112 Acil 2020'de 379 bin çağrıya cevap verdi
Elazığ'da meydana gelen depremler ve pandemiyle birlikte 112 Acil Komuta Merkezi'ne gelen çağrı sayısı bir önceki seneye oranla yüzde 20 arttı. 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik depremde de ailelerini bırakıp merkeze koşan sağlıkçılar, o gün 5 bin 300 çağrıya cevap verirken, 1 yılda bu rakam 379 bine yükseldi.
Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ'da da İl Sağlık Müdürlüğü Ambulans Servisi Başhekimliği 112 Acil Komuta Kontrol Merkezi, 7 gün 24 saat hizmet veriyor. 7 çağrı karşılayıcı sağlık personeli ve 2 doktor ile vatandaşlardan gelen çağrıları karşılayan komuta merkezi, 32 istasyonda bulunan 63 ambulans ile acil vakalara kent merkezinde ortalama 7 dakikada, kırsalda ise 17,5 dakikada yetişiyor. Her gün binlerce çağrı alan komuta merkezi önceki sene 315 çağrıyı karşıladı. Deprem ve pandeminin de etkisiyle 2020 yılında yüzde 20 fazla çağrı alan merkez, 379 bin çağrı karşıladı. Bu çağrıların yüzde 83'ü asılsız çıkarken ekipler, 63 bin 500 vakaya müdahale etti. 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik depremde 5 bin 300 çağrı alan merkezde, sağlık çalışanları kendi ailelerini arkalarında bırakarak canla başla görevinin başından ayrılmadı.
Deprem günü 5 bin 300 çağrı geldi
2020 yılında alınan toplam çağrı sayısının 379 bin olduğunu belirten Başhekim Dr. Hatice Yıldırım, “Geçen sene bu sayımız 325 bindi. Bunda deprem ve pandeminin etkisi var. Özellikle depremin yaşandığı 24 Ocak gecesi normalde aldığımız bin çağrı sayısı, 5 bin 300 çağrıya çıktı. O gün 5 katı kadar bir artış oldu. Vaka sayımız şuanda toplam 63 bin 500, geçen sene sayımız 46 bindi ve bunda da bir artış oldu. Gereksiz çağrı sayısı da bu sene oran olarak yüzde 83, 315 bin gereksiz çağrı aldık. Bu gereksiz çağrılar içinde her zamanki gibi klasik, telefon faturası ödemek isteyenler, pin kodunu unutanlar' ya da asılsız ihbarda bulunlar oldu. Yalnız bu sene bunlara pandemiyle ilgili çağrıda geldi. Pozitif olan vatandaşlarımız bize durumlarıyla ilgili ne yapabiliriz gibi taleplerde bulunuyorlar. Test yaptırmak istiyorlar fakat bunları biz yapmıyoruz. Bizim pandemi çağrı merkezimiz var” dedi.
“Pandemi ve depremde dolayı çağrılarda yüzde 20 artış oldu”
Şuanda Elazığ'da 32 tane istasyon olduğunu aktaran Yıldırım, “İki tane de C tipi var. C tipi dediğimiz 24 saat hizmet vermiyor belirli saatlerde veriyor. Kentsel ulaşım 10 dakika altına olması lazım bizim 7 dakika ve kırsalda 30 dakikanın altında olması lazım bizim ise 17,5 dakikadır. Pandemiden dolayı çağrı sayımızda bir artış oldu. Geçen sene Mart ayından itibaren yıl sonuna kadar 269 bin çağrımız vardı. Bu sene bu sayı 320 bine kadar çıktı. Yüzde 20'lik bir artışımız var oldu” diye konuştu.
“Depremde tüm çalışanımız ailelerini bırakıp buraya ve ekiplere koştu”
Komuta merkezinde günlük toplam 7 çağrı karşılayıcı olduğunu aktaran Yıldırım, “ Hepsi de sağlık personelidir. 2 tane de 24 saat doktorumuz nöbet tutuyor. Ekiplerimizi buradan yönlendiriyoruz. Acil çağrı kriterlini karşılayan vakalara gönderiyoruz. Onun dışındaki vakalara göndermiyoruz. İlimizde toplam 63 tane ambulans var. Bize bağlı olan 63 ama hastanelerle birlikte 77 ambulansımız var. Deprem çok sarsıcıydı. Hepimiz etkilendik. Bizim tüm çalışanımız ailelerini bırakıp buraya ve ekiplere koştular. Enkazdan hasta çıkardılar. Herkes o gün görevinin başına geldi. Hepimiz buradaydık ve günlerce hiç çıkmadık. Çağrılara yetişmeye çalıştık. Tabi ki diğer arkadaşlarda geldi. Burada 7 çağrı karşılayıcı vardı o gün 20 küsür kişi buradaydı” diye kaydetti.
"Psikolojik olarak yıprandık"
Elazığ olarak bu yıl çok sarsıcı bir yıl geçirdiklerini vurgulayan Yıldırım, “Yıla 6.8'lik depremle başladık. Arkadaşlarımızı kaybettik, evsiz kalan vatandaşlarımız oldu. Maalesef yıl sonunda da 5.3 lük deprem yaşadık. Onda da çok sarsıldık. Bir yıkım ve can kaybı olmadı. Yalnız panikten vatandaşlarımız balkonda atlayanlar, merdivenden düşenler, panik atak geçirenler oldu. Bunlara yardım ettik ve ambulanslarımızı gönderdik. UMKE ve AFAD ekipleri tüm ili ve merkez üstü Kavaktepe köyünü taradılar. Onlarla da koordineli çalıştık ve bir yıkım yoktu. Tabi psikolojik olarak yıprandık” ifadelerine yer verdi.