Ebru Temiz

Dağların Kalbi

Ebru Temiz

Dağların da bir kalbi, bir ritmi var mıdır bu küçücük muhitte?

Yüce, ulu, gösterişli, heybetli, alabildiğine uzak gibi gözden ve bir o kadar da yakın aslında..

Dağlar bağrında taşıdıklarıyla ya da içine attıklarıyla mı daha güçlü durur?

Üzerine yağan karı, yağmuru, doluyu taşır da bahar gelip de çiçekler açtığı zaman boyar kendini yeşile..

Hazan yağmurları ile sisli bir buluta bürünür göz gözü görmez, dağlar kaybolur sis bulutlarının içinde.

Onca yağmura, sise, soğuğa karşın milim oynamaz yerinden. Kendini gösterme çabasına hiç girmez.

Asildir dağlar ve asilliğinin de hakkını verir her zorlu şartlara göğüs gerip yerinden milim oynamayarak, sitem etmeyerek veya şekil değiştirmeyerek..

Hep olduğu gibidir, üzerine basan insana da hayvana da üzerine yağan yağmura da tepesinde esen uğultulu rüzgara da ses etmez.

Mevsimlerden kış olduğu zaman dağların en tepe kısmından kar hiç eksik olmaz. İnsanın saçlarındaki beyazlar nasıl ki başın üst kısmında süslerse kendini dağların da öyledir.

Yakışır ona üzerine giydiği beyaz elbise, kahverengi soğuk havası gitmiş yerine beyaz ile süslediği ve asilliğine asillik kattığı renk gelmiştir.

Belki de beyaz saç nasıl ki yaşanmışlıkların izlerini taşıyorsa insanoğlunda dağlar da beyaza bürünerek benim de yaşanmışlıklarım var diyordur; ritmi duyabilene…

Uğultulu ve rüzgarın sertçe yüzeye çarptığı zamanlarda dağlar sert rüzgara karşın yerinden oynamaz, rüzgar sadece belli başlı parçaları koparır etrafa savurur.

Dağlar savrulmaz, yalnızca üzerindeki tozlar temizlenir ki yeni bir güne, mevsime, yıla böylece hazırlanmış olur.

Güneşin gökyüzüyle buluştuğu zamanlarda hele ki mevsim ilkbaharı veya yazı göstermişse sanki o geride bıraktığı kışı hiç yaşamamış gibi davranıp yeşille süsler kendini.

Gökyüzünün mavisi kıskanır kimi zaman dağların yeşilini. İnsan akıl sır erdiremez yüce dağların duruşuna..

Sen değil miydin onca çetin koşullarla mücadele eden, şimdi nasıl da süsledin kendini yeşillere.

Şartlar çetin olsa da onca hayvana ev sahipliği yapar, elden geldiğince yaşam alanı oluşturur canlılara. Hep kendinden verir dağlar..

Sanki konuşsa çok şeyler anlatacak yüce dağlar..

Dağların kalbinin ritmini en çok da sessiz insanlar duyabilir. Sessizliktir aslında duymak ve görmek isteyene pek çok durumu anlatan.

Dağların kalbinin ritmini duyan da onunla aynı ritmi tutan da yine sessizliğin sesini duyan insandır.

Hep göğe bakar dağlar ve hep göğe daha yakındır başı. Günler, aylar, mevsimler, yıllar geçer, zaman değişir.

Dağlar hep dimdik ve heybetli bir şekilde oradadır. Dağlar pek çok şairimize de ilham kaynağı olmuş ve dağlarla ilgili birçok şiir yazılmıştır.

Şairlerimizin da dağların ritmini duyduğu şiirlere yansımıştır. Sabahattin Ali ‘’Dağlar’’ isimli şiiri yazarak bu ritmi duyduğunu bizlere şairane kişiliğiyle kanıtlamış bulunmakta.

‘’Kalbime benzer taşları, heybetli öter kuşları, göğe yakındır başları; benim meskenim dağlardır.’’ Dizelerinde dağların taşlarını kalbine benzeterek o ritmi duyabildiğini okurlarına hissettirmiştir kıymetli yazarımız.

Dağların kalbinin ritmini hissedip, yaşayabilen insanlar olmamız ümidiyle..

Yorumlar 4
Işıl 27 Nisan 2022 21:01

Keyifli okumaydı. Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.

İbrahim UÇAR 27 Nisan 2022 08:37

Emeğine sağlık hocam keyifle okudum. Tebrik ederim.

Hilmi Ercanlı 26 Nisan 2022 22:29

Kalemine sağlık, tebrik eder başarılar dilerim.

Atakan yazar 26 Nisan 2022 21:11

Harika bir betimleme dogru tabiri kullandimmi bilmiyorum fakat okurken o ritmi bende hissettim sanki

Yazarın Diğer Yazıları