Yaşar'dan Elazığ'daki firmalara ortaklık önerisi

Elazığ TSO Ahmet Yaşar, yaşanan ekonomik sıkıntılardan firmaların ortaklık hukuku ile kurtulabileceğini ifade ederek, Elazığ'daki firmaların bu yöntemle nakit avantajlarını kullanarak verimliliklerini arttırabileceğini söyledi.

Yaşar'dan Elazığ'daki firmalara ortaklık önerisi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Yaşar, yaşanan ekonomik sıkıntıları gazetemize değerlendirdi.

Türkiye genelinde olduğu gibi Elazığ’da da ekonomik dalgalanmaların etkilerinin yaşandığına dikkat çeken Yaşar, “Öncelikle enflasyon 80 Milyon’u ilgilendirdiği için Elazığ ekonomisi de ülkeyle benzer oranda etkilenmiş oldu. Ancak iş dünyası olarak etkiler bu tarz dalgalanmalarda borçluluk oranına göre artar ya da azalır. Elazığ olarak borçluluk oranımız Türkiye ortalamasına yakın seyrediyor. Bu da şu anlama gelir ki; ekonomik dalgalanmanın olumsuz etkilerini ülkemizle eş zamanlı olarak atlatabiliriz.” dedi.

Alınacak doğru tedbirlerin toplumsal mutabakat ile başarıya ulaşacağını dile getiren Yaşar, “Yaşadığımız ekonomik dalgalanmanın başlangıç noktası bildiğimiz gibi kur hareketliliğiydi. Bu tarz hareketlerin ilk etkisi piyasada oluşan panik havası daha sonra ise bu durum finansal güvensizliğe dönüşmesidir. Ortaya çıkan bu tablo doğru yönetilmez ise işte o zaman ekonomik kriz ortaya çıkmış olur. Bence Türkiye olarak şu an o noktada değiliz. Ekonomi yönetiminin aldığı ve alacağı doğru tedbirlerle bu durumdan hızlıca çıkabiliriz. Tabi bu tedbirlerin toplumsal mutabakat ile uygulanması hususi ayrıca çok önemli. Enflasyonla mücadele programı bu anlamda doğru bir çalışma olmuştur. Ancak bu program daha çok alınması gereken acil tedbirleri belirlemiştir. Ekonomik durumun kötüye gidişi böylece engellenmiş oldu.”

CARİ ACIK İTHAL ENERJİYLE AYNI ORANDA

Türkiye’nin cari açığının enerji ithalatı ile aynı rakamda olduğunu vurgulayan Yaşar, enerjiyi ithalinin gerçekleşmemesi halinde günümüzdeki cari açığının ortaya çıkmamış olacağını belirtti.
Kamu tarafından sağlanacak güçlü destekler ile sanayinin önünün önemli ölçüde açılacağını vurgulayan Ahmet Yaşar, aksi durumda yüksek faiz sanayinin temeline dinamit konulmuş olacağını dile getirdi.
İthal tarım ürünlerinin de enflasyonun geçişkenliğini arttırdığını anlatan Yaşar, “Bundan sonrasında yapısal reformların bunu takip etmesi gerekiyor. Özellikle tarım enerji ve sanayi alanlarında yeni bir hikaye başlatmalıyız. Türkiye’nin cari açığına baktığımız zaman bu bizim enerji ithalatımıza denk geliyor. Yani biz enerjiyi ithal etmeseydik, şu anda cari açığımız yoktu ve böylesi bir kur şokunu yaşamamış olacaktık. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla, bunu büyük oranda başarmak mümkün. Tarım ürünleri ithalatı yine kurdaki dalgalanmaların enflasyonun geçişkenliğini arttıran önemli bir konu. İthal tarım ürünlerini azaltabildiğimiz ölçüde enflasyonla mücadelemiz güçlenmiş olacaktır. Sanayi konusunda ise ben hem alt yapı olarak, hem de 80 Milyonluk oldukça genç nüfusa sahip bir ülke olarak çok büyük avantajlara sahip olduğumuzu düşünüyorum.  Neredeyse tüm şehirlerimizde OSB’ler ve üniversiteler var. Bu sanayinin olmazsa olmazları. Şu an sanayimizin önündeki tek sıkıntı yüksek faizler. Bu konuda kamu tarafından sağlanacak güçlü destekler sanayimizin önünü önemli ölçüde açacaktır. Aksi takdirde yüksek faiz sanayinin temeline konulmuş bir dinamiktir.” ifadelerini kullandı.

İŞ DÜNYASI BİLGİLENDİRİLECEK

Yaşanan ekonomik sıkıntılardan firmaların ortaklık hukuku ile kurtulabileceğini ifade eden Ahmet Yaşar, Elazığ’daki firmaların bu yöntemle nakit avantajlarını kullanarak verimliliklerini arttırabileceğini söyledi.
Elazığ’da geniş katılımlı toplantılar yaparak iş dünyasını bilgilendireceklerini anlatan Yaşar, “Elazığ TSO olarak öncelik iş dünyamıza finansal dalgalanmanın olduğu piyasalarda nasıl hareket etmemiz gerektiğine dair bir panel planlıyoruz. Kasım ayı içerisinde yapmayı düşündüğümüz bu panele ülkemizin önemli ekonomistleri konuşmacı olarak katılacak. İlk hedefimiz iş dünyamızı bu dalgalanmalara karşı alınacak tedbirler konusunda bilinçlendirmek. Daha sonrasında ise yeni ekonomik konjektör doğurduğu fırsatları paylaşacağımız başka bir panel yapmayı planlıyoruz. Fakat benim kısa vadede gördüğüm en büyük fırsat firmalarımızın ortaklık hukukunu geliştirerek nakit yapıları güçlendirmeleri ve finansal maliyetlerin yüksek olduğu bir dönemde nakit avantajlarını kullanarak verimliliklerini arttırmalarıdır. Bu konuda Elazığ TSO olarak her türlü ara buluculuğu yapmaya hazırız.” açıklamasında bulundu.

BİRKAÇ AY İÇERİSİNDE NORMALE DÖNECEK

Bankaların borç ile ilgili aldığı öteleme kararının sektörde rahatlama etkisi yaratacağını kaydeden Yaşar şöyle devam etti: “Elazığlı iş adamlarımızın bulunduğu yatırımlarla ilgili ödenek problemleri şu an için kamunun aldığı bir karar. Bu durum finansal anlamda şirketlerimizi olumsuz etkiliyor. Ancak önümüzdeki birkaç ay içerisinde normale dönecektir. Bu dönemde ise bankalar birliğinin aldığı kararla 2019 Nisan ayına kadar olan banka ödemelerinin ötelenmesi kararı bir nebze de olsa rahatlatıcı bir etki yapacaktır. 2019 ilk çeyreğinden itibaren kamunun ödeneklerinin artması ile bu sıkıntıların da geçeceğini umuyoruz. Ülkemizin bulunduğu durumdan çıkışının en hızlı yolunun, toplumsal mutabakat ile desteklenecek, yapısal reformların hızlıca hayata geçmesiyle ve her zamankinden daha fazla çalışmayla olacağına inanıyorum.”