Dağlık Karabağ'ın kalbi Şuşa 28 yıl sonra Ermenistan işgalinden kurtarıldı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ulusa sesleniş konuşmasında Dağlık Karabağ'ın kalbi Şuşa kentinin 28 yıl sonra Ermenistan işgalinden kurtarıldığını duyurarak, '28 yıl sonra Şuşa'da ezan tekrar duyulacak' dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bulunan Şehitler Hiyabanı'ndaki “Ebedi Meşale” anıtını ziyaret etti. Aliyev ziyaretinin ardından ulusa sesleniş konuşması gerçekleştirdi. Dağlık Karabağ'ın kalbi Şuşa şehrinin 28 yıl sonra Ermenistan işgalinden kurtulduğunu duyuran Aliyev, "Sevgili yurttaşlar, sevgili kız ve erkek kardeşlerim. Şuşa şehrinin işgalden kurtarıldığını gururla beyan ederim. Şuşa bizim. Karabağ bizimdir. Bu vesileyle tüm Azerbaycan halkını yürekten kutluyorum. Tüm Şuşa halkını yürekten kutluyorum. 28.5 yıldır işgal altında olan Şuşa kurtarıldı. Şuşa artık özgür. Şuşa'ya döndük. Savaş alanında bu tarihi zaferi kazandık" dedi.
"Bu zaferi müzakere masasının arkasında değil, savaş alanında kazandık"
"8 Kasım 2020 Azerbaycan tarihinde sonsuza kadar kalacaktır" diyen Aliyev, "Bu tarih sonsuza kadar yaşayacak. Bu bizim şanlı zaferimizin günü. Bu zaferi müzakere masasının arkasında değil, savaş alanında kazandık. Tüm açıklamalara rağmen bu çatışmanın askeri çözümlerinin var olduğunu defalarca söyledim" diye konuştu.
"Yaklaşık 30 yıllık anlamsız müzakereler bizi herhangi bir sonuca götürmedi"
Aliyev, "Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun askeri çözümü de var ve bugün bunu savaş alanında kanıtlıyoruz. Yaklaşık 30 yıllık anlamsız müzakereler bizi herhangi bir sonuca götürmedi. Eski tarihi topraklarımız neredeyse 30 yıldır işgal altında kaldı. Müzakere sürecinde Ermeni tarafı sadece statükoyu güçlendirmek, sürdürmek için zaman kazanmak istiyordu. Yıllar içinde çeşitli güç merkezlerinden Azerbaycan'a verilen mesajlarla bizi tekrar tekrar durumla barışmaya davet ediyordu. Ancak kararlılık, cesaret ve siyasi irade göstererek Azerbaycan halkının çıkarlarını karşılamayan bir anlaşmaya varamadık" dedi.
"Bu zaferi savaş meydanında kazandık, bu zaferi şehitler vererek kazandık"
Tüm uluslararası forumlarda topraklarının ve toprak bütünlüklerinin sağlanmasının ana görevi olduğunu defalarca belirttiğini söyleyen Aliyev, "Bu görevi yerine getiriyoruz. Görüşmeler herhangi bir sonuç vermedi. Bizi sadece kandırıyorlardı, sadece sorunu dondurmaya çalışıyorlardı. Bu zaferi savaş meydanında kazandık, bu zaferi şehitler vererek kazandık. Tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin. Vatan Savaşı dediğimiz savaş olan hem birinci Karabağ'da hem de ikinci Karabağ'da şehit düşen tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet ve sabır diliyorum. Yaralı yurttaşlarımıza Allah'tan şifalar diliyorum. Halkımızın, askerlerimizin ve subaylarımızın canları ve kanları pahasına topraklarımızı işgalcilerden kurtarıyoruz. İstilacıları topraklarımızdan kovuyoruz ve kovacağız" diye konuştu.
"28 yıl sonra Şuşa'da ezan tekrar duyulacak"
Aliyev, "Şuşa 28 buçuk yıldır işgal altında kaldı. Şuşa Azerbaycan tarihinde özel bir yere sahiptir. Bu bizim eski, tarihi kentimiz. Yüzyıllar boyunca Şuşa'da Azerbaycanlılar yaşadılar, inşa ettiler ve kurdular. Şuşa sadece Azerbaycan'ın değil tüm Kafkasya'nın incisi. Ancak nefret edilen düşman Şuşa'yı işgal ederek kültürel mirasımıza büyük bir darbe indirdi, tarihi eserlerimizi yıktı, camilerimizi yıktı ve bize hakaret etti. Şimdi Şuşa'ya döndük. Tüm tarihi eserlerimizi, tüm camilerimizi restore edeceğiz ve 28 yıl sonra Şuşa'da ezan tekrar duyulacak" ifadelerini kallandı.
"Bugün Şuşa'da Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Birkaç yıl önce Nisan 2016 çatışmalarından sonra işgalden kurtulan Çocuk Mercanlı yerleşiminde talimatım üzerine inşa edilen caminin açılışında bu caminin Şuşa camisine benzediğini, aynı büyüklükte ve mimari üslupta olduğunu belirtmiştim. Şuşa'da Ermeni vandalları tarafından yıkılan camilerimizi bir gün restore edeceğimizi söyledim ve bugün geliyor. Bugün Şuşa'da Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Bugün Azerbaycan halkı bu güzel haberi memnuniyetle karşılıyor" diye konuştu.
"Ekonomik gücümüz olmasaydı, bu zafere ulaşmak mümkün olmazdı"
Bekleyerek güç topladıklarını belirten Aliyev, "Tüm baskılara rağmen bilerek, yorulmadan güç topluyoruz ve güç topladık. Ekonomik güç. Ekonomik gücümüz olmasaydı, bu zafere ulaşmak mümkün olmazdı. Her şeyden önce ekonomik bağımsızlık garanti edilmeliydi ve garanti altına alındı. Bugün Azerbaycan ekonomik olarak hiç kimseye, hiçbir ülkeye, hiçbir uluslararası finans kuruluşuna bağımlı değil. Bağımsızlık ve bu, ülkemizi geliştirmemizi ve aynı zamanda ordumuzu güçlendirmemizi sağladı" dedi.
"Bu birlik olmasaydı, ulusal dayanışma olmasaydı, topraklarımızı işgalcilerden asla kurtaramazdık"
Ordu için ihtiyaç duyulan tüm askeri teçhizat ve silahları dış pazarlardan aldıklarını ifade eden Aliyev, "Ekonomik fırsatlarımız olmasaydı, bunları nasıl elde edebilirdik? Ülke içinde başarılı bir politika izleyerek ülkemizde dünyaya çok özel bir kalkınma modeli oluşturduğumuzu düşünüyorum. İç dayanışma birliğimiz, milli birliğimiz, ortak davamız bize ek güç verdi, bazı nefret edilen yabancı çevrelerin Azerbaycan'da çirkin planlarını uygulamasına izin vermedi. Ancak böyle planlar vardı, böyle girişimler oldu. Bu girişimleri siyasi irade ve birlik göstererek püskürttük, halk olarak gururumuzu millet olarak savunduk, bağımsız seçimimizi savunduk ve hiç kimsenin işimize müdahale edemeyeceğini ve olmayacağını kanıtladık. Bu birlik olmasaydı, ulusal dayanışma olmasaydı, topraklarımızı işgalcilerden asla kurtaramazdık" dedi.
Aliyev, "Karalama kampanyaları, yıllarca bize karşı atılan iftiraların esas amacı bizi asıl görevimizden uzaklaştırmak, bizi uzaklaştırmak, iç sorunlara boğmak ve işgal edilen bölgeleri sonsuza kadar işgalcilerin elinde tutmaktı. Güçlü siyasi irade ve halkın ve hükümetin birliği bu planları altüst etti" ifadelerini kullandı.
"Politikamız her zaman netti"
Aliyev, "Savaş tecrübesini artırmak, ordu inşasında önemli bir faktördür. Modern silahlar kullanıyoruz, teknolojiyi kullanıyoruz, düşman ekipmanlarını yok ediyoruz. Sadece Azerbaycan askerleri topraklarımızı özgürleştiriyor, Azerbaycanlı subaylar onları özgürleştiriyor, ellerinde bayrak ve silahla düşmanı kovalayan askerler ve düşmanı yok eden askerler. Yaşasın askerlerimiz. Böyle bir ordu kurduk. İşgalcilere dedik dümdüz gidin, işgale son verin, çok geç değil. Bu nedenle, politikamız her zaman netti" diye konuştu.
"Her ülkenin meşru müdafaa hakkı vardır. Bu hak bize BM tarafından verilmiştir"
"Soruna barışçıl çözüm bulamazsak askeri olarak çözeceğimizi söylemiştik" diyen Aliyev, "Bunu defalarca söyledim. Bu nedenle bazı ülkeler tarafından eleştirildim. Topraklarımız askeri araçlarla işgal edilmiyor mu dedim? Ermenistan topraklarımızı barışçıl bir şekilde işgal etti mi? Her ülkenin meşru müdafaa hakkı vardır. Bu hak bize BM tarafından verilmiştir" ifadelerini kullandı.
"27 Eylül'den bu yana 200'den fazla şehir, köy ve yerleşim yeri kurtarıldı"
Görüşmelerin tamamen etkisiz olduğunu görmesi durumunda askeri çözümden başka seçeneklerinin kalmayacağını söylediğini hatırlatan Aliyev, "Her zaman sözümü tuttum. Azerbaycan halkına söylediğimi yaptım. Bu konudaki sözümü tuttum ve şimdiden zaferi kutluyoruz. 27 Eylül'den bu yana 200'den fazla şehir, köy ve yerleşim yeri kurtarıldı. Özellikle Fuzuli şehri tamamen yıkılmış, tek bir güvenli bina bile bırakılmamıştı. Cebrayıl tamamen yok edildi. Gubadli, Zengilan tamamen yıkıldı. Köyler, şehirler. Hadrut yerleşimi, Sugovuşan yerleşimi ve bugün Şuşa şehri" diye konuştu.
"Ermeni yönetimi benim şartlarımı kabul etmezse sonuna kadar gideceğiz"
Zafere doğru ilerlediklerini belirten Aliyev, "Hala işgal edilmiş topraklar var, hala savaşlar var. Ermeni yönetimi benim şartlarımı kabul etmezse sonuna kadar gideceğiz. Bizi kimse durduramaz. Dünyada bizi durdurabilecek hiçbir güç yok. Ermenistan, ağır yenilgisini şimdiden kabul etti, kendini aşağıladı ve halkına hakaret etti. Ermenistan yönetimi artık başka ülkelerden yardım, askeri yardım, silah ve teçhizat istiyor. Yenilmez ordunuz nerede? Onu yok ettik. Tüm sözleri, tüm ifadeleri efsaneydi, yalandı. Yenilmez ordu Azerbaycan ordusudur. Bunu savaş alanında gösteriyor ve düşmanı topraklarımızdan kovuyor" dedi.
Aliyev, "30 yılda milyarlarca dolar harcandı, tahkimatlar inşa edildi ve mühendislik tesisleri inşa edildi. Ama biz hepsini yok ettik. Zafer yolunda devam ettiğimizi bir kez daha söylemek istiyorum. Düşman kuvvetleri işgal altındaki tüm topraklardan çekilmelidir. Bu bizim talebimiz. Uluslararası kuruluşların kararları bunu gerektirir" ifadelerini kullandı.
"Hocalı kurbanlarının kanı yerde kalmıyor"
Müjdeli haberi Şehitlikte vermesinin önemine değinen Aliyev, "Sevgili kardeşlerim, bugün bu müjdeyi burada Şehitler Hiyabanı'nda halkıma veriyorum. Bu tesadüfi değildir. Bu doğaldır. Bugün şehitlerimizin önünde bir kez daha eğiliyorum. Bugün şehitlerimizin kanının yerde kalmadığını beyan ediyorum. Ermeni zulmünün kurbanlarının, Hocalı kurbanlarının kanı yerde kalmıyor. Savaş alanında intikamımızı aldık" dedi.
"Ermenistan, ayrım gözetmeden 93 sivili öldürdü, 400'den fazla sivili ise yaraladı"
Sivillere karşı asla savaşmadıklarını ifade eden Aliyev, "Ermenistan, ayrım gözetmeden 93 sivili öldürdü, 400'den fazla sivili ise yaraladı. Ama hayır dedim, biz Azerbaycanlıyız. Savaş alanında intikamımızı alacağız ve alıyoruz. Ordularını yok ettik, ekipmanlarını yok ettik, yok ediyoruz ve yok edeceğiz. Düşmanı kovuyoruz ve kovacağız" şeklinde konuştu.
"Demir yumrukla düşmanın kafasını ezdik ve ezeceğiz"
Bugün aynı zamanda büyük önder Haydar Aliyev'in mezarını ziyaret ettiğini belirten Aliyev, "Kalbimde dedim, babamın vasiyetini yerine getirdiğim için mutluyum. Şuşa'yı kurtardık. Bu büyük bir zafer. Şehitlerimizin ve Ulu Önderin ruhu bugün mutlu. Azerbaycan gözün aydın olsun. Bugün büyük bir millet olduğumuzu tüm dünyaya kanıtlıyoruz, gururlu bir milletiz. Biz yenilmez insanlarız. Düşmanın savaş alanındaki yerini gösteriyoruz. Bu demir yumrukla düşmanın kafasını ezdik ve ezeceğiz. Bu yumruk aynı zamanda birliğimizin sembolüdür. Bugün Azerbaycan halkı bu yumruk gibi birleşiyor. Her zaman öyle olacak" dedi.
"Bu birlik sonsuza kadar sürecek" diyen Aliyev, "Bu birlik, gelecekte tüm sorumluluklarımızı yerine getirmemize olanak sağlayacaktır. Bütün bu yıllar boyunca 17 yıldır Azerbaycan halkının desteğini hissettim, gördüm, güvenlerini, bana karşı nazik tutumlarını gördüm. Bana güç veriyor. Bu, politikam için paha biçilmez bir destek. Ben her zaman Azerbaycan halkına vatanıma ve halkıma haysiyet ve sadakatle hizmet edeceğime dair güvence verdim. Sözümü tuttuğuma sevindim. Her zamanki gibi sözümü tuttum. Bu tarihi günde Azerbaycan halkına bu müjdeyi vermek belki de hayatımın en mutlu günlerinden biridir" ifadelerini kullandı.