Prof.Dr. Erol KELEŞ'ten Önemli Açıklamalar

Elazığ Online Haber Ekibi, Türkiye'yi etkisi altına alan koronavirüsle ilgili Fırat Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol KELEŞ ile röportaj gerçekleştirdi. İşte Prof. Dr. KELEŞ'in açıklamaları ve o röportaj...

Prof.Dr. Erol KELEŞ'ten Önemli Açıklamalar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sayılarla, şemalarla takip ediyoruz virüsü... Görmüşsünüzdür, özellikle şemalar virüsün artış hızıyla ilgili ülkeler arasında kıyaslama yapma imkânı veriyor. Türkiye hızlı artışıyla dikkat çekiyor. Hem şemayı hem de alınan tedbirleri konuşmak için Prof. Dr. Erol Keleş’i aradık. Fırat Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Keleş’in açıklamalarını sizlerle paylaşıyoruz.

Prof.Dr.Erol Keleş Hoca’ya sorduk: “Şemada vaka sayısının en hızlı arttığı ülke olarak görünüyoruz. Yani diğer ülkeleri geçecek miyiz? Ne demek bu?”

Prof.Dr.Keleş: "Covid-19 hastalığı nedeniyle her geçen gün dünya genelinde vaka ve ölüm sayısında artış yaşanıyor. Bu hastalığa yol açan virüs şu ana kadar 1 milyon 700 binden fazla insanda görüldü. Toplam ölüsü sayısı ise 108 binin üstüne çıktı. Ülkemizde tabloya baktığımızda vaka sayısında artış dikkati çekmektedir. Ülkemizde günlük yapılan test sayısı da artmaktadır. Bizim amacımız test sayısını arttırarak var olan hastaları, özellikle de asemptomatik dediğimiz yani hiçbir şikayeti olmadan hastalığı taşıyan bireyleri tespit etmektir. Bu bireylerin tespiti hastalığın yayılmasında en önemli role sahiptir. Dolayısı ile bu grup bireylerin tespiti ve izolasyonu hastalığın yayılımının önlenmede son derece önemlidir. Hasta sayımızda atış bizleri tedirgin etmeli, ancak bir o kadar da bu hastaların tespitinin salgını önlemede temel amacımız olduğu unutulmamalıdır. Burada hasta sayımızın artmasından daha önemli olan bu hastalıktan kaybettiğimiz vaka sayısıdır. Dikkat edilirse son günlerde yoğun bakımda yatan hasta ve entübe olana hasta sayısı düşmektedir. Bu ülkemiz açısından tedavide çok iyi bir yerde olduğumuzu göstermektedir. Şu anda dünyada covid-19 salgını bulunmaktadır. Bu bir gerçektir. Ülkeler bu salgından en az sayıda ölüm ile bu salgını atlatmanın yollarını aramaktadır. Bu salgında ülkemiz için önemli olan vaka sayısının artması değil, ölüm oranların artmaması, yoğun bakım ve entübe hasta sayısının düşmesidir."

Peki hocam alınan tedbirler yeterli mi? Daha radikal tedbirlere gerek var mı? Erol Hoca’ya özellikle sosyal medyadaki çağrıyı hatırlatarak sorduk: “Sokağa çıkma yasağı tam anlamıyla gerekiyor mu?”

Prof.Dr.Keleş: "Türkiye'de ilk vaka 11 Mart'ta görüldü. İlk vakaya rastlanmasının ardından bazı tedbirler de uygulamaya sokuldu. Bu tarihten sonra yaşanan gelişmeler ve alınan önlemler kademeli olarak artırdı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda süreç içinde birçok önlem hayata geçirildi. En son geçtiğimiz hafta sonunda iki gün (Cumartesi-Pazar) 31 ilde sokağa çıkma yasağı uygulandı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, illerde pandemi kurulu gerek görülen her tedbiri zamanında ve yerinde uygulamaya sokuyor. Örneğin şehrimizde pandemi kurulu kararları doğrultusunda bazı ilçelerimizde, bazı mahallelerde, hatta şehir içinde bazı apartmanlarda karantina uygulamaları yapılıyor. Bu salgının, sadece sağlık sorunu olarak değerlendirmenin de çok doğru olmadığı kanısındayım. Bu salgının ekonomik ve sosyal boyutları da mutlaka değerlendiriliyor. Bu değerlendirme hükümetimiz tarafından titizlikle irdelenmektedir. Hükümetimiz bu süreci Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda sürdürmektedir."

Pik Noktası Ne  Zaman ?

Erol Hoca önce ‘pik noktasını’ anlattı. Pik noktası vaka artışının durduğu nokta. O noktadan sonra artış azalıyor.

Prof.Dr.Keleş: "Dünyamız her ne kadar böyle salgınlarla zaman zaman karşılaşmış olsa dahi bu kadar geniş boyutta bir salgınla il kez karşılaşıyor.  Dolayısı ile dünya ülkelerinin böyle bir salgınla ilgili ciddi deneyimleri mevcut değil. Toplumun bu salgına ne kadar ve nasıl tepki vereceği de çok tahmin edilemiyor. Çin bu salgınla ilk karşılaşan ülke olduğu için bu ülkenin deneyimleri ve salgın sürecinde yaşadıkları biz ve diğer ülkeler için son derece önemlidir. Virüsün yayılma seyri ülkelere farklılıklar gösteriyor. Salgın Çin’de başladı, zirve yaptı ve giderek azaldı. Ardından İtalya’da aynı durum oldu. Şuan ülkemiz için vaka sayısında artış devam etmektedir ve dolayısı ile ülkemiz salgın açısından pik noktasına ulaştı diyemeyiz. Genelle yapılacak olunursa, Covid-19 vakası ülkelerdeki zirvesine 8-9 haftada ulaşıyor. Yaklaşık 60 günde zirve yapıyor. Ülkemiz için bu durumu uyarlayacak olursak; ilk vaka 11 Mart’ta görüldü dolayısı ile pik için henüz 3-4 haftaya ihtiyacımız var diyebiliriz."

Son olarak hocam Elazığ olarak nasıl tedbirler almamız lazım, nelere dikkat etmemiz lazım?

Prof.Dr.Keleş:  "Şu anda Elazığ ili bazında değerlendirme yapacak olursak, vaka sayısı, yoğun bakım sayısı, entübe hasta sayısı açısından kötümser düşünmemizi gerektiren bir durum olmadığı düşüncesindeyim. İl pandemi kurulu gelen verileri çok ciddi anlamda değerlendiriyor ve gerekli önlemleri anında alıyor. Halkımıza düşen görev alınan kararlara uymak, sosyal izolasyona dikkat etmek olmalıdır. Hepsinden daha önemlisi lütfen evde kalalım sağlıklı kalalım. Bir hekim olarak, işin ciddiyetini anlamayıp hala sokağa çıkanlara; “Evde kalıp haber programı izlemek, yoğun bakımda ventilatör cıhazının sesini dinlemekten daha iyidir”