Ağın'ın makus talihi Cıdıroğlu ile değişiyor!

Ağın Kaymakamı Fatih Cıdıroğlu ile sakinliğin ve huzurun başkenti sayılacak olan bir ilçemiz olan Ağın’ı uzun uzun konuştuk.  Sorularımıza içtenlikle cevap veren Kaymakam Cıdıroğlu, Ağın’da ve Ağınlılarla olmaktan çok mutlu olduğunu ve Ağın’ın hak ettiği yere gelmesi adına herkese çok iş düştüğünü ifade etti. İşte Kaymakam Cıdıroğlu’na yönelttiğimiz sorular ve kendisinden aldığımız cevapların ayrıntıları ise şöyle…

Ağın’a göreve geleli çok uzun bir süre olmasa da Ağınlıların gönlünde kısa sürede yer ettiniz. Bunu neye borçlusunuz?

Ağın’da göreve başlayalı 5,5 ay gibi bir zaman oldu. Ben yaptığım her işte samimiyimdir. Bunu samimi ve inanarak yaptığıma borçluyum diyebilirim.

 Son yıllarda özellikle bürokratların daha fazla halkla iç içe bir yapıda olduğunu görüyoruz. Bu değişimi bir bürokrat olarak nasıl değerlendirmektesiniz?

“HALKIN İÇİNDE OLMAK BENİM MESLEĞE GİRMEDEN ÖNCEKİ HEDEFİMDİ”

Ben olumlu şekilde değerlendiriyorum fakat her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır, yani herkes aynı şekilde yönetim sergilemiyor. Halkın yanında, halkın içinde olmak benim mesleğe girmeden önceki hedefimdi. Küçüklüğümde de arkadaşlarla hasta ziyareti vs. yapardık. Söylediğiniz gibi son dönem özellikle Mülki Amirlerin halka yakınlıkları milletimizde çok olumlu sesler getirdi. Bunda tabi, Sayın Cumhurbaşkanımızın etkileri büyük. Belediye başkanlığından bugüne dek, hatta daha önceden getirdiği halkla bütünleşme; bizlere de bunu öğütlemesi bizlerin de bu yolda ilerlememizi sağlıyor. İktidar politikası gibi bir şey onu görüp, ondan aldığımız davranışlar bizi de o yöne götürüyor. Ama ilk başta dediğim samimiyet olmasa; zorla bu işler gösteriş için yapılmaz.  Bu zaten halk tarafından da, sizler tarafından da görülür.

Çok olmasa da uzun bir süredir Ağın’dasınız. Peki Ağın denildiği an sizde ne gibi çağrışımlar oluyor?

“AĞIN’A 1- 0 OLUMLU GELDİM”

Ağın demek huzur demek. Küçük bir ilçe nüfusu da; barajın etkisi başta olmak üzere göçlerle azalmış. Ama insanı ve doğası mükemmel. Ben Ağın’ı Kararnamede görünce tanıyıp öğrendim. O dönem meslek büyüklerimizden beni arayıp Ağın’ı bilenler yada Elazığ’da görev yapanlar  çok güzel yere gidiyorsun deyince Ağın’a 1-0 olumlu başladım. Daha sonra kendimde biraz araştırınca gerçekten insanı da doğası da çok iyi bir yer olduğunu öğrendim. Ben İstanbul’da doğup büyüdüm. İstanbul her yerden göçlerle oluşan bir yer olduğu için Elazığlı arkadaşlarım vardı ve onlardan Elazığ’ı dinlerdim, gıyaben severdim. Ağın’ı duymamıştım. Şimdi burada görev yapmak nasip oldu. Allah bozmasın, çok mutluyum.

 Sık sık Ağın ilçesinin güzelliğine dair paylaşımlarda bulunuyorsunuz, bu paylaşımların ardından Ağın’ı ve Ağınlıları merak edip ilçenize gelen kişiler oluyor mu?

“KONAKLAMA SORUNUMUZU GİDERİRSEK TURİST ÇEKEBİLİRİZ!”

Ağın’ı merak edenler oluyor, dikkat çekici, profesyonel anlamda görüntüler yayınlıyoruz yalnız eksik olduğumuz noktalar var. Mesela; konaklama gibi, yeme-içme mekanları gibi o konularda adımlar atabilsek, yerli ve yabancı turist çekmeyi planlıyoruz.

 Ağın sakin şehir olma yolunda da emin adımlarla ilerliyor, bu proje ne aşamada bunu sizden öğrenebilir miyiz?

“BİR AYA KADAR RESMİ BAŞVURU YAPACAĞIZ”

Evet; Ağın’da sakin şehir fikrini geçtiğimiz yıl Sayın Valimiz Çetin Oktay Kaldırım Bey ortaya atıp talimat vermiş. Ben görevime başladığımda daha yerine getirilmesi zorunlu kriterlerin başındaydık. 2-3 ay gibi bir süreçte büyük bir bölümünü yerine getirdik. Hemen hemen 1 aya kadar resmi başvuruyu yapıp, inşallah en kısa sürede sonuç almayı bekliyoruz.

 Ağın’da ağırlıklı yaşlı bir nüfus var, peki azınlıkta olsa ilçede yaşayan genç nüfus için sizce ilçenizde yeterli sosyal kültürel alanlar mevcut mu?

“SOSYAL TESİSLER İÇİN NE YAPABİLİRİZ? BUNUN PEŞİNDEYİZ

Samimi olmak gerekirse; Ağın’da sosyokültürel alanlar çok yok. Durumu olanlar İl merkezine falan gidip, gün geçirebiliyorlar. Bizler ilçe için geçmiş dönem Kaymakamlarımız Spor tesisleri yapmışlar. Bizler de neler yapabiliriz bunun peşindeyiz. Merkeze de uzak olması, buraya bir şeylerin gelmesini pek cazip kılmıyor. Ama biz buna rağmen; Ağın içinde bahar ayında yani bu aydan itibaren hayata geçireceğimiz projelerle, doğa yürüyüşleri Ağın’ın harika doğasında piknikler yine sinevizyonda film gösterileri, yaşlı ziyaretleri Ağın dışında ise; Elazığ ve farklı il gezilerine, sinemaya-tiyatroya götürme, üniversite gezileri, tarihi yer gezileri planlıyoruz.

 Badem Adanızda Ağın Öğretmenevi inşa ediliyor. Burası tam olarak ne zaman faaliyete geçmiş olacak?

“ÖDENEK GELİR GELMEZ ÖĞRETMENEVİMİZ HİZMETE AÇILACAK”

Öğretmenevi yapımına 2016-17 yıllarında M. Fatih Yakınoğlu Kaymakam döneminde bir hayırseverin bağışlarıyla başlanmış. O dönemden itibaren gelen ödeneklere göre inşaat devam etmiştir. Ben geldiğimde inşaatın bitmesi için 1.6 Milyon TL gibi ödeneğe ihtiyaç vardı. Sağ olsun Sayın Valimiz ve Milletvekillerimizin de desteği ile o parayı aldık. Şuan iç tefrişatı için 1 Milyon TL ihtiyaç var. Onunda Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un son Elazığ ziyaretinde; Sayın Valimiz ve Vekillerimizin ricalarıyla ödenek sözünü aldık. Gelir gelmez İnşallah birkaç aya açacağız.

 Ağın halkı ile güzel bir uyumu yakaladığınızın farkındayız, aynı şekilde Ağın’da yaşayan diğer yerel idareciler ile acaba uyumuz nasıl?

Ağın’da veya diğer görev yaptığım her yerde ben vatandaşa hizmet odaklı çalışırım. Emrimde ki personeli de vatandaşa iyi, güler yüzlü bir şekilde davranıp, çalışmaları yönünde talimatlandırırım. O konuda; titiz ve disiplinliyimdir. Çünkü bu iş ekip işidir. Bize de ekibi iyi yönetmek düşüyor. Ziyaretlerimi takip ettiyseniz, görürsünüz. İcracı tüm müdürleri yanımda götürüp yapabileceğimiz ne varsa orada ilgili müdüre talimat verip, işin olmasını sağlarım. Bu şekilde hem daha etkili bir çalışma oluyor, hem de vatandaşımızın da hoşuna gidiyor. Bunun yanında Belediyelerle de gayet uyumlu çalışmaktayız. Muhtarlarımızla da görev yaptığım her yerde; memnun ayrılmışızdır, işlerini iyi yapmalarını konusunda istişare yaparak her daim yanlarında olduğumuzu göstermişizdir.

 Ağın’ın gün yüzüne çıkmamış değerlerini de gün yüzüne çıkarmak gibi bir takım girişimleriniz olduğunuzu biliyoruz.  Bu konuda somut adımlar atabildiniz mi?

“HEM DEVLETİN HEM DE ÖZEL SEKTÖRÜN GİRİŞİMİ İLE AĞIN’DA GÜZEL ŞEYLER OLACAK”

Ağın’da gerçekten kadim bir medeniyet ve doğa harikası yerler var. Bunlarla ilgili hem Sayın Valimizle hem de ilgili yerlerle irtibat kurmaya bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Örneğin; İlçe merkezinde 125 yıllık tarihi Ekrem İspir Konağı tam göbekte ve atıl bir vaziyette duruyor. Öncelikle görünen gün yüzüne çıkmış köhne yerleri tamir ve tadil edelim diye düşündük. Konağın Projesi benden önceki dönem Kaymakamlar zamanında yapılmış DAP idaresine sunduk. DAP’da Sanayi Bakanlığına bağlı bir kurum. Sanayi Bakanı Sayın Varank’ın son Elazığ ziyaretinde Sayın Valimiz ve Sn. Vekilimiz Zülfü Tolga Ağar, Bakan Beye sunup ödenek talebinde bulunmuşlar. Sağ olsun Bakan Bey de tamam demiş. İnşallah ödenek geldiği gibi başlayacağız. Yıllardır harabe haldeki vaziyetinden kurtaracağız. Bunun yanında Kaya Mezarlarıyla bir ses getirdik. Roma dönemi kalıntıları ile müthiş yerler. İnşallah orayı da yol vs. gibi uğraşıp yapabilirsek turistlerin uğrak yeri olacak bir yer haline getireceğiz. Bunun yanında birkaç girişimcimizin Keban Baraj Gölü üzerinde tekne alıp tur teknesi işletmeciliği yapmayı düşünüyorlar. Biz de elimizden geldiğince her türlü desteği veriyoruz. Böyle bir şey Elazığ’da ilk olacak. Hatta bir vatandaşımız yine baraja yakın yer satın aldı. Burada restoran yapıp aynı zamanda hemen ileriden tekneye binmek için marina yapacak. Projelerimiz sürüyor, devletimizden ve özelde girişimcilerimizden destek görürsek Ağın’da güzel şeyler olacak diye düşünüyorum.

 Mesela Ağın Leblebisi ve bademi ile meşhur ve bir takım festivallerde bu ürünlere dikkat çekilmeye çalışılıyor. Ama bu festivaller yeterince ilgi görmüyor. Bunların daha düzenli olması adına bir takım çalışmalarınız olacak mı?

“ASLOLAN KÜLTÜR VE SANAT”

Ben Festivalleri yiyecek adı altında değil, Kültür ve Sanat Festivali şeklinde düşünüyorum. İlçemizden çıkmış çok değerli 2 düşünce adamı Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ve Fethi Gemuhluoğlu bu topraklardan çıktıkları için de Ağınlılar olarak bizler kendimizi şanslı hissediyoruz. Merhum Gençosmanoğlu’nun vefat yıldönümü olan 21 ağustosun hafta sonuna denk gelen gününde anma programı düzenleyeceğiz. Anmada; değerli edebiyat hocalarını çağırıp bir panel, konferans tarzı etkinlik düşünüyoruz. Bunun yanında geniş kapsamlı  ELFED, Türk Edebiyat Vakfı gibi kuruluşları programa katıp, bir proje hazırlayıp, Kültür Bakanlığı’na sunduk. İnşallah davetlilerle görüşüp, söz de aldık. Gündüz panel, akşam da yazarlarımızın şiirleri, bunun yanında Koro ve tabi ki Elazığ’ımızın usta sesi Esat Kabaklı.  Bu kişilerle görüşüldü ve söz alındı. İnşallah güzel bir etkinlik olacak. Bunun yanında Leblebi ve badem demişsiniz sorunuzda. Leblebi ve bademi biz katmayacaktık ama tepki de olmasın, çünkü Ağın Leblebisi ile meşhur. Bir marka konumunda. Onun için es geçemezdim. Arkadaşlara leblebi ve bademi de katalım diye ben söyledim. Ama dediğim gibi aslolan Kültür ve Sanat. Leblebi ve badem arka planda.

 Eşiniz bir hekim ve sık sık birlikte sağlıkla ilgili farkındalık oluşturmaya da çaba gösteriyorsunuz, Ağınlılarda sağlık konusunda ciddi bir bilinç oluşturabildiniz mi?

“NE ZAMAN HAYIR AMAÇLI BİR İŞ OLSA EŞİM EN BÜYÜK DESTEKÇİM”

Eşim sağ olsun her konuda destekçim. Bu benim için büyük bir avantaj. Onunla evli olmama da ne kadar şükretsem azdır. Ne zaman hayır amaçlı, vatandaş odaklı bir iş varsa benide yaz bende olacağım diyen biri. Ağın halkı zaten bilinçli bir toplum. Bunun yanında bizler de kaymakamlığımız öncülüğünde ilçe toplum sağlığı merkezimiz ve diğer kurumlarımızla çeşitli etkinlikler yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Örnek vermek gerekirse, sağlıklı beslenme gününde çocuklarımıza balık ekmek dağıtarak onlara bir farkındalık oluşturduk. Aynı zamanda iyi tarım uygulamaları konusunda üreticileri de bilinçlendirdik. Yine sigarayı bırakma gününde ilçe de stant açıp, tüm kurum müdürlerimiz ve bazı öğrencilerimizle broşürler dağıtıp sigaranın zararları konusunda halkı bilinçlendirdik ve o gün 3-4 kişiden sigarayı bırakma sözü aldık ve takip ediyoruz. Bunun yanında Yeşilay haftasında güzel bir etkinlik yapıp, her türlü bağımlılığa karşı, öğrencilerimizi, velilerimizi, öğretmen ve din görevlilerimizi ve kurum amirlerimizi bilinçlendirdik. Yani Yeşilay kapsamında mücadeleye onları da dahil ettik.

KAYMAKAM CIDIROĞLU, UMUT’A UMUT OLDU!

Burada parantez açarak bir noktaya değinmek istiyorum. Ağın’da göreve başladıktan bir süre sonra halktan, esnaftan ve merkez muhtarımızdan bir talep geldi. Umut adında 23 yaşında 5 yıldır dışarı çıkmayan internet ve oyun bağımlısı olan bir gence yardımcı olmam konusunda görüşmeye geldiler. Araştırdım Ağın gibi küçük bir yerde bu kardeşimizi halktan bir çok kişi tanımadığını söylüyor. Çocuk yıllardır dışarı çıkmıyor ve bunun getirdiği psikolojik bozukluk ve ailenin çektiği sıkıntı sonrası biz ekibimizle evlerine gittik. Sağ olsunlar çok iyi karşılandık. Umut ile sohbet ettik onun arkadaşlığını kazandık. Ondan dışarı çıkmasını esnafla, vatandaşla bizlerle gelip görüşmesini söyledik. Kabul etti. İlk on gün her gün düzenli yürüyüş yap, spor yap, esnafla görüş muhabbet et sana bisiklet alacağız dedim. Kabul etti sözünde durdu, bizde sözümüzde durduk ve ona bir bisiklet aldık. Yıllar önce liseyi bitirmiş evden çıkmayan Umut’u topluma kazandırdık ve üniversite sınavına girmesini sağladık. Şimdi çalışıyor ve her türlü destekçisiyiz. Ona şimdi iş arıyoruz olursa çok iyi olacak. Şimdi sağ olsunlar bizlere ve devletimize duacılar.

 Başarılı ve sevilen bir bürokrat olmak adına mesleğe yeni başlayan bürokratlara çeşitli ipuçları vermenizi istesek neler söyler siniz?

“İŞİNİ SEVİYORSAN BİR ADIM ÖNDESİN”

Başta söylediğim gibi her yöneticinin yönetim tarzı bir değil. Herkesin yoğurt yiyişi faklı. Ama halkın içinde olmak, samimi olmak, olduğun gibi görünmek kendin olmak çok önemli. Ve tabi işini sevmek, hangi işi yaparsan yap işini sevmen lazım. İşini seviyorsan her zaman bir adım öndesindir ve başarıya yakınsındır diye düşünüyorum.

“MİLLETE HİZMET İÇİN KOLTUKLARI İŞGAL EDİYORUZ”

Bizim işimiz insanla, milletimizle. Şeyh Edebalinin Osman Gaziye vasiyetinde, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ der. Bu çok önemli ve her şeyi özetleyen bir söz. Osmanlı bu minvalde kurulmuş bir devlettir ve 622 yıl da bu şekilde idare etmiştir devleti. Bende her görev yaptığım yerde bu sözü büyük görünür şekilde astırırım kaymakamlıkların girişine, ve personelime de millete iyi davranmamız gerektiğini, onlara hizmet için bu koltukları işgal ettiğimizi hatırlatırım.

“KENDİNİ DEVLETİN SAHİBİ GÖRÜP, SURAT ASANLARA SİNİRLENİRDİM ”

Bu konuda çok hassasım. Çünkü bu işe girmeden bende devlet dairelerine hizmet almak için giderdim. Asık suratlı, kendini devletin sahibi sanan kişileri görünce sinirlenirdim. Yanlış çünkü bu davranışlar. Onun için her gittiğim yerde vatandaşın memnuniyeti benim için çok önemli.

 Bu keyifli söyleşi için teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“AĞIN’I HAK ETTİĞİ YERE TAŞIMAK İÇİN HEPİMİZE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR”

Ben teşekkür ediyorum, bizlere bu fırsatı verdiğiniz için. Sizlerin de desteği ve katkısı ile inşallah Ağın’ı tanıtalım. Ağın hak ettiği yerde değil. İnsanı ile doğası ile çok güzel bir yer. O bakımdan hepimize çok çalışmak düşüyor. Hatta ülkemizi daha ileri muasır medeniyet çizgisine ulaştırmak için hepimize büyük işler düşüyor. Röportaj: Kübra TÜRKAN