Diyanet Sendikalarından Şerifoğulları'na Ortak Tepki!
Elazığ'daki din görevlileri sendikaları, Türkiye Diyanet Vakfı'na ait arsa üzerinde yapılması planlanan müftülük binası için Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'na tepki gösterdi. Deprem sonrası yaşanan mağduriyetlere dikkat çeken sendikalar, çözüm bekliyor.
Din Görevlileri Derneği, Türk Diyanet Vakıf Sen Elazığ Şube Başkanlığı, Bağımsız Diyanet Sen Elazığ Şube Başkanlığı ve Mil Diyanet Sen Elazığ Şube Başkanlığı Belediye binası yanında Türkiye Diyanet Vakfına ait arsa ile ilgili ortak açıklama yaptı.
Yapılan Ortak açıklamada şunlar kaydedildi: “6 Şubat 2023 depreminde Elâzığ Edibe Can Müftülük Sitesinin ağır hasar almasından sonra İl Müftülüğü, Beyzade Camisinin müştemilatına taşınmak zorunda kalmıştır. Bu süreçte Belediye binasının yanındaki Türkiye Diyanet Vakfına ait arsa üzerine Müftülük Hizmet Binasının yapımı için Belediye Başkanı ile görüşülmüş ancak olumlu cevap alınamamıştır. Buna rağmen Elâzığ Diyanet personeli seçim öncesinde konunun yanlış anlaşılmaması için aklıselimle hareket etmiş ve olayı gündemde tutmamıştır. Seçim sonrasında tekrar gündeme getirilmiş yine sonuç alınamamış iki yıl boyunca Elazığ din görevlileri ve din hizmeti mağduriyet yaşamaya devam ederken Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın 2025 yılı Şubat Ayı Belediye Meclis toplantısında müftülük binası hakkında gerçeği yansıtmayan açıklamaları bizleri hem hayrete düşürmüş hem yeterince üzmüştür. Şöyle ki:
1-Belediye Başkanı söz konusu 8109 metre karelik arsanın, özel idareden satın alındığında imarda sosyal tesis olarak göründüğünü açıklamıştır. Oysaki 2012 yılında bu arsa dönemin Elâzığ Valisi Muammer Erol, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu ve Müftü Peyami Göngür'ün istişareleriyle Elâzığ hayırseverlerinden vakıf adına toplanan yardımlarla satın alınmıştır. O tarihte arsanın imar planı resmi kurum olarak düzenlenmiştir. Aksi halde adı geçen yetkililerin bu arsaya öncülük yaparak vakıf paralarıyla almalarının bir anlamı olmazdı.
2-Daha sonra Elâzığ Belediye Başkanlığına seçilen Mücahit Yanılmaz da üzerinde resmi kurum inşa edilmeye uygun bu arsa üzerine müftülük binası ve cami yapılmak üzere il müftülüğünü, Diyanet işleri Başkanı Mehmet Göremez'i ziyaret ederek ısrarla aynı mekânda bir külliye yapılmasını önermiş ancak o dönemde müftülük binasının aciliyeti olmadığı için sonuç alamadığını bu nedenle 2016 yılında arsa imarının sosyal tesis olarak değiştirildiğini açıklamıştır. Ancak 2023 depreminden sonra bu işlemin tashih edilmesinin şart olduğunu ifade etmiştir.
3- Belediye Başkanımızın bu gerçeğe rağmen arsanın geçmişini farklı bir şekilde ifade etmesini anlamak mümkün değildir. Müftülük binası için İmam Efendi ve Protokol yolu üzerinde önerdiği ve mülkiyeti hazineye ait arsa şehrin güney kısmında devlet demir yoluna ve şehir terminaline yakın bir mesafede bulunmaktadır. Şehrin konumu dikkate alındığında hiçbir kamu vicdanı, Elazığ müftülüğünün bu kenar yere planlanmasına rıza gösteren ilklerden olmayı arzu etmez.
4-Başkan Beyin Müftülük binasının ana yol üzerinde yoğunluk oluşturacağı şeklindeki tezinde haklı olsaydı belediye binasının da bu yol kenarında yapılmaması gerekirdi. Keza bir ay önce Belediye'ye bitişik doğu kısmında bulunan alanda "Adalet Bakanlığı Çocuk Islah Evi" nin yapımına da izin vermemesi gerekirdi. Aynı mekân ve mesafede Adalet Bakanlığına ait yapı, Park 23, Elysium AVM'leri yoğunluk oluşturmazken müftülük binasının yoğunluk oluşturduğunu iddia etmek ikna edici olmadığı gibi aynı zamanda düşündürücüdür. Kaldı ki aynı yol güzergahında Abdullah Paşa Mahallesi, Hilal Kent Baskil ve Hankendi yolu istikametinde yapılaşma hız kesmeden devam etmektedir.
5-Başkan Beyin sadece bazı müftülük personeli binanın burada yapılmasını istiyor şeklindeki düşüncesi de doğru değildir. Elazığ'daki bütün din görevlileri ile Elâzığ halkının kahir ekseriyeti Müftülük binasının bu arsa üzerinde yapılmasını arzu etmektedir.
6- Yeşil alan şeklindeki mazeret de haklı bir gerekçe değildir. 8109 metre karelik arsanın %30' müftülük binası için yeterli görülürken geriye kalan % 70'lik bölümü yine yeşil alan ve belediye hizmetine kalmaktadır. Belediye Başkanımız bu arsa bir iş adamına veya başka bir kurumun mülkiyetinde olsaydı Adalet Bakanlığı arsasında olduğu gibi mutlaka bir çözüm bulacağında şüphe yoktur. Hal böyle iken Başkanımızın makamından kaynaklanan güç ve yetki imasında bulunarak kullandığı üslup da camiamızı yeterince incitmiştir. Oysaki en büyük "güç adalettir" prensibi gözetilseydi bu mağduriyet elbette yaşanmazdı.
6 Şubat 2023 depreminde 11 il ve onlarca ilçenin etkilendiği depremin üzerinden iki yıl geçti. Bu il ve ilçelerdeki Belediye Başkanları din hizmetlerinin aksamaması için her türlü tedbirleri almaya çalışırken Elâzığ Belediye Başkanı mevcut arsamız ile ilgili olmayan mazeretleri ileri sürmeleri sadece Diyanet camiası için değil Elâzığ için de büyük bir kayıp ve gecikmedir. Biz Diyanet çalışanları olarak konuya geniş bir perspektiften bakarak Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinin bu hassas konuya aklıselimle yaklaşmalarını ümit ediyoruz. Unutmayalım ki "hiçbir mazeret başarının yerine kaim olamaz. Tarih ve kamu vicdanı şahit eder ki Kemal Efendi ve Faik Efendi gibi insanlığa ilim miras bırakan Harput müftülerinin manevi makamlarının bu yerde temsil edilmesi Belediye Başkanlığı ve Elâzığ için önemli bir prestijdir. Dolayısıyla Belediye Başkanımız bu güzel hizmeti engelleme yerine yapılan tartışmaları bir an önce sonlandırmalı ve yüz yıl boyunca fiilen bölge konumunda olan il müftülüğümüzün itibarını korumalıdır. Nitekim Elâzığ bu tartışmaları yaparken şubat aynıda yüzlerce adayın katıldığı Din Görelileri sınavı, ilimizden alınarak Diyarbakır'da yapılmaktadır. Amacımız iyi niyet, sağduyu ve aklıselimin hâkim kılınarak söz konusu problemin bu olağanüstü dönemde basit hesaplara kurban edilmeden ve daha fazla gecikmeden çözüme kavuşturulmasıdır. Hatadan dönmek fazilettir. Bu vesile ile olayı bir kez daha Belediye Başkanımız olmak üzere idari, siyasi ve sivil kurumlara, basın/yayın organların dikkatine saygıyla arz ederiz.”