Covid19 verilerinden şehir olarak bihaberiz!

Ülke olarak mart ayı itibarı ile koronavirüs pandemisi ile uğraşır olduk. Pandeminin birinci fazını başarılı bir şekilde bertaraf ederken pandeminin ikinci fazında yeni normalimize ayak uyduramadığımız için çok başarılı bir grafik çizemedik...

Covid19 verilerinden şehir olarak bihaberiz!

Ülke olarak mart ayı itibarı ile koronavirüs pandemisi ile uğraşır olduk. Pandeminin birinci fazını başarılı bir şekilde bertaraf ederken pandeminin ikinci fazında yeni normalimize ayak uyduramadığımız için; çok başarılı bir grafik çizemedik. Özellikle Kurban Bayramı’nda Ramazan Bayramı’ndaki gibi sıkı tedbirler söz konusu olmayınca vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandı. Hatta geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca, son 45 gündür en yüksek vaka sayısına ulaştığımızı ifade ederek,  yine herkese; maske, mesafe ve temizlik kurallarımı hatırlattı. Türkiye genelindeki vakalar ile ilgili sık sık bilgilendirilsek dahi ilimiz özelinde sağlıklı bilgi alamamak bir hayli can sıkıcı olmaya başladı. Çünkü kaynağından bilgi alınamayınca maalesef şehir efsanelerinin de önü kesilmiyor.  Yaklaşık 3 aydır kimse ilimizdeki koronavirüs vakalarına dair bir bilgilendirme yapmıyor. Üstelik komşu şehirlerimiz; Malatya ve Diyarbakır ülkemiz genelinde riskli bulunan beş şehir arasında gösterilirken hâlâ ilimize dair sağlıklı bir veri paylaşımının olmaması da vatandaşlarımızı çeşitli düşüncelere sevk ediyor. Fırat gazetesi olarak; yetkili ve ilgili kişilerin artık bu konu özelinde sağlıklı bir bilgilendirme yaparak, kamuoyunu bilgilendirmesini beklemekteyiz. Yoksa şehir efsanelerinin önünü almak gerçekten güç olacak!

Önce 24 Ocak Depremi ardında koronavirüs pandemisi derken şehrimizin; psikolojisi maalesef bir hayli bozuldu. Bir çok şehrin sadece bir sorunu varken Elazığ’ımızın iki temel sorunu birden oldu. Henüz depremin yaraları sarılmadan ortaya çıkan pandemi süreci de altüst olan psikolojimizi hepten altüst etti.

SAĞLIKLI BİLGİYE ULAŞAMAMAK ÇOK VAHİM!

Tüm bu yaşadıklarımız yetmezmiş gibi bir de insanlarımız, bilgisizlikten kaynaklanan korku dünyalarına mahkûm edilmeye başlandı… Koronavirüs vakalarında ciddi artışlar söz konusuyken neden Elazığlılar sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmez? Nerede kaldı; bilgi edinme özgürlüğü ve yönetimlerdeki şeffaflık ilkesi? Demeden de edemiyoruz!

HER KAFADAN BİR SES ÇIKINCA MADDİ, MANEVİ YIPRANIYORUZ!

Hatırlayacağınız üzere depremin olduğu ilk andan itibaren devletimiz bütün ilgili bakanlarını ilimizde görevlendirilmiş ve her biri en zor süreçlerde kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına yoğun mesai harcamıştı.  Bakanların, kentimizdeki görevi sona erer ermez; ağzı olan herkesin konuştuğu bir nevi bilen bilmeyen herkesin bilirkişi görevine soyunarak ahkâm kesmesi ile karşı karşıya kaldık ve hâlâ zaman zaman yine aynı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Bu süreçte her kafadan bir ses çıktığı için maddi manevi bir hayli yıprandık.

YAKLAŞIK ÜÇ AYDIR KORONAVİRÜSÜN İLİMİZDEKİ SEYRİNE YÖNELİK BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİZ!

Deprem konusunda bir şekilde herkesin ahkâm kesmesine alıştık ve sağlıklı bilgiyi nereden temin edileceğini de öğrendik öğrenmesine ama! Koronavirüs pandemisi konusunda il bazında sağlıklı verilere ulaşmamız çok mümkün olmadı.  Yaklaşık 3 ay önce bu konuda özelinde bir açıklama mevcut  o günden bugüne de bu konu özelinde hiçbir yetkilinin ağzını bıçak açmadı. Sadece kamuoyuna koronavirüs tedbirlerine ilişkin kararlar ifade edildi.

ŞEHİR EFSANELERİ ARTIK GÜNDEMİMİZDEN DÜŞMELİ!

Bilgi olmadığı için şehir efsanelerinin gündem olduğu zaman dilimlerinde de hep aynı senaryonun içine çekilmekten de şehrimiz yeterince rahatsız.  Kamuoyunu bilgilendirme vazifesini yerine getirmekle mükellef olan biz gazeteciler bile sağlıklı verilere ne yazık ki ulaşamıyoruz.  Hâl böyle olunca kamuoyunu sağlıklı bilgilendirme konusunda ister istemez eksik kalıyoruz. Vatandaşlarımız; yine kulaktan dolma şehir efsanelerine kanarak, bozulan psikolojilerini biraz daha bozuyor.

ÜLKE GENELİNDEKİ BİLGİLERE VAKIFKEN, NEDEN İL BAZINDA BİLGİLERE VAKIF OLAMIYORUZ?

Böylesi önemli konularda sağlıklı bilgi edinmek her kesim için hayati önem taşıyor. Bu bilgiler devlet sırrı niteliğinde olsa her gün ülke genelindeki tablodan ayrıntılı bir şekilde haberdar ediliyor olmazdık herhalde. Ülkemiz geneline yansıyan bu sağlıklı veri paylaşımı neden kentimize yansıtılmaz? Haliyle bunu da merak ediyor;  ilgili ve yetkililerimize seslenerek ne olur en kısa zamanda kamuoyunu sağlıklı bir şekilde bilgilendirin çağrısında bulunuyoruz.

DURUM ÇOK VAHİM ÇÜNKÜ; BİLGİNİN OLMADIĞI YERLERDE ŞEHİR EFSANELERİ BİLGİ SAYILMAYA BAŞLANDI!

Bu bilgisizlik ciddi sorunlara yol açıyor. Toplu taşıma araçlarını kullananlar bilir, hemen hemen herkes pandemi hakkında konuşuyor. Kimisi; ‘Vaka sayısı çok yüksek’ diyerek çevresini uyarırken kimisi ise; ‘Elazığ’da çok bir şey yok kurallara ister uy ister uyma’ diyerek toplumun rehavete kapılmasına öncülük ediyor.  Fırat gazetesi olarak sürecin başından beri bu kuralların sağlığımız ve toplumun sağlığı düşünülerek konulduğunu ve asla kuralların gelişi güzel esnetilmemesi gerektiğini ifade ediyoruz. Ancak bilginin olmadığı yerde;  kirli bilgiden de şehir efsanelerinin de geçilmez misali… Bizdeki durum da tam olarak buna dönmeye başladı.

ÇEVREMİZ ADETA ATEŞ ÇEMBERİYKEN İLGİLİLER SESSİZLİĞİNİ NEDEN BOZMAZ?

Yetkili ve ilgili kişilerin bu denli sessiz kalması da bazı insanlarımızı rehavete bazı insanlarımızı da endişeye sevk ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Malatya Valisi Aydın Baruş, kentlerindeki vaka durumlarına ilişkin kapsamlı bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirmişti. Vali Baruş, Malatya’nın vaka artışında Türkiye’nin ilk beş şehri arasında olduğunu belirtmişti. Diyarbakır basınında da benzer haberler yer almış sınırımız olan Diyarbakır’ın da vaka artış hızında yine Türkiye genelinde ilk beş şehir arasında gösterildiğini basın yoluyla öğrenmiştik. Deyim yerindeyse çevremiz adeta ateş çemberine döndü. Böylesi bir durumda haliyle bizler de ilgili kişilerin sessizliklerini bozarak, kamuoyunu sağlıklı bir şekilde bilgilendirmesini istiyoruz?

SORULARIMIZ CEVAP BULSUN İSTİYORUZ!

Kafamızda bir çok soru var ve bu soruların bir an evvel yanıt bulması gerekiyor. Mesela koronavirüs ülkemizde görülür görülmez ilimizde kaç kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti? Entübe olan hasta sayımız kaç? Yoğun bakım ünitelerinde tedavi altında olan kaç hastamız var? Hastalığın tedavisi için başka illerden tedavi amaçlı ilimize gelen kaç hasta var? Kentimiz genelinde kaç kişi bu hastalığa yakalanıp, sonrasında bu hastalığı yendi?  Kentimiz genelinde kaç pozitif vaka var? Filyasyon çalışmaları ne şekilde yürütülüyor? Kentimiz genelinde kaç kişi karantina altında? Sağlık kuruluşlarımız; bu hastalara gerekli tedaviyi sağlamakta yeterli mi? Gibi bir çok sorunun cevabındaki bilinmezlik artık son bulsun istiyoruz.

GEREKSİZ ENDİŞE RUH SAĞLIĞIMIZI BOZARKEN,  AŞIRI REHAVET İSE BULAŞ RİSKİNİ ARTIRIYOR!

Bu konuda da şehrimizin dinamiklerine ciddi iş düşüyor. Sağlıklı bilgi sağlandığı zaman; insanlarımız enerjisini;  boş şehir efsanelerine de suni gündemlere de harcamaz ve insanlarımız bilinmezlikten kurtulur. Kimi insanımız gereksiz kuruntu yapmaktan kimi insanımız ise fazla rahat tavır sergilemekten bu sayede kaçınır. Ne olur artık yetkili ve ilgililer; sadece pandemi tedbirlerine ilişkin yeni kararlar açıklamakla yetinmesin ve sağlıklı veriler konusunda da kamuoyunu aydınlatsın! Bilindiği üzere pandeminin birinci fazında yetkililer; Türkiye geneli tedbirlere uyan en başarılı 10 ilden biri olduğumuzu ve pandeminin birinci fazında 10 gün süresince yeni pozitif vakaya bile rastlanmadığına açıklık getirmişti. Elazığ olarak; yeniden vakaların sıfırlandığı günleri yaşamak istiyoruz. Gereksiz endişe ruh sağlığımızı bozarken, aşırı rehavet ise virüsün bulaş riskini arttırıyor. ‘Can asla ihmale gelmez!’ diyerek, sağlıklı bilgiye erişim hakkımızı talep ediyoruz.