Doç. Dr. Y. Emre Karakaya

Olimpiyatlarda İlk Başarımız: Ahmet (Kireççi)

Doç. Dr. Y. Emre Karakaya

27 Ekim 1914 yılında Mersin (Kiremithane Mahallesi)’de doğan Ahmet (Kireççi), o yıllarda yokluklar içinde büyümüştü. İnşaatlarda duvar ustası olan babasına tuğlaları ve taşları taşımada yardım ederdi. Aynı zamanda Mersin’de fırınlarda çalışır ve 70 kilo gelen un çuvallarını birer ve ikişer olarak taşırdı.

Ahmet (Kireççi), gençliğinde halter, boks ve atletizmle de uğraşmıştı. Sonunda güreş yapmaya karar vermişti. 1927 yılında bir fırıncı çırağıyken güreş hocası Nuri Bey tarafından keşfedilmişti.

Mersin İtfaiye Komutanı Memduh Bey’in desteğiyle Tarsus’ta yapılan güreş müsabakalarına katılarak birinci oldu. Memduh Bey, arkadaşı İsmail Hakkı Vefa Bey (İstanbul güreş ajanı) ile iletişime geçerek Ahmet (Kireççi)’i İstanbul’a gönderdi. 

İstanbul’da Kumkapı Güreş Kulübü’ne üye yapıldı ve sonrasında Kasımpaşa Spor Kulübü’ne bağlı olarak ta uzun süre sporculuk yaptı. Kısa süre sonra İstanbul’da birçok başarıya imza attı. 

Kısa sürede milli takıma seçilerek henüz 18 yaşındayken İzmir’de düzenlenen 1933 Balkan Oyunları’nda 87 kiloda ilk kez Balkan Şampiyonu oldu.  

4-5 Haziran 1936 Berlin Olimpiyatlarında 79 kiloda bronz madalya kazanarak tarihe geçmişti. Çünkü bu derece, Türkiye Cumhuriyet’inin Olimpiyatlardaki ilk başarısıydı.

1936 yılında Atatürk davetlisi olarak İstanbul’da bulunan Alman güreş takımından bir güreşçiyi Atatürk’ün huzurunda 10 dakika içerisinde tuşla yendi. Hemen arkasından Atatürk’ün yanına oturdu. 

Atatürk, “Ahmet beni de yenebilir misin?”

Kireççi, “Siz  yedi düveli yendiniz, ben sizi nasıl yenebilirim paşam” cevabını vermişti.

1937 yılında 79 kiloda dünya üçüncüsü oldu. 1938 ve 1940 yıllarında ise bir kez daha Balkan Şampiyonu oldu.

14 Ağustos 1948 Londra Olimpiyatlarında Ahmet Kireççi ağır siklette Olimpiyat Şampiyonu oldu ve bu olimpiyatlarda altı defa İstiklal Marşı’nı okutmuştu. Böylece o güne kadar Türk Olimpiyat tarihinde iki Olimpiyatta madalya kazanan ilk sporcu olma şerefine de ulaştı. 

İngilizce bilmediği için Londra’da Olimpiyat Köyü’ndeki bütün yabancı sporcuları “Hello!” diye selamladığı için adı “Mr. Hello” olmuştu. 

Olimpiyatların sonunda, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Hasan Saka tarafından kabul edildi. Bu ziyarette kendisine bir altın saat hediye edildi.

Sonrasında ise Cumhurbaşkanının önerisiyle soyadı “Mersinli” olarak değiştirildi.

Bir fakir babası olan Ahmet Mersinli, 1949 yılında güreşi bıraktı. Doğum yeri olan Mersin (Gümrük Meydanı)’de Olimpiyat Kıraathanesi’ni kurarak işletmeciliğini yapmaya başladı ve 1951 yılında Sadiye Hanımla evlendi.

Yaşamının sonuna kadar genç güreşçilerle ilgilendi. Güreşe verilmeyen ilgiden de yakınan Ahmet Mersinli, buna rağmen güreşçilere hocalık ve ağabeylik yaptı. 

Kendine ait güreş stilini şöyle ifade eder: “Önceleri güreşimde taktik yoktu. O anda, rakibimin güreşine göre oyunlar yapardım. Fakat bende kendime akıl erdiremezdim.

İstanbul’da güreş kulübündeyken, taktik te öğrenmeye başladım. Güreşçi rakiplerimin güreşlerini izleyerek oyunlarını öğrendim. Bu aşamadan sonra güreştiğim Mehmet Ağa isimli güreşçi çok ağır ve benden iriydi. Çok çevik olmalı ve en kısa zamanda güreşi bitirmeliydim. Aksi takdirde beni çok uğraştırırdı. Güreşe başlar başlamaz oyun üstüne oyun denemeye, çevik hareketlerle güreşmeye başladım. 15 dakika sonra mağlup ettim. Kendisi bile nasıl yenildiğini anlayamadı. Bundan sonra Avrupa’da rakiplerimi izledim ve onları nasıl yenebileceğimi hesaplamış olarak karşılarına çıktım”

Türk sporuna elde ettiği başarılarla Türk halkını gururlandıran Ahmet Mersinli’nin adı (Sarıyer Mersinli Ahmet Kireççi Kamp Eğitim Merkezi), İstanbul (Sarıyer)’da halter ve güreş milli takımlarının çalıştığı tesise verilmiştir. 

Olimpiyat madalyası kazanan ilk sporcumuz Ahmet Mersinli, 1979 yılında elim bir trafik kazası sonucu vefat etti. Ruhu şad olsun.

Görüşmek dileğiyle….
 

Yazarın Diğer Yazıları