Gündüz kaymakam, gece yazar
Elazığ'da 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik depremin merkez üssü Sivrice ilçesinin kaymakamı Yunus Emre Vural, tüm gününü ilçenin gelişimi için harcarken geceleri ise hayatını ve yaşadıklarını kitaba dönüştürdü.
Elazığ'da 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sivrice ilçesinde kaymakamlık yapan Yunus Emre Vural (31), şehri yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ilçede TOKİ tarafından başlatılan birinci etap çalışmalarında 305 konut 86 iş yeri ve 2 caminin yapımı tamamlanırken, Kaymakam Vural'ın girişimleriyle ilçe bu yıl doğalgaza kavuştu. Hazar Gölü'nün yanında ve Hazarbaba Dağının eteğindeki turizmin gelişen yüzü minik ilçeyi yeni bir çehreye kavuşturmada öncülük eden Kaymakam Vural, geceleri ise hayatını ve yaşadıklarını kaleme almaya başladı. Yunus Emre ve Türkçe yılı ilan edilen 2021'e bir eser bırakmayı hedefleyen Kaymakam Yunus Emre Vural, ‘Gelevera Deresi' adlı hikaye kitabını çıkardı. Sivrice ile birlikte 5 ilçede kaymakamlık yapan Vural, çalışmaları ve yazarlığı ile her kesim tarafından taktir topluyor.
Kitabını geçen yıl mart ayında yazmaya başladığını belirten Kaymakam Yunus Emre Vural, "Bu yılın yaz aylarında da basıma gönderdik. Ancak bu kitabın içerisinde tüm hayatımda yaşadıklarım, annemin, babamın, dayımın, amcalarımın ve akrabalarımın yaşadıkları var. Tüm hayatım var diyebilirim. Bir anda ortaya çıkmış bir kitap değil. Kitabımızın içerisinde 13 tane küçük hikayelerimiz var. Her biri birbirinden bağımsız yaşanmış olaylardan ibaret. Çok büyük kısmı gerçek olaylara dayanmaktadır. Anadolu'dan esintiler var. Bu kitabı yazma amacım, bu yıl Cumhurbaşkanlığımızca Yunus Emre ve Türkçe yılı ilan edilmişti. İsmimin Yunus Emre olması hasebiyle bende bu yıla bir hatıra bırakmak istedim. Allah'a şükürler olsun bu bize nasip oldu. Yunus Emre yılında güzel Türkçemize güzel bir hatıra bırakmış olduk" dedi.
Yazmaya devam edeceğini dile getiren Kaymakam Vural, "Hikayelerimiz devam edecek. Bu şekilde bırakmayacağız. Çok güzel geri dönüşler aldık. Edebiyat çevresinden bizleri çok destekleyen büyüklerimiz oldu. Bunu bir köy edebiyatı şeklinde değerlendiren de oldu. Mesleğimizin çok büyük kısmını biz kırsal, taşra alanlarda icra ediyoruz. Hal böyle olunca köy hayatı, köylüler, muhtarlar, vatandaşlarımızla yaşadığımız yakın ilişkileri kitabımıza aktarmış oluyoruz. O sebepten ötürü biraz köy edebiyatı uygulandığı söyleniyor. Özellikle bunu vurgulamak istemedim. Annem babamda Giresun'un köylerinden çıkıp Bursa'ya geldi. Bursa'dan çıktım İstanbul'da üniversiteyi bitirdim. Yıllardır ülkenin çeşitli yerlerinde görevimizi icra ediyoruz. Aslında her yerden esinti var. Bir çeşit göç kitabı olmuş diyende oldu" diye konuştu.
"Özellikle gece saatlerinde kitabı yazmaya vakit bulabiliyorum"
Sivrice'nin sorunlarının kendine özgü olduğunu aktaran Vural, "Malum depremden ötürü sorunları var. Onumla uğraşmak bizim ayrıca bir zevk ve keyifti. Vatanımızın, milletimizin derdine derman olmak bizim için bir şereftir. Kendimize vakit ayırdığımız zamanlarda, özellikle gece saatlerinde kitabı yazmaya vakit bulabiliyorum. İkisi birbirinden çok ayrı kulvarlar. Ancak günlük ve meslek hayatımda yaşadığım olaylar, bu kitabın temelini oluşturuyor. Bundan sonra işimizi bu şekilde devam ettiğimiz sürece daha çok kitaba malzeme çıkacaktır" şeklinde konuştu.