Vehbi Coşkun

Kalpar'la Olmuyor, Olmaz!

Vehbi Coşkun

Teknik Direktör Hüseyin KALPAR’la 7. müsabakasına çıktı Elazığspor…
7 maçta tek galibiyeti bulunan Elazığspor, sadece ilk yarının son karşılaşmasında farklı kaybedebileceği bir müsabakada deplasmanda İstanbulspor’u yenebildi?..
Hüseyin KALPAR’la 1 galibiyet, 2 beraberlik, 4 mağlubiyet aldığı bu süreçte attığı 7 gole karşılık kalesinde 12 gol gören Elazığspor’un 7 maçta 5 puan topladığı hesaplanırsa, ortaya çıkan tablonun tâbiri caizse “fiyasko” olduğu inkâr edilemeyecek bir gerçek elbette!..
İstanbulspor Maçı’ndan sonra alınan galibiyete rağmen bugüne kadar hiçbir teknik direktör için ifâde etmediğimiz kesinlikte; “İlk yarı bitti, Sayın KALPAR’la yolları ayırıp yeni bir teknik adamla anlaşmak en doğru icraat olacaktır!” derken, alınan sonuçları bir kenara bırakarak Hüseyin KALPAR’ın geride kalan süreçte Elazığspor’a hiçbir katkıda bulunamayışını en somut ölçüt olarak göstermiştik!..
Antalya’da yapılan kamp boyunca fiziksel değerlerle birlikte oyun formatı ve teknik-taktik stratejiler bakımından hiç değilse birazcık aşama kaydetmesi gereken bordo-beyazlı takımın, ara dönem hazırlıklarının ardından çıktığı ilk sınavda Altınordu’ya mağlup oluşu bir yana, genel olarak kayda değer anlamda hiçbir varlık gösteremeyişi 2. Yarı’da Elazığspor’un bizleri ne kadar üzeceğine belirgin bir işârettir!..
***
Altınordu karşısına, savunmada; Adem, Mehmet YİĞİT, Sezgin, Emre 4’lüsüyle çıkan Elazığspor’da Teknik Direktör Hüseyin KALPAR’ın en bâriz hatası, orta sahanın dinamosu durumundaki Elmar’ı orta 3’lünün soluna kaydırıp, Altınordu gibi genç, koşan, daha da önemlisi alan daraltıp baskı yaparak rakibi oynatmayan bir sistem takımına karşı çift önliberoda Kadir ile Alpaslan gibi “ağır” bir ikiliye görev vermesiydi?..
Bu yanlış oyuncu tercihiyle Elazığspor’un elini-kolunu bağlayan ve mücâdele gücünü yarı yarıya azaltarak âdeta intihar eden KALPAR Hoca, orta sahayı Altınordu’ya teslim ederek bordo-beyazlı takımın yenilgisine baştan zemin hazırlamıştı?
Maçtan 2 gün önce Altınordu Maçı’nda forma giyemeyeceği açıklanan TATOS’un sahaya sürülüşü, 25. Dakika’da sakatlığının nüksetmesiyle oyundan çıkarılışı, amatörlerin bile yapmayacağı bir yanlıştı desek “amatör” tanımlamasıyla mücâdele eden insanlara haksızlık olmaz mı?
Tom, yeteneği tartışma götürmeyecek bir futbolcu olsa da, uzun süre ülkesinden dönmeyişiyle, ara hazırlık döneminin büyük bölümünü tatil yaparak geçirdikten sonra Antalya Kampı’nda oynanan hazırlık maçlarında forma giyememesine rağmen 11’de sahaya çıkarılışıyla, “ayrıcalıklı” oyuncu zannıyla takım arkadaşları üzerinde olumsuz psikolojik etkiler bırakmadı mı şimdi?
DIARRA’nın aranan “golcü” oyuncu vasfına sâhip olması dolayısıyla 11’de tercih edilişini biz eleştirmesek dahi, “forma dağıtımında adalet” anlayışı bakımından tecrübeli Teknik Direktör KALPAR’ın onu sonradan oyuna sürmesi, Mertan ya da Ahmet ARAS’tan biriyle maça başlaması daha doğru olmaz mıydı?
Altınordu Maçı kadrosunu belirlerken, özellikle 11 tercihinde böylesine yanlışlar yapan ve ne yazık ki bugüne kadar “tecrübeli” vasfının dışında savunulacak hiçbir olumlu stratejisini görüp tanık olamadığımız KALPAR Hoca’nın, işler iyi gitmediği taktirde maçı çevirecek bir hamlesi olmayacağını zaten biliyorduk!.. 
Kaldı ki yedek kulübesinde yer alan isimler, belki ikisi dışında bırakın maçın kaderini değiştirmeyi, hamle oyuncusu olarak kullanılabilecek özellikte bile değildi ve Elazığspor, gerek sahaya çıkan 11’i, gerekse kenarda bekleyenler ve yönetenleriyle ligin ilk yarısına kıyasla güç kaybetmiş, hayli zayıf bir takımdı!.. 
***
Kaleci Soner’in ıskasıyla gole dönüşen pozisyonda ve Elazığspor’un 1-0 yenik başladığı maçta ilk dakika dolmadan yenilen golde, topu boş kaleye gönderen Barış kalemize cepheden hareketlenirken onu ortada “sarkık libero” oynuyormuşçasına kovalayan Emre dışında savunma neredeydi sormak lâzım?
Emre topu düşürmese ve hamle yaparak dokunsa, Soner’in ıskası da söz konusu olmayacaktı?..
Soner’in formsuzluğu ve dinlenmesi gerekli elbette ama; savunmanın hatasını görmeyenlere ve ona görev veren Hüseyin KALPAR’a eleştiri getirmeyenler, kaleciyi “günâh keçisi” ilân ederek baskı altına alırken bu duruma ne yönetim, ne de “tecrübeli” teknik adamın karşı çıkmamaları da oldukça mânidar olsa gerek? 
Elazığspor Savunması, Altınordu’lu gençlerin her atağında ister ortadan, ister sağ veya sol kanat farketmeksizin yolgeçen hanına döndü?
Kaleci Soner kadar 4’lü savunmanın pozisyon alışı, ayrıca da takım savunmasına katkıda bulunamayan çift önlibero Kadir ile Alpaslan’ın “ağır” kalışları sorgulanmalı, bu eksikliği göremeyen sözde “tecrübeli” teknik adamın ofansîf aksamada ise oyun kuramayan ve takımı organize edemeyen çift önliberoya bir çözüm bulması mutlaka gereklidir!..
Son olarak işler iyi gitmezken ve kenardan oyunun gidişâtını değiştirecek müdahâleler beklenirken, ne teknik-taktik, ne de oyuncu değişikliği bakımından hiçbir varlık gösteremeyen Sayın KALPAR, riske sokulan ve sakatlanan TATOS’u 25. Dakika’da zorunlu olarak oyundan çıkarırken Mertan’ı tek ve doğru tercih olarak sahaya sürdü...
Başka bir icraat gösteremeyen KALPAR hoca, mağlup durumdan kurtulmak adına bırakın risk üstlenmeyi, oyuncu değişikliği bile yapamadı, ancak 86. Dakika’da SARPONG’u oyuna almakla sözde hamle yaptı?
***
Elazığspor’un Altınordu’ya mağlup olduğu Elazığ’da oynanan sezonun ilk maçında 2 farklı yenilgiye rağmen ortaya konulan pozîtif futbola bakıp gelecek adına umutlanan câmia, yönetimiyle, taraftarıyla, medyasıyla, İzmir deplasmanında oynanan ve 2-1 kaybettiğimiz 2. Yarı’nın ilk maçında rakip Altınordu’ya karşı reaksiyon gösteremeyen şu takıma bakıp gerçekten kaygı duymalı?.. 
Umudunu transfere bağlayanlara da bir çift sözümüz var tabii...
Altınordu karşısında dökülen bir futbolcular topluluğu görünümünde olan Elazığspor’un, uğradığı mağlubiyeti “transfer” eksikliğine bağlamak hem kolaycılıktır, hem de aldatıcı olur?..
Sistemi ve belirli bir oyun formatı olmayan Elazığspor, “yeni transfer” diye kadroya katılacak 3-5 isimle sorunlarından arınmayacak, aksine “uyum” sorunu yaşayacak, “transferleri bekleyelim görelim” bahaneleriyle mevcut teknik heyetle kaybedilecek zaman da yine bordo-beyazlı takımın aleyhine olacaktır!

Yazarın Diğer Yazıları