İYİ Parti adayı Sönmez sanayi esnafıyla bir araya geldi
İki gün boyunca sanayi sitesi esnafları ile bir araya gelen, onların sorunlarını dinleyen, çözümü konusunda istişarelerde bulunan İYİ Parti Elazığ Milletvekili Adayı Av. Dr. İrfan Sönmez, esnafların sesi olmaya devam ediyor.
İki gün boyunca sanayi sitesi esnafları ile bir araya gelen, onların sorunlarını dinleyen, çözümü konusunda istişarelerde bulunan İYİ Parti Elazığ Milletvekili Adayı Av. Dr. İrfan Sönmez, esnafların sesi olmaya devam ediyor.
Yayına çıktığı ulusal ve yerel kanallarda ve yazılı basında esnafların sorununu sürekli dile getiren Sönmez,sanayi sitesi esnaflarıyla bir araya geldi. Sönmez'e dertlerini anlatan esnaflar ‘'Sorunlarımızı dinleyip geçmeyeceğinizi, çözüm için uğraşacağınızı biliyoruz. Esnafın sesi, nefesi olacaksınız inşallah dediler.
Sönmez, daha sonra Elazığ Oto Onarımcılar, Esnaf ve Sanatkârlar Oda Başkanlığı'nın düzenlediği yıllık İstişare toplantısı tarafından yıllık toplantıya katıldı.
İYİ Parti Elazığ Milletvekili Adayı Av. Dr. İrfan Sönmez, toplantıda esnaf ve vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, Elazığ'ın sesi olacağını vurgulayarak, ''eğer biz seçilirsek, sorunlarınız için, çözüm isteklerimiz için bizim yakamıza yapışın. Biz zaten mecliste sizlerin sesi olmaya gidiyoruz'' dedi.
SÖNMEZ: ESNAFLAR BİR YUMRUK OLUP, İŞGÖRMEZ SİYASİLERE BASKI ODAĞI OLACAK
Uzun zamandır Elazığ'ın temsiliyet anlamında yaşadığı sıkıntıları olduğuna değinen Sönmez, Elazığ'ın korkmayan, susmayan ve halkı için tuttuğunu koparan vekillere ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi: Biz Elazığ olarak uzun yıllardır, çıkmaz sokaklarda dolaşıyor, sonra da yolumuzu kaybedip niye bu çıkmazdan sıyrılamıyoruz diye şikâyet ediyoruz. Bir toplumun kalitesi, seçtiği milletvekillerinden belli olur. Bir öğretmenin kalitesi yetiştirdiği öğrenciden belli olur. Bir anne babanın kalitesi çocuğundan belli olur. Hep şikâyet eden, ama şikâyetinin gereğini yerine getirmeyen, şikâyeti icatlarına göre davranmayan bir şehir olmuşuz.
Bugün şikâyet ettiğimiz milletvekillerini seçen biziz. Onları göreve getiren biziz. Şikâyet edip edip her dönem yine aynı insanlara destek veren de biziz. Problemlerimizi çözeceksek kendimiz çözeceğiz. Siyasetçilerin elinde sihirli bir değnek yok. Bu işleri çözecek, 5 dakikada halledecek bir değnek yok. Buradaki arkadaşlar yumruk gibi olacak. Gelen siyasetçinin kafasına kafasına vuracak. İkincisi durmadan konuşacaksınız. Baskı odağı olacaksınız, kendinizi unutturmayacaksınız. Eskiden bir söz vardı; Ağlamayan çocuğa meme verilmez. Siz ağlamazsanız, problemlerinizi dile getirmezseniz, ısrarla insanların yakasına yapışmazsanız, bu problemler çözülmez.
BAŞKANLIK SİSTEMİ PROBLEMLERİN EN BÜYÜK KAYNAĞIDIR
Bu problemlerin bir kısmı da sistemden kaynaklıdır. Başkanlık sistemine geçtiğimizden beri, milletvekillerinin bir işlevi kalmadı. Birer yasa çıkarma memuruna döndüler. Siz onlara ne kadar giderseniz gidin, onlar da gidecek orada birilerinin yakasına yapışmaya çalışacak. Eğer cüret ve cesaret gösterirse bunu yapacak. Cesareti yoksa bunu yapmayacak.
BURADAKİ SAĞLIKSIZ ŞARTLARI ÇOK İYİ BİLİYORUM, HER PLATFORMDA DA DİLE GETİRECEK, ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇABALAYACAĞIM
Dünyayı korkaklar değil cesurlar değiştirir. İyi adamları seçelim tamam. Ama yetmez. Sadece iyi adamı değil, milletvekilliği yapacak adamı da seçeceksiniz. Cumhurbaşkanına yapışacak adam seçeceksiniz. Elazığ'ın problemlerini dert edinen adamı seçeceksiniz. Başıma ne gelir diye korkmayan adamı seçeceksiniz. Yani Kur'an'ın ifadesiyle ‘emaneti ehline vereceksiniz'. İyi adam olmak yetmez. Camilerde bir sürü iyi adam var. Ama milleti temsil etmek bambaşka bir şeydir. Hepimiz buradaki problemleri biliyoruz. Onları çözmek ayrı şey, bilmek ayrı şey. İki gündür biz bu sanayi sitesinde geziyoruz. Vatandaşın, esnafın ne kadar sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Onun için korkmayın. Bize destek olursunuz, olmazsınız önemli değil. Seçiliriz, seçilmeyiz. Bu da önemli değil, ama burada şunu söylüyorum buradaki sağlıksız şartları gördüm. Sonuna kadar sizinleyim. Televizyonlarda, radyolarda, ulusal basında bu problemleri dile getireceğim.
MİLLETVEKİLİ OLURSAM NE BAŞ EĞERİM, NE BAŞINIZI EĞDİRİRİM
Milletvekili olursak da vatandaşlar burada. Gelsinler vatandaşlar yakamıza yapışsınlar. O zaman milletvekilliği nasıl yapılır göreceksiniz. Ben buraya çiçek bahçelerinden gelmedim. Kahvehane köşelerinden gelmedim. Sokaklarda dolaşarak gelmedim. Ben buraya idam sehpalarından geldim, hücrelerden geldim. Onun için ne başımı eğerim, ne de sizin başınızı eğdiririm. Bundan hiç şüpheniz olmasın.''