MHP'den gövde gösterisi!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 12. Olağan Büyük Kurultayı dün Ankara Arena Spor Salonunda yaklaşık 100 bin kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. MHP mevcut Genel Başkanı Devlet Bahçeli tek aday olarak girdiği kurultaydan 1169 delegenin 1167'sinin oyunu alarak güven tazeledi. Kurultayda hazır bulunan ve Genel Başkanları Devlet Bahçeli'ye oy veren MHP İl Başkanı Oğuzhan Demir ise Fırat Gazetesi'ne özel kongreyi değerlendirerek 'Kurultayımız tek kelime ile muhteşemdi' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 12. Olağan Büyük Kurultayında yaptığı ve kurultayın ardından www.mhp.org.tr sitesi üzerinden kamuoyu ile paylaşılan konuşma metninde çarpıcı bilgiler yer aldı. Kurultaylarının açılış konuşmasını geçekleştiren başkan Devlet Bahçeli, “Nice badireleri yenerek, nice belaları ezerek, nice engelleri geçerek hamd olsun 12'inci Olağan Büyük Kurultayımıza kavuştuk, bu muazzam diriliş ruhuyla buluştuk. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103'üncü yıldönümünde, Kurultayımızın; “Milli Duruş, Şühedaya Vefa, Millete Beka” tema ve tebliğinin rehberliğiyle toplandık, Türk milletinin muzaffer ruhunu cihana ilan etmek için seferber olduk” dedi.

“İHANET VE MELANETİN CAN DÜŞMANIYIZ”

Milliyetçi-Ülkücü Hareketin bugün tarih yazdığını aktaran başkan Bahçeli, “Milliyetçi-Ülkücü Hareket bugün başkent Ankara'ya sığmayıp taşıyor. Art niyetli şekilde neredesiniz diye soranlara, gümbür gümbür işte buradayız diyoruz. Şimdi siz söyleyiniz, vereceğiniz cevaplarla ehli salibi ve taşeronlarını zangır zangır titretiniz: Ezan susmaz, bayrak inmez, vatan bölünmez diyen kutlu irade nerede? (Burada) Türkiye sevdalıları, Türk-İslam ülküsünün inanmış yürekleri nerede? (Burada) Milli bekayı gözü kara bir şekilde son nefere, son nefese kadar savunacak iman zirveleri nerede? (Burada) Hakkınız vardır, helaliniz vardır, elbette buradayız, çok şükür milletin gönlündeyiz, vatanın ruhundayız, ecdadın duasındayız, mazlumların davasındayız, ahfadın umutlarındayız, ihanet ve melanetin ise can düşmanıyız” ifadelerini kullandı.

“CHP'NİN ÇİN MALI TEKLİFİNİ KABUL ETSEYDİK, ÜLKE İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENECEKTİ”

Milliyetçi Hareketin yıkılmak istendiğini vurgulayan Bahçeli, “ Milletin son kalesi teslim olsaydı, milli direnç düşecek, milliyetçi direniş inişe geçecek, 15 Temmuz hain FETÖ darbesi Allah muhafaza belki de gerçekleşmiş olacaktı. Amaç buydu, hesap buydu, proje böyleydi. Bu esnada MHP'de de hıyanetin kazı ve tünel faaliyeti görülmüştür. Sorumluluk çevresi terörle mücadele bölgeleri olan, özellikle rütbesi tuğgeneral seviyesinde bulunan çok sayıda hain 15 Temmuz'da FETÖ darbe girişiminde suçüstü basılmıştır. Bu tesadüf olamaz, rastlantı olamaz, olamayacaktır. 7 Haziran 2015'den sonra FETÖ planı tutmayınca Anadolu'nun doğrudan işgal planı devreye alınmıştı. Milliyetçi Hareket Partisi'nin, başını CHP'nin çektiği PKK, FETÖ karışımı ve haçlı tembihli iktidar oluşumunu reddetmesi bütün hesapları bozmuş, bütün planları tarumar etmişti. CHP'nin Çin malı başbakanlık teklifini kabul etmiş olsaydık, HDP'yi yanımıza yöremize kazara alıp FETÖ'nün tuzağına düşseydik, bilinsin ki, Türkiye iç savaşa sürüklenecek, bekamız hepten, tümden çökecek, çürüyecekti” dedi.

“ÜLKÜCÜ KALMAK DAHA DA ZORDUR”

“Düşman evin içine girecek, kaleyi içten yıkacaktı” diyen Bahçeli, “Bunu yapamazdık, böyle bir vebale ortak olamazdık, nitekim Allah'a çok şükür ki olmadık. Milletin vermediği başbakanlık görevini başka kapılarda dilenerek arayamaz, alamaz, buna tenezzül dahi etmez, edemezdik. Bizim ülkülerimizin fiyatı yoktur. Bizim davamızın bedeli yoktur. Bizim inançlarımızın takası, telafisi, tehiri, ikamesi de asla görülmemiş, görülemeyecektir. Ederi bir dolar olan şerefsizlere verilecek ne bir karış toprağımız ne de bir tek insanımız vardır. Ülkücü olmak zordur, ülkücü kalmak daha da zordur. Ülkücü geçinenlerle, ülkücülükten geçinenlerin, bunlara fikren ve fiilen ortam açanların fitne ve fesatlarına karşı mücadele azmimiz, biliniz ki, pek çoktur, pek fazladır. 7 Haziran'ın rövanşını 1 Kasım'da almak, MHP'yi Meclis dışında bırakmak için harekete geçenler, bunu başaramayınca malum sancılı ve ağır operasyon sürecini başlattılar. Bu kapsamda oyunu gördük, oyuncuları tanıdık, Türkiye üzerindeki hesapları isabetle yorumladık. Bir yanda MHP'nin tasfiyesi planlandı, diğer yanda hendek, tünel, barikat terörü palazlandırıldı” şeklinde görüşlerini aktardı.

“PARTİMİZ AMELİYAT MASASINA YATIRILDI”

Devlet hayatına sızmış asker ve sivil FETÖ'cülerin PKK'ya alan açtığını aktaran Bahçeli, “ Nitekim 15 Temmuz 2016'da tarihin en şiddetli işgal ve ihanet teşebbüslerinden birisine milletçe maruz kaldık.

Karşımızdaki melun senaryonun ilk aşamasında, milli duruşu tamamen etkisiz hale getirip, milliyetçiliği sorgulatıp Türkiye'yi iç kargaşa ve kaos ortamına sürüklemek bulunuyordu. İkinci aşamasında, bu kargaşa ve kaos halinin doğal ve doğrudan sonucu olarak vatanın kaybı, milletin bölünmesi, devletin yıkımı söz konusuydu. Üçüncü aşamada, güney sınırlarımız boyunca 2014'den itibaren pilot uygulamasına geçilen sözde kanton yönetimlerin aynısının Türkiye'nin bazı il ve ilçelerini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi, dört parçalı Kürdistan'ın Irak ve Suriye'den sonra üçüncü ayağının tezahür etmesi yer almaktaydı. Belirli aralıklarla dayatılan, duyurulan sözde özerklik ilanları bunun habercisiydi. Dördüncü ve son aşamada ise İran'ın, ABD ve İsrail kanalıyla çözülerek Kürdistan'ın son kısmının inşası hedeflenmişti. Bu maksatla Milliyetçi Hareket Partisi'yle uğraşıldı.

Bu nedenle partimiz ameliyat masasına yatırıldı” dedi.

“MESELE NAMUS BİLDİĞİMİZ VATANDIR”

Hem MHP'nin hem de partisiyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan küresel kuşatmaya alındığına dikkat çeken Bahçeli, “ Bu husumet ve ihanet kuşatmasına tesir düzeyi yüksek ilk vuruş 15 Temmuz gecesi bizzat Türk milleti tarafından gerçekleştirilmiştir. İkinci vuruş, 24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Fırat Kalkanı Harekatı, üçüncüsü de 20 Ocak 2018'de Afrin'i kapsamına alan Zeytin Dalı Harekatı'dır. Tehlike geçti mi? Hayır. Saldırılar azaldı mı? Asla. Karşımızda beka düzeyindeki tehditler artıyor ve yaygınlaşıyorken sorumluluktan kaçamazdık, duruşumuzu bozamazdık, işbirliği ve uzlaşmaya kulak tıkayamazdık. Zira mesele namus bildiğimiz vatandır.

Konu devlet ve milletin tarihi haklarıdır. Mevzu istiklalimizdir” diyerek 103. yılını kutladığımız Çanakkale Zaferini hatırlattı.

“MİLLET İÇİN UZLAŞTIK”

7 Ağustos Yenikapı ruhuna bağlılık gösterdiklerini de kaydeden Bahçeli, “ Bunun gereği neyse titizlikle onu yaptık. Millet için uzlaştık, devlet için özveride bulunduk, Türklüğün bekası için taşın altına elimizi koyduk. Adalet ve Kalkınma Partisiyle milli zaruret ve mecburiyetleri değerlendirip milli bekamızın muhatap kaldığı yüksek riskleri göğüslemek amacıyla yeni bir hükümet sistemi üzerinde anlaştık.

Anayasa değişikliği ekseninde mutabakata vardık. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü milattı.

Hiçbir şey, bu tarihten öncesi gibi olamayacaktı. Siyasi hedef ve hesaplar gözden geçirilmeliydi.

Cumhuriyet'in 93'üncü yıldönümünde, Milli Mücadele'nin bütün miras ve emanetlerini kaybetmenin sınırına gelmiştik. Türkiye 7 Haziran'ı takip eden süreçte kızışan, adım adım ilerletilen, kademe kademe yerleşen sinsi, sistemli, gittikçe sivrilen işgal senaryosunun markajına alınmıştı. Az kalsın istiklalimiz elden gidiyordu. Neredeyse milli irade ateşe verilecekti. Çok boyutlu, birbiriyle geniş bağ ve bağlantılı derin komplo 15 Temmuz'da son darbeyi indirmek üzereyken Türk milleti inisiyatifi ele aldı, FETÖ'cü alçakları kaçtıkları yere kadar kovaladı” diyerek isim isim 15 Temmuz şehitlerini andı.

“İHANET BLOĞU CUMHURUN KARŞISINDA TEL TEL DAĞILACAKTIR”

“Siyasette, milli zorunluluklar, zorlayıcı sebepler ve şartlar, kritik kararlar alınmasını, köklü değişikliklere gidilmesini gerektirmektedir” diyen Bahçeli, “ İşte bu gelişmelerin ışığında, 16 Nisan 2017 Halkoylaması'nda aziz milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni onayladı, kabul ve tescil etti. Yeni hükümet sisteminin mimarı bizzat Türk milletidir. Yeni hükümet sistemi husumet ve hıyanete karşı güvencedir, güvenlik kilididir, milli bekanın sigortası, güvenli siperidir. Cumhur İttifakı, istiklal ve istikbalimizin teminatıdır. CHP, İP, HDP, PKK, FETÖ, PYD, YPG, IŞİD, DHKP-C ve küresel cinayet şebekesinden müteşekkil ihtilaf ve ihanet bloku cumhurun karşısında tel tel dağılacak, kaybetmekten başka seçeneği olmayacaktır” dedi.

“ANA MUHALEFET, ANA VATANA İHANET İÇİNDEDİR”

CHP'ye ağır sözler ile yüklenen Bahçeli, “CHP yeri geldiğinde devlet kurduğunu söyleyen, yeri geldiğinde de yıkıma mihmandarlık, yozlaşmaya işbirlikçilik yapan siyasi cüruftur. Şu anda CHP ele geçirilmiş, kontrol ve denetimi Türkiye karşıtı mihraklara geçmiştir. Bu CHP ki, FETÖ'nün yörüngesindedir, PKK'nın hizasındadır, PYD'nin emeline hizmetle meşguldür. Çiftlik Bank dolandırıcılığıyla CHP'nin tevatür, tezgah ve tezviratları birdir, aynıdır. Millete ikiyüzlü, binbir surat, bidon kafalılar, makarnacılar, kömürcüler, göbeğini kaşıyanlar diye saldıran ve sataşan alçaklar CHP'nin siyasi ve ideolojik çekim alanındadır. Ana muhalefet, ana vatana ihanet içindedir.

Cumhur diyoruz, CHP'nin kafası bozuluyor, şaftı kayıyor, şanzımanı dağılıyor. İttifak diyoruz, milli iradeye hürmet gösterin ikazını yapıyoruz, CHP çıldırıyor, İP ve HDP'yle birlikte patırtı gürültü çıkarıyor” dedi.

“HIYANETİN ANA DAMARI CHP'YE NÜFUZ EDİYOR”

Milliyetçi Hareket'e dil uzatmaya yeltenen nesepsizler diyerek sözlerine devam eden Bahçeli, “CHP'nin kapısında mayalarının, meşreplerinin, tıynetlerinin gereğini yapmak için sıraya giriyorlar.

Baraj altında kalacakmışız, bu nedenle kurtarılmışız. Tabanımız kaymış, bu sebeple can simidi uzatılmış. MHP dağılmış, ciddi sorunlarımız varmış, harici destekle toparlanmamız için çaba sarfediliyormuş. Hep aynı masal, hep aynı hava, hep aynı ezber. Kim bu müfteriler? CHP, İP, HDP ve Perinçekgiller familyası. Bir lafa bakın laf mı diye, bir de söyleyene bakın adam mı diye. Eski tüfekler, yeni liboşlar, FETÖ'cüler, PKK'lılar, hıyanetin ana damarı CHP'ye nüfuz ediyor, ses yok, tepki yok; MHP, Türk milletinin teveccüh ve takdirini kazandıkça CHP sözcüleri, bunların yoldaş ve yancıları komaya girip şuur kaybına uğruyorlar. Bunlar; FETÖ'ye kur yaparlar, PKK'ya arka çıkarlar,Türkiye düşmanlarıyla saf tutarlar, Kıbrıs'ta Rum, Ege'de Yunanlı, Karabağ da Ermeni, Kudüs'te Siyonist, Irak'ta Barzani peşmergesi, Suriye'de PYD'li olurlar.Bunlar her kılığa girerler de, ne hazindir ki bir tek Türk olmazlar” ifadeleri ile son derece sert çıktı.

“TABANDA İTTİFAK YOK SÖZLERİNİ ELİMİZİN TERSİ İLE İTECEĞİZ”

Türkiye'nin birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacı olduğuna değinen Bahçeli, “Türk milleti terörizmle mücadelenin sonuna kadar destek ve duasıyla arkasında durmaktadır. 12'inci Olağan Büyük Kurultayımızın hitamında, yenilenmiş kadrolarımızla, gelişmeleri ve gerçekleşmesini öngördüğümüz hadiseleri milliyetçilik, demokrasi ve milli duruşla yorumlayıp vatanımızın her köşesine, her insanımıza mutlak surette ulaşacağız. 2019 yılı üç siyasi olaya sahne olacaktır.

Bunlardan ilki Mahalli İdareler Seçimleridir. Mevcut belediyelerimizi muhafaza ederek üstüne maksimum ilaveler yapacağız. Geçtiğimiz Salı günü sabaha karşı kabul edilen, ardından Sayın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan İttifak Yasası'nın ruh ve doğasına muvafık şekilde hareket edeceğiz. Cumhur İttifakının siyasi kaygı ve polemiklerle zedelenmesine yerel ve genel düzeyde müsaade etmeyeceğiz. Tabanda ittifak yok sözlerini elimizin tersiyle iteceğiz. Çünkü bizde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır, işte bu salondadır, hamd olsun dimdik ayaktadır. 2019 yılındaki üç siyasi olayın üç ayrı hilal başarısıyla süsleyerek Milliyetçi Hareket Partisi'nin 50'inci yılını Allah'ın izniyle taçlandıracağız” dedi.

“2019'DA TBMM'DE GÜÇLÜ ŞEKİLDE TEMSİL EDİLECEĞİZ”

“Milliyetçi Hareket Partisi 3 Kasım 2019'da çarpık tahmin, çürük tuzak, çorak tertipleri yıkarak TBMM'de çok güçlü bir şekilde temsil edilecektir” diyen Bahçeli, “2019 yılını takip eden beş yıl süresince Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kurum ve kurallarıyla yerleşip kökleşmesi için verdiğimiz destek, üstlendiğimiz sorumluluk, gösterdiğimiz açık tavır samimiyet ve sürekliliğini koruyacaktır. Önümüzdeki en temel konu başlıklarından birisi FETÖ'yle mücadele olmalıdır. Ayrıca dış politikada merkez Ankara jeopolitiğidir. 2023, Cumhuriyet'in yüzüncü yıldönümüdür. Türk milleti muazzam bir hazine, bin yıllık kardeşliği esas alan, ayrım ve ayrımcılık kabul etmeyen ulu bir çınardır.

Yüz yıl önce Mondros Mütarekesi'ni konuşuyor, yedi düvelin topraklarımızı işgalinden dert yanıyor, feryat ediyorduk. Bundan yüz yıl sonra, yani 2123'de, Türkiye Cumhuriyeti, uzay araştırmaları yapan, genetik ve teknolojik kalkınmayı başarmış, her vatandaşını insanca yaşatan, dünyada hükmü geçen ilk üç devletten birisi olmalıdır, bizler göremesek de imanla söylüyorum ki bu uzak hedef gerçekleşecektir” diyerek sözlerini Ziya Gökalp'in ‘Asker Duası' şiiri ile tamamladı.

“YAPTIĞIMIZ EN COŞKULU KONGREYDİ”

Kurultaya Elazığ'dan yaklaşık 800 kişilik bir heyetin gittiğini aktaran MHP İl Başkanı Oğuzhan Demir,ilk etapta sosyal medya hesapları üzerinden “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli beye oyumuzu verdik.Şükürler olsun Rabbime” dedi. Kurultayın ardından telefonla irtibata geçtiğimiz ve gazetemize özel açıklamalarda bulunan başkan Demir, “Kurultayımız tamamladı. Genel başkanımız seçildi. Kurultayımız tek kelime ile muhteşem bir havada geçti. Yurdun her bir tarafından binlerce kişi akın etti. 100 bine yakın insan takip etti. Milliyetçi Hareket Partisinin yaptığı en coşkulu kongreydi. Sayın Genel Başkanımız tek adaydı muhteşem bir konuşmada gerçekleştirdi. Tüm delegenin desteği ile yeniden başkanımız oldu. Kendisine, ülkemize ve davamıza hayırlı uğurlu olsun Cenab-ı Allah mahcup etmesin. Elazığ'dan yaklaşık 800 kişilik bir grupla bizde kongremizi takip ettik” diyerek açıklamasını tamamladı.

Elazığ Online

Bakmadan Geçme