Vatandaş Çağrı Değil, Somut Adım Bekliyor!

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, geçtiğimiz hafta Elazığ milletvekillerine ve yerel yöneticilere, depreme karşı önlem alınması için çağrıda bulundu. Ancak, 2020 ve 2023 depremlerini derinden hisseden Elazığ için bu çağrının, geçen uzun sürenin ardından yapılması dikkat çekici bulundu. Çözüm odaklı bir eylem planı içermeyen bu çağrı gündeme bir konu getirmek dışında bir anlam ifade etmiyor.

Erol, çağrısında 'Komşu ilimiz Bingöl'de meydana gelebilecek olası bir deprem, Elazığ için ciddi bir risk oluşturacaktır. Deprem gerçeğini göz ardı etmeden, şehrimizin güvenliği için gerekli önlemleri vakit kaybetmeden hayata geçirmeliyiz' ifadelerini kullandı. Ancak, Elazığ'da deprem nedeniyle büyük zarar gören 16 mahallenin hala ayağa kaldırılamadığı bir ortamda, yalnızca çağrı yapmak yerine somut projeler geliştirilmesi gerektiği gerçeği göz ardı edilemez.

Projeler ve Eylem Planı Nerede?

Elazığ'ın depremle birlikte zarar gören kent kimliği hala yeniden inşa edilemezken, Elazığ Belediyesinin bu konuda herhangi bir somut adım atmaması dikkat çekiyor. Kentsel dönüşüm ya da yerinde dönüşüm projeleri geliştirilmesi gerekirken, bugüne kadar bu konuda atılan adımların eksikliği büyük bir sorun olarak ortada duruyor. Gürsel Erol'un, milletvekili olduğu süre boyunca bu mahallelerin dönüşümü için ne gibi bir girişimde bulunduğu, TBMM'de bu konuyu ne kadar gündeme getirdiği ve Elazığ Belediyesi'nin hareketsizliğini ne zaman sorguladığı soruları ise hala cevapsız bir şekilde bekliyor.

Öte yandan, CHP Milletvekili Gürsel Erol'un bir grup CHP Milletvekili ile birlikte Elazığ'da incelemelerde bulunduğu biliniyor. Ancak bu incelemelerin sonuçları kamuoyuyla paylaşılmadı. Hangi sorunların tespit edildiği ve çözüm için hangi önerilerin geliştirildiği konusunda herhangi bir açıklama yapılmaması, bu incelemelerin yalnızca sembolik bir ziyaret olarak kaldığı algısını güçlendiriyor.

Çözüm Odaklı Adımlar Atılmalı

Deprem gibi hayati bir konuda, yalnızca çağrılar yapmak yerine somut projeler üretmek ve bunları kamuoyuyla paylaşmak gereklidir. Şehrin yeniden inşası için kentsel dönüşüm planlarının hızlandırılması, şehrin kent kimliğini yeniden ihyası ve vatandaşların mağduriyetlerini giderecek projelerin hayata geçirilmesi, öncelikle Elazığ Belediyesinin sorumluluğundadır. Depremden etkilenen Adıyaman'da yerinde dönüşüm için 10 binin üzerine konut inşaatına başlanmışken Elazığ'da neden bu tür bir çalışmanın yapılamadığını sorgulamak gerekir.

Elazığ halkı, yalnızca söylem değil, çözüm odaklı icraat bekliyor. Bugün sorulması gereken asıl soru, çağrıların ötesine geçerek hangi somut adımların atılacağıdır.