Başkan Şerifoğulları Elazığspor Yönetimine Resti Çekti!
Elazığspor Başkanı Selçuk Öztürk'ün Pendikspor maçındaki canlı yayına yansıyan 'Bu takımı Şahin Şerifoğulları düşürdü' sözlerinin ardından Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'ndan ilk açıklama geldi
Usta gazeteciler Zeki Akbıyık ve Arif Çakmak’ın canlı yayın konuğu olan Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığspor hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Elazığspor Başkanı Selçuk Öztürk’ün Pendikspor maçındaki canlı yayına yansıyan “Bu takımı Şahin Şerifoğulları düşürdü” sözleri hakkında ilk kez konuşan Başkan Şerifoğulları, “Başkanın onları söylemesi bizi üzdü” dedi. Canlı yayında mevcut yönetim hakkında çok sert ifadeler de kullanan Şerifoğulları, “Bu başkanın bu tavrıyla ben bu saatten sonra Elazığ Belediyesi’nin tek kuruşunu Elazığspor’a vermeyeceğim” ifadelerini kullandı.
“BAŞKANIN ONLARI SÖYLEMESİ BİZİ ÜZDÜ”
Göreve geldikleri günden beri Elazığspor’a destek verdiklerine dikkat çeken Şerifoğulları, “Elazığspor gerçekten de bizim aşkımız, sevdamız, göz bebeğimiz. Elazığ’ın en büyük reklam kaynağı. Tanıtım noktasında hem ulusal hem uluslararasındaki en önemli argümanı. Düşmüş olduğu bu durum bizim canımızı acıtıyor. Biz bu kadar gayret sarf ederken, Elazığspor’un sorunlarına çözüm ararken bizim kapımıza geldiklerinde biz çözüm ararken son maçta (Pendikspor) ikinci golle birlikte başkanın onları söylemesi bizi üzdü. Biz bunları yaparken biz mevcut başkana, mevcut yönetime yapmadık. Yarın olsa yine yapacağız. Elazığspor’u düşmüş olduğu bu durumdan kurtarmak için ne yapmamız gerekiyorsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
“YIKIM İSTENDİ VERDİK, SONUÇ KÜME DÜŞTÜK”
Başkan Şerifoğulları sözlerini şöyle sürdürdü; “O sporcuları o gün elimizde tutsaydık o gün küme düşmeyecektik. Prim destekleri, yardımlarla bugüne kadar getirdik. Küme düşmeden önce Ankara’da valimizin başkanlığında toplantı yapıldı. Bu takımın kümede kalması adına ne yapılabilir istişaresini yaptık. O gün benim üzerime düşen ne varsa o gün yıkım istenmişti. Elazığspor’a verdik. O kasaya girdi. 26 tane personeli Elazığ Belediyesi bünyesine aldık. 2 yıllık bedeli 3 milyon TL’dir. O personelleri EBUAŞ bünyesine aldık. Yine Elazığspor’a hizmet ediyorlar. Sadece forma kampanyasını çıkalım 10 milyon desteğimiz oldu. Forma kampanyasında herkesin desteği oldu. Biz kampanya yaptık. Güvendiler. Bütün iş adamları hemen hemen kampanyamıza katıldılar. 2 milyon 500 bin TL’si Elazığspor’un kasasına girdi. Deprem olmasaydı belki diğer taahhüt verenler de verecekti. Bu kadar iş yapmışız, destek olmuşuz, yanlarında olmaya çalışmışız. Kulübün ligde kalması için başkandan fazlasını, yönetiminden fazlasını Elazığ Belediye Başkanı olarak ben yapmışım. Milletvekillerim destek vermiş, siyasilerimiz destek vermiş. Milletvekillerimiz ceplerinden para vererek destek vermişler. Herkes elini değil bedenini taşın altına koymuş. Ama geldiğimiz bu noktada küme düşmüşüz.”
“NE KADAR MİNİBÜS VERİLDİ, NE KADAR RANT VERİLDİ HERKES BİLİYOR”
“Yarın FIFA dosyaları var, transfer dosyaları var. Biz bunun için tekrar para veririz. Bunu diyemeyiz. Bunu deme şansımız yok. Bu takımın küme düşmesinden siyasiler sorumlu tutuluyorsa hiçbir sorumluluğu yokken üzerine düşen her şeyi yapan siyasiler, üzerine düşen her şeyi yapan belediye başkanları Hamza Bey, Süleyman Bey, Mücahit Bey ben üzerimize düşeni yapmışken sahipsiz Elazığ deniliyor. Bunu kim hangi kafayla söyler bunu bilmiyoruz. Süreci baştan sona kadar Elazığspor’a kadar ne kadar minibüsler verildiğini, ne kadar imardan rantlar verildiğini herkes çok iyi biliyor. Elazığspor’a verilen paralarla Elazığ yeniden inşa edilir. Elazığ inşa edilmezse Harput ihya edilir.”
“ELAZIĞ BELEDİYESİ’NİN TEK KURUŞUNU VERMEYECEĞİM ARTIK”
Başkanlar bir defa sorgulansın, yöneticiler bir defa sorgulansın kimin suçu varsa. Elazığspor sevdalıları bunları sorgulasın. Her şeyi yaparsın, üzerine düşen vazifeyi fazlasıyla yaparsın takım düşer suçlu siyasiler olur. Bunu kabullenmiyoruz. Ben çok net konuşmayı severim. Bu başkanın bu tavrıyla ben bu saatten sonra Elazığ Belediyesi’nin tek kuruşunu Elazığspor’a vermeyeceğim. Taraftar grupları diyebilir kardeşim babanın parasını mı veriyorsun. Ben babamın parasından daha kıymetli olan fakir fukaranın parasını veriyorum. Bu saatten sonra tavrım nettir. Bu saatten sonra devam edebilirler. Sizin paranıza ihtiyacımız yok diyebilirler. Kendi parasını kurtarabilmek için. Elazığspor’un yaşatılması noktasında parasını kendisi getirir koyar. Transfer tahtasını açar, Elazığspor kurtulur. Bizim derdimiz ne Elazığspor yönetimini almak. Ne de meclis üyelerimizden birisi gitsin istediğimiz gibi at koşturalım. Bizim derdimiz Elazığspor’un yaşaması. Kesinlikle yaşaması lazım. Bizim gönlümüz bu şekilde. Dünde bugünde yarında biz gerekli desteği vermeye hazırız. Bu şehir büyük bir şehir. Bu cenazeyi ortadan kaldıracak güce de sahiptir.”
“VALİMİZLE OTURUP İSTİŞARE EDECEĞİZ”
“Bu ortam oluşursa biz Elazığ Belediyesi olarak primini de yemeğini de veririz. Ama kimsenin eline götürüp fakirin garibin hakkı olan 10 milyon TL’yi vermeyiz. Yine kimsenin eline parayı direk vermedik. Deplasman parası bellidir. Sporcuya prim dedik, sporcuya verdik. Elektrik parasını verdik. Personelin maaşlarını ödedik. Bu şekilde biz yine yardım ederiz. Bu şekiilde biz valimizle oturup istişare edeceğiz.”