Elazığ'ın tescilli lezzeti 'orcik' için mesai başladı
Elazığ'da bağ bozumunun yapılmasıyla birlikte köylerde coğrafi işaret tescili alan 'orcik' için mesai başladı.
İnşaat mühendisi Ahmet Altunyuva da, mezun olduktan sonra yöneldiği baba mesleği orcik üretimini yaparak iş hayatına atıldı.
Geçtiğimiz yıllarda valiliğin girişimi ile coğrafi işaret tescili alan orcik (cevizli sucuk) ceviz ve üzümlerin toplanmasıyla birlikte köylerde doğal olarak yapılmaya başlandı. Köylerde vatandaşların önemli bir geçim kaynağı haline gelen orcik için önce cevizler toplanıp kırılıyor, ardından bağlardaki üzümler toplanarak sıkıldıktan sonra şıra haline getirilip kazanda kaynatılıyor. Cevizler tek tek ipe dizilerek kazanda kaynatılan üzüm şırasına defalarca batırılarak asılıp güneşte kurutulduktan sonra hazır hale getiriliyor. Elazığ'da hazırlanıp ülke geneline gönderilen orcik, firmalar aracılığıyla yurt dışına da gönderilerek kente önemli bir ekonomik kazanç sağlanıyor.
Geçtiğimiz yıl Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliğinden mezun olan Ahmet Altunyuva (26) da iş başvurularının kabul edilmemesi üzerine baba mesleğini devam ettirmeye karar verdi. Yöreye ait üzüm ve cevizden yapılan orcik üretimine babasının da desteğiyle başlayan Altunyuva, sezonda 500 kilogram ürün elde ederek ekonomik kazanç elde etti.
“Dededen gelen mesleği devam ettiriyorum, orcik yapıyoruz”
Orcik üretimine başlayarak geçim kaynağı sağladıklarını belirten genç girişimci Ahmet Altunyuva, “Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden geçen yıl mezun oldum. Mezun olduktan sonra iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle dededen gelen mesleği devam ettiriyorum, orcik yapıyoruz. Eylül ile ekim ayları arasında yaklaşık bir aylık bir periyotta düzenli olarak orcik yapıyoruz. Kendi bağ ve bahçemizde yetiştirdiğimiz ceviz ve üzümü hasat ederek daha sonrasında orcik yapıyoruz. Kendi imalatımız olup, bu yönden de geçim kaynağımızı sağlıyoruz” dedi.
Orciğin yapım aşamalarından bahseden Altunyuva, “Cevizi hasat ettik, sonra kırıp ipe diziyoruz ve cevizlerin kurumasını bekliyoruz. Kuruyunca bunu üzümden pişirdiğimiz bulamaçla birleştirerek orcik elde ediyoruz. Bu işlem yaklaşık 5 gün sürüyor. Bu süre içerisinde günde 1 kez bulamaça batırıp güneşe karşı asıyoruz. Kuruduktan sonra ikinci gün tekrar aynı işlemi yapıyoruz ve böyle 4 gün boyunca devam edip kuruduktan sonra ürünümüzü elde ediyoruz. Daha sonra bir hafta güneşte beklettikten sonra kesip ihtiyacımızı karşılamak üzere depomuza bırakıyoruz” diye konuştu.
“Üniversiteyi bitirip firmalarda çalışacağıma kendi işimi yaptım”
Genç girişimcilere önerilerde bulunan Altunyuva, “Orcik tamamen doğal olup besleyicidir ve tok tutucu özelliği vardır. Tamamen doğal olduğu için insan vücudunu dengeler. Üniversiteyi bitirdikten sonra birkaç yere iş başvurusu yaptım. Deneyim istediler ve bende de deneyim olmadığı ve işsiz kaldığımdan dolayı baba mesleğini devam ettirmeye karar verdim. Bu şekilde geçim sağlıyoruz. Bu iş gençken yapılacak işlerden biri. İnsanın gücü yettiği müddetçe orcik veya köy işleriyle uğraşılabilinir. Sezon boyunca yaptığımız 500 kilogram orcikle bir kışlık gelirimizi elde edilmiş oluyoruz. Tamamen kendimize ait olduğu için fazla bir masrafım yok. Ancak yeni başlayacaklar için çok az sermaye ile çok rahat yapılabilecek bir iştir. Herkes istediği, sevdiği işi yaparak geçim sağlayabilir. Üniversiteyi bitirip firmalarda çalışacağıma kendi işimi yaptım” ifadelerini kullandı.
“Oğluma yardımcı oluyorum”
Oğlunun genç ve çalışkan olduğunu dile getiren baba İbrahim Altunyuva ise, “Köyümüzdeki bahçemizde bu işi yapıyoruz. Bu işe küçük yaşta başladım. O zamanlar kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar yapıyorduk. Şimdi daha fazla orcik yaptığımız için bahçede daha büyük bir alan açtık. Oğlum da okulu bitirdikten sonra birkaç yere iş başvurusu yaptı, olmadı. Şimdi de bu işi birlikte yapıyoruz. O işi yapıyor, ben de ona yardımcı oluyorum. Ben de evde ona eksik işlerini öğretiyorum” şeklinde konuştu.