Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'i yakın arkadaşı anlattı
Elazığ'da düzenlenen panelde Aliya İzzetbegoviç'i cezaevinde birlikte kaldığı en yakın arkadaşı Prof. Dr Cemalettin Latiç anlattı.
Elazığ Belediyesi, 'Bilge Kral' olarak tanınan Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in, siyasi hayatı boyunca Müslümanlar için verdiği adalet mücadelesini konu alan bir panel düzenlendi. Belediye Kültür Merkezi'nde yapılan program kapsamında Bosna Milli Marşının yazarı ve aynı zamanda Aliya İzzetbegoviç'in en yakın dava arkadaşı Prof. Dr Cemalettin Latiç ile Bosna Hersek Seyahat Rehberi, Türkiye'den Dünyaya Bakış, Bosna Hersek'in Dünü, Bugünü ve Yarını' gibi eserleri kaleme alan bürokrat, 22. Dönem İstanbul Milletvekili ve Yazar Dr. Hüseyin Kansu da konuşmacı olarak katıldı.
Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti zamanında Osmanlı döneminde yapılmış cami ve tekkeleri kapattıklarını belirten Aliya İzzetbegoviç'in en yakın dava arkadaşı Prof. Dr Cemalettin Latiç, ' Sırbistan ve Hırvatistan üniversiteler de bile öğretim üyeleri balkan coğrafyasında, Bosna'da artık kalmayacağını olsa olsa müzeye kaldırılabileceğini ileri sürüyorlardı. İşte böylesine bir atmosfer içerisinde biz gençler Bosna'da öğrenmeye, İslam'ı anlamaya bir gayret gösteriyorduk. Bosna ve tüm Yugoslavya genelinde yeni cami yapmamıza izin vermediler. Bu dönemde, Sırplar yönetimde hakimdiler. Bunların uyguladıkları politikalarla bizim kendi ana dilimizi konuşmamıza yasak getirdiler. Sırpça okuyacaksınız, Sırpça eğitim göreceksiniz diyorlardı. Hatta çocuklarımıza Müslüman ismi vermemiz noktasında da büyük engellerle karşılaşıyorduk. Eğer Müslüman ismi veren olursa devlet kurumlarında onlara görev verilmiyordu. Yani çok yönlü bir baskı altında yıllarca halkımız yaşadı' dedi.
'Hapishanede bile çalışmalarımızı sürdürdük'
İmam Hatip Lisesini bitirdiğinde henüz 20 yaşında olduğunu, komünizmin sadece Yugoslavya'da değil bütün dünyada çökeceğini, yok olacağını ve İslamın yeniden yer yüzünde güçleneceğini söyleyen bir şahsiyetle tanıştığını ve o şahsiyetin Aliya İzzetbegoviç olduğunu aktaran Prof. Dr. Latiç, 'Müslüman gençler fikir kulübü çatısı adı altında bizleri zaman zaman topluyor ve bize İslam'ın geleceğini, güçleneceğini ve komünizmin yok olacağını, yok olmaya mahkum olduğunu bize anlatıyordu. Daha sonra da yazdığı Doğu ve Batı Arasında İslam adlı eseri İslam Deklarasyonu adlı eserinde biz okumaya başladık. Böylece biz gençlere öz güven gelmişti. 1983 senesinde Aliya İzzetbegoviç'in de içinde bulunduğu toplam 13 aydın İslam davasından dolayı tutuklandık. Ben de tutuklanan 13 kişiden birisiydim. Yaşça en küçükleriydim. Ancak hapishanede bile Aliya ve arkadaşları olarak biz yine İslam'ın yakında geleceğini, onun için toplumu hazırlamamız gerektiğini düşünerek hapishanede bile çalışmalarımızı sürdürdük. Biz hapishaneden çıkamama endişesi yaşıyorduk. Ama biz o kadar önemli değildik. Yeter ki bu hareket lideri sağ salim bu hapishaneden çıksın. Acaba sağ salim çıkacak mı diye Aliya için hep kaygı taşıyorduk. Böylesine çok kötü bir tablo vardı. Bizlere akla hayale gelmedik işkenceler ediyorlardı. Bütün bunlara rağmen Aliya hepimize moral veriyordu. Hepimize geleceğe yönelik büyük bir hedef gösteriyordu' diye bilgi verdi.
'Dimdik ayakta durdu'
Elazığ Belediyesi olarak bir çok kültür etkinliğine ev sahiplik yaptıklarını ve ev sahipliği yaptıkları bu etkinliğin sadece Elazığ veya Türkiye'yi değil dünyada mücadele veren mazlumları, insanları çok yakından ilgilendirdiğini, çoğu kişiye örnek olan bir şahsiyeti hep birlikte anacaklarını dile getiren Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz:' Bu çerçevede Bosna Milli mücadelesinde önemli görevler üstlenmiş Bosna Hersek Milli Marşı'nın yazarı, Aliya İzzetbegoviç ile 3 yıl hapishanede birlikte kalmış, Bosna Milli mücadelesinde önemli görevler üstlenmiş Prof.Dr. Cemalettin Latiç aramızdadır. Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç kendisiyle ilk görüşmemiz Ankara'da Refah Partisi'nin genel kuruluna katılmak üzere geldiği dönemde olmuştu. Daha sonra bir çok yerde görüşme imkanı elde ettim. Ancak 1998 yılında savaşın bitiş aşamasında, henüz daha izleri çok canlı ve tazeyken Bosna Hersek'e gittim. O dönemde Saray Bosna'yı, verilen mücadeleyi, yapılan çalışmaları çok daha yakından görme imkanın elde ettim. Bosna'nın hemen hemen bombaların şarapnel parçalarından nasibini almamış hiçbir Cami yoktu. Ancak Bosna'da mermi izi olan hiç Kilise de görmedim. Aliya İzzetbegoviç, büyük bir lider aynı zamanda güç eline geçtiğinde de adalet, merhamet sahibi, inancından asla taviz vermeyen biri olarak yaşadı. Ancak Aliya İzzetbegoviç, o cesur asker, şu cümleden hiçbir zaman geri durmadı, 'Her şeye kadir olan Allah'a yemin ederim ki biz hiçbir zaman köle olmayacağız' ve her konuşmasında kendisine örnek olarak Türkiye'yi, burada verilen mücadeleyi, o mücadele verilirken ortaya konulan cesareti, iradeyi ve dirayeti aldı. O cesareti, iradeyi ve dirayeti 78 yaşına kadar dimdik ayakta tuttu' diye konuştu.