Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun 23 Haziran 2019 tarihinde İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi kararının ardından 23 Haziran tarihine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın süreci götüreceğini ve görevine de başladığını söyledi.
YSK'nın İstanbul kararı sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir telefon görüşmesi yaptığını kaydeden Erdoğan, 'Hem Ramazanını kutladım hem de verilen bu kararın ülkemiz için hayırlı olması temennisinde bulunduk' dedi.
MHP ile İstanbul'da ortak bir miting yapılıp yapılmayacağı konusunda bir görüşmenin henüz yapılmadığını belirten Erdoğan, 'Bu arada bir araya gelip bu süreci değerlendirmemiz İstanbul için çok çok faydalı olacaktır' ifadelerini kullandı.
'İstanbul'da Binali Yıldırım'ın yerine başka bir ismin aday olma ihtimali var mıdır?' sorusunu cevaplayan Erdoğan, 'Bu soruları soranlar seçim kanunlarını hiç bilmiyorlar. Hiç bilmediklerinden dolayı bu tür yollara başvuruyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. İstanbul'daki bu seçimin adayları bellidir. Bizim adayımız da Binali Yıldırım'dır' dedi.
İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesinin ardından yaptığı açıklamaları değerlendiren Erdoğan, 'Çözüm süreci diye bir şey söz konusu değildir. Daha geçenlerde kardeşini gönderdik. Aileyi gönderdik, Mehmet gitti' açıklamasında bulundu.
ABD ve AB'den Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü faaliyetlerini durdurma çağrısına yönelik Erdoğan, 'Şu anda kendi programımızı kendimiz uygulamaya devam ediyoruz, aynen devam ederiz. Bir yerler nasıl talimat veriyor, nasıl bakıyor, nasıl değerlendiriyor böyle bir şey bizim değerlendirmelerimizin içinde değil. Özellikle de Doğu Akdeniz'de, Güneydoğu Akdeniz'de, Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hakları neyse bu haklarını orada garantör bir ülke olarak aramanın gayreti içerisindeyiz ve o sularda çıkacak olan bütün imkanlardan Kıbrıs'ın tüm halkı, Güney'de de, Kuzey'de de eşit miktarda hak sahibidirler ve bu eşit miktardaki haklarını korumak için Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hakkının aranması mücadelesini veriyoruz' değerlendirmesini yaptı.