçimde sıkıntılar yaşandı, hem de öğretim elemanı noktasında sorunlar yaşanmıştı. Bunu telafi etme adına kendi çalışmalarım ve uluslararası çalışmaları bu üniversiteye uygulama planlarım var.”

'CUMHURBAŞKANIMIZ BİZİ BU GÖREVE LAYIK GÖRÜRSE…'

“İnsanlar bir göreve talip olurken bir amaca sahiptir. Bütün rektörler için bu geçerlidir. Belki hiç düşünülmeyen şeyleri rektör olduğunda uygulama fırsatı bulabilir. Dicle Üniversitesi’ni inceledim. İnanın Elazığ, Diyarbakır ve Malatya, birbirlerine paralel ilerleyen büyük üniversiteler. Biz bu toprakların insanlarıyız. Bu topraklara hizmet ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu görev bizlere layık görülürse, hiç kuşku yok ki burada yaptığımız görevi Diyarbakır’da da daha iyi yapmaya çalışacağız.”

'ELAZIĞ İLE DİYARBAKIR ARASINDAKİ FARKLAR NELER?'

“İl bazında Elazığ ve Diyarbakır arasındaki fark, Diyarbakır’ın büyükşehir olmasıdır. Üniversite bazında ise azalan bir potansiyel var. Bu seviyenin daha üzerine çıkartabilmek için daha da fazla çalışma gerek. Eğitim öğretim seviyesini gözden geçirerek, öğretim elemanının sayısını arttırmak gerek. Tabi ki alanında yetişen elemanlar. Dicle Üniversitesi’nde eczacılık, hukuk fakültesi, travmatoloji, organ nakillerinin yapıldığı alanlar var. Mevcut durumun yanında eksikliklerin görülmesiyle, katkı yapabileceğimiz ciddi bir ekiple, oradaki personellerle önemli bir çalışma gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. Oradaki personellerin de gayet iyi seviyede olduğunu düşünüyorum. Yoksa üniversitensin çok şeye ihtiyacı var, ben gidip bölgeyi, üniversiteyi kurtaracağım heves ile o yola çıkmıyoruz. Kendimiz neler katabiliriz?”

'İLK HEDEFİM; İYİ BİR EKİP KURARAK, İYİ BİR STRATEJİYLE PLANLAMA YAPMAK'

“Yurt dışında eğitimler almış bir insanım. Yurt içi ya da dışındaki çalışmalarımı, kendi alanım ya da dışında Dicle Üniversitesi’ne aktarmaya çalışacağım.  İlk hedefim; iyi bir ekip kurarak, iyi bir stratejiyle planlama yapmak.”

'SPOR BÖLÜMLERİNDE YABANCI DİLLE EĞİTİM YAPMAK KOLAY DEĞİL'

“Beden eğitimi ve spor bölümlerinde yabancı dille eğitim yapmak kolay değil. Çok fazla üniversitede bu olmadı ancak bize nasip oldu. İyi bir teorik bilgi, bu bilgilerin bir kısmını İngilizce olarak aldım. Hiç kuşku yok ki eğitim sistemimizde yaşadığımız kayıplardan biri de, ilkokuldan üniversiteye kadar almış olduğumuz zorunlu İngilizce eğitiminin faydalı olmamasıdır. İlkokul düzeyinde İngilizce eğitimi alırken üniversitede ne okuduğunuzu anlayabiliyorsunuz, ne de bunu yazıya dökebiliyorsunuz. Bu sistemden kaynaklanan bir bozukluk. Mevcut bakanlık bu sorunu çözmeye çalışıyor. Ben de bunun mağdurlarındanım. ODTÜ’ye başladığımda bir anda kendimi bir boşlukta hissettim. İngilizce hazırlık okumak zorunda kaldım. Bu hazırlığı da beden eğitimciyim ancak okuduğum kursta, mühendislik ve fen bilimleri öğrencileriyle birlikte okumak durumunda kaldım. Haliyle geçmişteki yetersiz İngilizce eğitimim beni zorladı ancak daha sonraki İngilizce eğitimim beni buralara kadar getirdi.”

'REKREASYON VE ANTRENÖRLÜK BÖLÜMÜ İÇİN 200 CİVARINDA BİR BARAJ DÜŞÜNÜYORUZ'

“Bu yıl online sınav sistemimiz konusunda Ağustos ayının ortalarında bir başvuru düşünüyoruz. Şu anda henüz puan konusuna karar vermedik. Puanları arttırmayı düşünüyoruz ancak spor liselerinin puan tabanları 150. Öğrenciler buraya bir spor eğitimi alarak gelmeye çalışıyor. Öğrencilerin burada okumak, hakkı. Buna müdahale etmeyeceğiz. Fakat öğretmenlik bölümü için YÖK’ten belirlenen bir sistem var. İlk 800 bin içindeki insanları alabiliriz. Bunun haricinde rekreasyon ve antrenörlük bölümü için 200 civarında bir baraj düşünüyoruz. Fakültemizin yönetim kuruluyla birlikte henüz nihai bir karar vermedik. Bu şu açıdan önemli; puanı arttırırsak, öğrenci kalitesini de arttırmış oluruz. Bu insanlar mezun olduğunda KPSS sınavına giriyor ve atanabilmeleri için de kendi alanlarıyla ilgili derslere vakıf olabilmeleridir. Öğrenci kalitesi arttığında anlama kapasitesinin de artacağını düşünüyoruz. Son düzenlemeleri yapıp Ağustos ayında belirleme olacak. Ülkemizdeki bir çok üniversite ilanlara başladı. Elazığlı arkadaşlarımız üniversitelerin web sayfalarını takip etsin. Türkiye genelinde ciddi derecede alımlar başladı. Her yere şanslarını denesinler.”

'ÜLKEMİZDE EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİR İHTİYAÇ'

“Ülkemizde eğitim ve öğretim bir ihtiyaç. Üniversitelerdeki amaç da bu ihtiyacı en üst seviyede sağlayabilmek. Biz de bunun için varız. İlla bunun için de rektör olmaya gerek yok. Öğretim elemanı, tamamen bu işin içinde. Kendisine verilen bilgiyi öğrenciye doğru bir şekilde aktarmak. Biz bunu yapmakla yükümlüyüz. Amacımız da bu. Öğretim üyesi, dekan, rektör, ne olursa olsun amacımız tamamen bu.”