Başkan Karakuş'tan Vali Yırık'a Sert Tepki!
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Av. Erhun Karakuş açıklamalarda bulundu. Karakuş açıklamasında Elazığ Valisi Erkaya Yırık'ı eleştirdi.
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Av. Erhun Karakuş açıklamasında;
Geçtiğimiz günlerde yapılan sosyal medya paylaşımında gördüğümüz üzere, İlimiz valisi Sayın Erkaya Yırık'ın ev sahipliğinde ilimiz AKP milletvekilleri, ilimiz belediye başkanı ve AKP il başkanı ile bir kısım kurum müdürlerinin katılımı ile “deprem sonrası şehrimizde yürütülen çalışmalar” hakkında bir değerlendirme toplantısı yapıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. İlimiz valiliğinin koordinasyonunda böyle bir toplantı yapılması gayet olağan ve memleket için gereklidir. Yine ilimiz milletvekillerinin, belediye başkanının orada bulunması da gayet normal ve olması gereken bir durumdur. Ancak, olağan dışı olan husus, sanki Elazığ'da başka bir siyasi parti yokmuş, depremden sonra halkın içinde sadece AKP il başkanı gezmiş, depremden sonra sahada görülen eksiklikleri sadece AKP il başkanı tespit etmiş ve dile getirmiş gibi bir kabul ile hareket edilerek AKP il başkanının baş köşede oturmasıdır. Tabiri caizse devletin ilimizde ki başı, Cumhurbaşkanının ve her bir bakanlığın Elazığ'daki temsilcisi sayılan Elazığ Valisinin, memleketi sadece AKP'den ibaret görmesi devlet geleneğine de, devlet yönetimine de uygun bir davranış değildir. Elazığ Valisi sayın Erkaya YIRIK beyin memleketi sadece AKP den ibaret görmesinin en somut delili ise şudur; hadi diğer siyasi parti temsilcilerini geçtik de ilimiz CHP milletvekili Gürsel EROL' un dahi davet edilmediği bir toplantıda AKP il başkanı yer alıyor ise burada tarafsız bakış açısında bir sıkıntı olduğu ortaya çıkmakta ve kendisinin devletin valisi mi yoksa iktidarın valisi mi olduğu hususunu bir kez daha sorgulatmaktadır.
İl valisinin, hangi partiden olursa olsun ilin milletvekili, belediye başkanı ve başkanları ile sıkı mesai içinde olmasında hiçbir sakınca yoktur. Ancak, ilin deprem sonrası değerlendirmesi ve eksiklikleri noktasında sadece iktidar partisi il başkanı bulunuyor ise burada yönetimsel olarak bir sıkıntı vardır. Devlet adamlığına yakışan tarafsız, herkese eşit mesafede yönetim uygulamaktır. Olması gereken ya hiçbir siyasi parti il başkanı çağrılmayacak, ya da seçime girme yeterliliğine sahip tüm siyasi parti il başkanlarının çağrılmasıdır.
Bir diğer önemli husus ise, deprem sonrası memleketin plansız ve programsız bir şekilde, ben yaptım olacak mantığıyla bu hale gelmesinin müsebbipleri hali hazırda o karede bulunanlardır. O kare dışında olan, deprem sonrası sahada aktif bir şekilde yer alarak mahallerinde ki on binlerce seçmen ile birebir ilgilenen, sorunu ve çözümü o karedekilerden çok daha iyi bilen muhtarlarımıza, yine vatandaşın sesi olarak çeşitli zamanlarda yapılan basın açıklamaları ile önce sorunu sonra çözümü ortaya koyan biz siyasi parti temsilcilerine biraz kulak kabartılmış olsa idi emin olun bugün çok daha az sorunla uğraşıyor olacaktınız. Depremin üzerinden bir buçuk yılı aşkın zaman geçmiş olmasına rağmen halen konteynırlarda yaşan hemşerilerimiz var, binlerce konutun yapıldığı yerleşim alanlarında gidilecek okul yok, okul olmadığı gibi okul yaptırmak gibi bir gayret de yok, halen daha yıkımı yapılmayan yaptırılmayan binalarımız var, halen daha inşaatına başlanmamış köy evlerimiz var, 150 m² evini yıkıp arsa payını da kullandığınız ancak kendisine 80 m² evi reva gördüğünüz insanlar var, aile ferdinin kaç kişiden oluştuğuna bakmaksızın beş altı kişilik aile olup 2+1 dairelere mahkûm edilen depremzedelerimiz var, hazine arazisi vasfında iken, sözüm ona “kurtarıcı” olarak görünen, ancak gerçekte “memleketin başına bela” olan ve memlekete ikinci ve daha ağır depremi yaşatan TOKİ'ye vermiş olduğunuz binlerce dönüm arazi var, var var var…
İşte o karedekilerin karnesi budur. Bu karnenin tek sebebi de şehrin dinamikleri olan muhtarları, siyasi parti yöneticilerini dışlayarak biz yaptık olacak mantığıyla hareket edilmesidir. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak, gücümüz nispetinde vatandaşın yanında olmaya, sorunlarını her platformda dillendirmeye devam edeceğiz. Haksızlık ve adaletsizlik karşısında konuşmaya, dik durmaya devam edeceğiz. Bizim varlığımız sizlere değil, desteğini ve teveccühünü kuruluşumuzdan bu yana bizlerden esirgemeyen halkımıza ve bir yıl gibi bir sürede sayısı yüz kırk bini bulan inananlarımıza bağlıdır' dedi.