Başkan Toprak'tan Zehir Zemberek Açıklamalar!

Elazığ Belediyespor FK Başkanı Ahmet Toprak Elazığspor Kulüp Başkanı Selçuk Öztürk'ün iddia ve eleştirilerine aynı sertlikle yanıt verirken 'Bizim amiral gemimiz Elazığspor'dur' dedi.

Başkan Toprak'tan Zehir Zemberek Açıklamalar!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Belediyespor Futbol kulübü Başkanı Ahmet Toprak, Elazığspor Kulübü Başkanı Selçuk Öztürk’ün iddialarına düzenlediği basın toplantısında cevap verdi.

Dün saat 12:30’da Belediyespor Kulüp Binasında gerçekleşen toplantıya yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı. Başkan Toprak yaşanan deprem felaketinden ötürü geçmiş olsun dilekleriyle söze başlarken şu ifadelerde bulundu; “İnşallah kısa zamanda atlatarak yaralarımızı saracağız. Böyle bir günde Elazığspor Kulüp Başkanı Selçuk Öztürk’ün iddialarına cevap vermek için karşınızdayım. Böyle bir günde futbol konuşmaya utanıyorum. Bizi izleyen herkesten özür diliyorum.

Elazığspor Kulüp Başkanı Selçuk Öztürk demek istemiyorum. Elazığspor 53 yıllık çok büyük bir camiadır. Selçuk Öztürk ile doğmuş ve onunla gidecek bir kulüp değildir. Bu iddiaların hepsine cevap vereceğim. Sonuçta biz de bir spor kulübüyüz. Elazığ’ı temsil ediyoruz ve Elazığlı futbolcularım var. Yönetim kurulu ve teknik heyetim var. 45-50 kişilik nüfusumuz var. Neyin ne olduğunu herkes öğrensin istiyoruz.

Çekilme konusuna gelelim. Ben 5 yıldır bu kulübün başkanlığını yapıyorum amatörden beri. 4. Sezondan beri 3. Lig’de top oynuyoruz. Bugüne kadar hiçbir zaman ne televizyonda ne kamuoyunda ne de özelde Elazığspor’a köstek olmadım aksine her zaman destek verdim. Kendi sahibi olduğum gazeteden dahi Belediyespor’u hiç kullanmadım. Fırsatçılık insana yakışmaz. Bırakın camiaya insana yakışmaz. Depremden sonra federasyon yetkilileri bizi arayıp geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Hasarınız var mı yapabileceğimiz bir şey var mı diyerek bizimle ilgilendiler. En üst makamından yöneticilerine kadar herkes bizi aradı. Geçmiş olsun dileklerini ilettiler.

Selçuk Öztürk ertesi gün ben ligden çekilmek istiyorum sen de çekil dedi. Dedim tamam başkanım. Orada diyor ya ben arkadaşlarımla görüşecekmişim lakayıt lakayıt. Benim kendisiyle konuşmam bu. Selçuk Başkan tamam çekilelim de bizim bugüne kadar harcadığımız paralar ve futbolculara verdiğimiz senetleri ne yapacağız federasyon bunları bize ödemeyecek. Bu durumda çekilmem mantıklı değil çünkü federasyondan gelirim var. Benim icram yok senedim yok. Ben federasyon geliriyle kulübümü yönetebilen bir kulübüm. Bunları izah ettim.

Ondan sonra dedim benim yönetim kurulumda var. Onlarla da görüşeceğiz. Acele etme bunları tartışalım dedim. O süre içinde federasyonla da görüşmelerimiz oldu. Elazığspor’un durumu ortada hem sportif açıdan hem de mali açıdan. Ben Elazığspor’un çekilmesini istiyordum. Doğru olanı buydu. Ekonomik durumu iyi olsaydı veya ön sıralarda oynasaydı çekilmesin derdim. Bugün Malatyaspor öyle bir dilekçe vermedi. Yeşilyurtspor 3. Lig’de yıllardır ilk defa çıkmış. Düşme potasında ve öyle bir dilekçe vermedi. Benim dilekçe vermem de takıma zarar verir. Daha çok borçlandırmak kapatmak durumuna getirmektir. Federasyon da bunları şart koşmadı. Federasyon yönetim kurulumuzu toplayacağız bunun kararını alacağız dedi. Sadece Elazığspor’u konuştuk. Elazığspor yönetimde tartışılacak ve ligden çekilme kararı verilecek. Ve bu görüşmelerimizde sen çekilmezsen Elazığspor’u da çekmeyeceğiz ifadesi kullanılmadı. Ve yönetim kuruluyla bir gün önce yine görüşmemiz oldu. Başkanım sen oynamak istiyorsan tesislerde hasar yok, Elazığspor’u biz değerlendireceğiz dediler. Bana deseler ki sen çekilmezsen Elazığspor’da ligde kalacak tabi ki ben de bunun hesabını yapacağım. Onun hesabını yapmak zorundayım. Bunun sebebi ben olamam. Ama sana federasyon bir jest yapmış. Sakarya depreminden sonra Sakarya’ya yapmış tabi orada futbolcuların da aileleri ölmüştü. Bu jestin kıymetini bil. Durup durup çekilmişsin işte, Elazığ Belediyespor’dan sen ne istiyorsun?”

“ELAZIĞSPOR’UN LİGDEN ÇEKİLMESİNİN TEK VESİLESİ TOLGA AĞAR BEYEFENDİDİR”

“Kendini federasyon başkanı gibi görüyor. Nihat Özdemir’e ismiyle hitap ediyor. Yöneticilerin isimlerini sayıyor, ben isim vermek istemiyorum. Ali Koç’u, Ahmet Ağaoğlu’nu aradım diyor ama yalan söylüyor.

Kimsenin bunu itibara aldığı yok. Hiçbir itibarı hiçbir değeri olmayan bir başkan. 

Elazığspor’un bugün ligden çekilmesinin tekrar 2. Lig’den başlamasının tek vesilesi Tolga Ağar beyefendi, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve Milletvekili Metin Bulut. Bunların ricasıyla oldu.

Senin ne olduğunu herkes biliyor. Kimse seni yeni tanımıyor Selçuk Öztürk. Yıllardır kulüp başkanlığı yapıyorsun. Ben il dışına gidip toplantılara katılıyorum, yönetim kurullarına ve seçimlere katılıyorum. Benim görüştüğüm insanlar var herkes senin nasıl konuştuğunu biliyor. Bunları mı açıklayayım? Fırsatçı bir adamsın. Konuşuyorsun lakayt lakayt.  

Bugüne kadar ne zaman Belediyespor, Elazığspor’a köstek oldu? 10 tane futbolcu al demiş almamışım. Sen de futbolcu mu vardı da ben almadım. Senin transfer tahtan kapalı, sezon başında senin bir futbolcun gelmek istedi ben dedim etik değil Elazığspor’da oynasın.

Gururla PTT’de oynadığım futbolcularım diyorsun. Kadir Taşoğlu, Eren Cinkılıç onlar ben de kiralık olarak oynadı. Bunların profesyonellikleri ben de başladı. Sen onları hiç oynatmadın ki. Bugün Elazığspor’un tahtası açık olsaydı sen hangi Elazığlıyı oynatacaktın. Bugün Elazığspor’un borcu olmasaydı üst sıralarda mücadele etseydi sen takımı çeker miydin. 2010’da Palu depremi oldu 51 tane canımız gitti ve sen 2. Başkandın şampiyon oldun böyle bir düşüncen var mıydı? Sana herkes jest yapmış, bu depremde bu kadar sıkıntımız ve sorunumuz varken yaralarımızı sarıyorken hiç utanmadan sen canlı yayına çıkıp bunu konuşuyorsun.

Sen bu şehri futboldan bıktırdın Selçuk Öztürk. Bu takıma dinamiti koyan sen oldun. 69 milyon parayla devrini sen yaptın. Bu kulübün yağmalanmasına sebep sen oldun. Sen bu kulübün sahibi değilsin, senin babanın malı değil. 53 yıllık bir kulüptür sana mal olan bir kulüp değildir. 50 tane adam var bu şehirde namuslu ve şerefli bu kulübü yönetebilecek. Sana muhtaç değiliz.

Her lafında diyorsun ya ben emek veriyorum, ben buradayım çocuğum aramış, git ya. Elazığ’da senin ne işin var. git çocuklarının yanına biz buradayız. Biz Elazığspor’a sahip çıkarız, senin gibi itibarı bitmiş insanlar yüzünden Elazığspor’un hali ortada. Sen olmazsan hepimiz kümeleneceğiz Elazığspor’un etrafında.

Şehir idarecileri de yöneticileri de herkes kenetlenir. Sen güven vermiyorsun, sana para versek götürüp hesabına geçirirsin. Başkan olduğun günden beri federasyondan gelen tüm paraları sen kendi zimmetine geçiriyorsun. Federasyon bu paraları niye veriyor. Deplasman, prim ve iddia geliri adı altında veriyor. Her şey belli zaten. Sezon başladığı zaman federasyon bütün kulüplere verilecek parayı belirler. Sezon sonunda her kulübün ne kadar alacağı bellidir. Şuan Elazığspor’un hesabına giren para en az 2 milyondur. Bu daha 3 buçuğu bulacak sezon sonunda. Bu para senetlere gidiyor. O diyor ya senetler var burada şurada, bunları da ispat edemeyiz ama araştırmak lazım senetler kimin.

Bir kulüp başkan tarafından idare edilir. Tek imza yetki sahibidir istediğini yapabilir. İstediği senedi düzenleyebilir. İstediği borçlandırmayı yapabilir. Kulüp başkanı her şeyi yapabilir. Yönetimin hiçbir hükmü yoktur. Bunları ispat edemezsiniz. Senedi birine vermişse alacağı vardı verdim der. Hiçbir başkan federasyondan gelen geliri başkasına vermez.”

Haber Detay Görseli

“SEN UTANMIYOR MUSUN ELAZIĞSPOR’UN PARASINI YİYORSUN”

“Sen utanmıyor musun Elazığspor’un parasını yiyorsun. Federasyon sana mı zimmetli? Bu Elazığspor’un parası, sen ne vermişsin ne istiyorsun? Diyorsun ki Mücahit Yanılmaz döneminde belediye senindi. Çirkin lafa bak. Bu belediye onun şu belediye onun mu diyeceğiz. Herkes iyi biliyor ki Mücahit Beyin döneminde hiçbir yardım gelmedi. 30 milyon lira para aktarıldı diyor. Her sene 5 milyon lira diyor. Hesabı kitabı sen kendine göre yapıyorsun öyle alışmışsın ya. Buradan açıklıyorum 5 yıl boyunca benim harcadığım para 14 milyonu geçmez. Bu paranın 7 milyonu federasyon geliri. Kimine az kimine eksik vermezler. Herkese eşit para dağıtılır. Geri kalan 8 milyon civarını federasyon vermiştir ve kulübüme harcamışımdır. Bugüne kadar aldığım yardım 2 buçuk milyonu geçmez. Aldığım para budur, geri kalanı da cebimden harcadım. Bu para Selçuk Öztürk gibi başkanlar için bir sezonluk paradır. 124 tane kulüp var Türkiye’de. Federasyon geliri açık olan ilk 10 kulüp içindeyim. İcra yok ve gelirime temlik koyulmamış hiçbir zaman. Gelirimizi ve giderimizi ona göre planlarız. Dün diyor ki zaten kulübün geliri 3.5 milyon TL’dir, sen zaten cebinden para ödemiyorsun ki. Para mı ödüyorsun sen futbolcularına? Senin güvenin bitmiş. İtibarın yerle bir olmuş. Çek elini Elazığ’dan. Biz Elazığ ile övünürken senin gibi insanlardan utanç duyuyoruz. Senin önceki dönemini de, belediyelerle olan ilişkilerini de biliyoruz. Hatta bu dönemi de biliyoruz. İhalelerde neler yaptığını biliyoruz. Süleyman Selmanoğlu döneminde de neler olduğunu gayet iyi biliyoruz. Gidin araştırın. İhaleye fesat karıştırmaktan, yolsuzluk yapmaktan kimler hüküm yemiş? Gidip adliyeden araştırabilirsiniz. Herkes her şeyi biliyor. Elazığspor’u transferlerle nasıl erittiğini de biliyoruz. Kurnazlıkların, neler neler yaptığını herkes çok iyi biliyor. Yazık ediyorsunuz.”

LEVENT ERİŞ BAŞKAN TOPRAK’A HANGİ TEKLİFTE BULUNDU?

“Elazığspor ile hazırlık maçı yaptığımızda Levent Eriş hoca ile içeride konuştuk. Bazı şahitlerimiz de vardı. Destek yok, ekonomik sıkıntı var, kadro yetersiz, başkan gel biz Elazığ Belediyespor’u AŞ yapalım, Selçuk Öztürk Ankara’da, gelsin üçümüz oturalım, kulübü AŞ yapıp yola böyle devam edelim diyen sen değil miydin Levent Eriş? Elazığ Belediyespor için sezon başında benimle 2 defa pazarlık etmedin mi? Hatta bundan bir ay önce biz bu pazarlığı konuşmadık mı? Ben bir fiyat söylüyordum sen bir fiyat veriyordun. Sen Elazığspor’un başkanısın. Neyin hesabını yapıyordun Selçuk Öztürk? Sen kendi kafandan kuruyorsun. Ben işimdeyim gücümdeyim. Kulübümü yürütüyorum. O hesap kitapları yapan sensin. Bunu da bütün kamuoyu bilsin. Kapatırsam ben kapatırım diyen sensin. Selçuk Öztürk. Ancak kusura bakma bu şehir sana bu futbolu yedirmez, yedirmeyecek de. Bu senin gibi adamların işi değil. Kurnaz. Git işine gücüne bak. Senin yerin buralar değil. Sen Elazığ’a yakışan bir tip değilsin. Benim istediğim budur. Elazığ olarak, Elazığspor olarak, taraftarlar olarak bizler de bir silkelenelim. İyiyi görelim. Bu adama bel bağlamayalım. Bu adamı buradan gönderin. Elazığspor sahipsiz kalmaz. Bu adam buradan gitsin. Taraftar bu adamdan daha iyi yönetir. Elazığspor’un en büyük tehlikesi FIFA dosyalarıdır. Senin hangi avukatın İsviçre’de ya da farklı bir yerde bir dosya için uğraşıyor? Hiç biri… Hiç umurunda değil senin. Senin zimmetine bu kadar para geçti, geldiğin günden itibaren hangi alacağı olan futbolcu ya da hocanın ücretini ödedin? Hiç birinin. Umurunda değil senin FIFA dosyaları ne durumda diye. Kendiniz bir araştırın. FIFA dosyaları tamamen bir facia. Avukatlardan bir sorun. Büyük cezalar var. Ben sürekli görüşüyorum. Elazığspor’un borcunu da, FIFA dosyalarını da biliyorum. Taraftar bunları bilmez. En büyük öncelik o dosyaları takip edip ağır bir ceza almamak. Toparlayıp şehri bir araya getirmek gerek. Bütün dinamiklerle bir yol haritası çizilir ve gereken yapılır. Ancak bu adamla olmayacak. Bütün Elazığspor sevenlere sesleniyorum. Bu adam Elazığspor’u yok edecek. Bunun bu tutumuyla da kimse kulübe sahip çıkmaz, para ve kaynak üretmez. Kimse buna koyun teslim etmez. Götürür kasaba verir. Kulübünüze sahp çıkın. Elazığ Belediyespor’a da, Elazığspor’a da sahip çıkın. Özel İdare Basketbol Takımı da, amatörler de futbolunu oynayacak. Yaralarımızı saracağız. Devlet topyekûn Elazığ’da. Yaralarımızı sararak kısa sürede ayağa kalkacağız.  Ligde 2 maçımız ertelendi. Polis yetersizliğinden, çadır kentlerde polisler güvenliği sağladığı için İl Spor Güvenlik Kurulu’nda  Elazığ’daki maçları ötelediler. Tabi yakın bir süre sonra bir araya geleceğiz. Bu hafta deplasmandayız. Daha sonra içerice bir maçımız var. Vali beyden de rica edeceğiz ve az sayıda da olsa biz maçlarımızı Elazığ’da oynamak istiyoruz. Elazığ hayalet şehir değil.”

“ELAZIĞSPOR OLACAK Kİ BEN DE OLAYIM”

“Bu konuyu da buradan net bir şekilde aktarayım.  Kulübü kurduğumuzdan beri başkan olduğumdan beri de ifadelerim var. Bunu Elazığspor camiası da biliyor. Elazığ Belediyespor Elazığspor’un hiçbir zaman alternatifi olmadı. Benim ağzımdan hiçbir zaman böyle bir cümle çıkmadı. Ben futbolu bilen bir insanım. Elazığspor gibi bir kulüp Elazığ için büyük bir kazanç ve en büyük marka değeridir. En büyük reklam aracımızdır. Borcumuz da fazla yok. Yeter ki art niyetli insanlar elini çeksin. Elazığspor’a bu şehir gerektiği gibi sahip çıkar. Belediyespor da olsun. Fırat Üniversitesi de olsun. Amatöre daha fazla destek verelim. Bunları her zaman söylüyorum ama günü birlik düşünen fırsatçı insanlar uzun vadeli hesaplar yapmadı. Bizim amiral gemimiz Elazığspor’dur. Elazığspor olacak ki ben de olayım, BAL’da olsun, altyapı da olsun.”

“GİTTİĞİN BÜTÜN KAPILARDA İTİBARININ BİTTİĞİNİ GÖRDÜN”

“Transfer politikası konusunda lakayt bir şekilde söylüyor kulüp müdürü transfer yapar mı diye. Kulüp Müdürümüz Metehan Kaçar. 4 yıldır beraber yol yürüyoruz. Bizim kulüp işleyişimiz nereden belli biliyor musunuz? Onun yaptığı transferler de bizim yaptığımız transferler de ortada. Bizim borcumuz da onun borcu da ortada. Bizim kulübümüz de bir çok insan var. Yönetimimiz de bir çok insan var. Sen tek başınasın Selçuk Öztürk. Senin yönetimin de delegen de yok. Tek başınasın. Astım, kestim karar verdim, oldu bitti. Sen basın toplantını kime danışıp yaptın? Senin tabirinle EBSpor ne yaptı sana? Ahmet Toprak sana ne yaptı? Ne oldu birden bire? Neden biliyor musun? Gittiğin bütün kapılarda itibarının bittiğini gördün. Kimse sana değer vermiyor. Ne şehrimizin siyasileri, ne bakanlarımız ne de TFF’nin yanında senin itibarın yok. Sen bunları gördün. İtibarının bittiğini kabul et ve çamur atma. Benim kulüp yönetim anlayışım ortda. Ben profesyonel kulüplerin içerisinde ilk 10 kulübün içindeyim. TFF’den herkes bakabilir. İcrası olmayan tek kulübüz. Çünkü TFF paralarını zimmetime geçirmiyorum. Bekliyorum ki o para gelsin ve kulübüme harcayayım. Benim anlayışım ve transfer politikam bu. Bugüne kadar 30’un üzerinde genç oynattım ve Elazığlı futbolcum da var. Tabi görmek isteyene var. Sen kendi adamına güvenemeyip onu aciz görüyorsan benim suçum değil. Ben düzgün, dürüst insanlara güvenirim. Demek ki sen dürüst değilsin ki başkasına güvenemiyorsun. Deprem olduğun futbolcularım buradaydı. Hepimiz sarsıntı yaşadık ancak hayat devam ediyor. Hepsinin bakmakla sorumlu olduğu aileleri var. Para kazanıyorlar. Bu çocukların hakkına giremeyiz. Kendileri top oynayıp para kazanmak ister. İl Spor Güvenlik Kurulu öteledi diye üzüldük ancak hayat devam ediyor. El birliğiyle bu felaketten kurtulmamız lazım birbirimize destek vererek. Futbolcularım oynamak istiyor. Hiç kimse bir primle top oynamaz. Sen primleri dahi vermiyorsun oyuncularına. Durum bu. Biz hayata devam ediyoruz. Böyle hassas günlerde ne kadar çirkin şeyleri konuşuyoruz. Bundan ötürü herkesten özür diliyorum.”

İbrahim KARAKULAK