Gebelik kolestazı nedir? İşte uzman tavsiyeleriyle gebelik kolestazı tanı ve tedavi yöntemleri

Gebelik Kolestazı Nedir?

Gebelik kolestazı, hamilelik sırasında karaciğerin safra akışını yeterince sağlayamaması durumudur. Bu durum, safra asitlerinin kanda birikmesine ve ciltte kaşıntıya neden olur. Genellikle hamileliğin 28. haftasından sonra ortaya çıkan bu durum, özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntılarla kendini gösterir.

Uzmanlar, gebelik kolestazının hormonal değişiklikler ve genetik yatkınlıklarla ilişkili olduğunu belirtiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz, "Gebelik kolestazı, özellikle ailesinde benzer hikayeler olan kadınlarda daha sık görülmektedir. Hormonal değişiklikler de bu durumu tetikleyebilir" diyor.

Belirtileri Nelerdir?

Gebelik kolestazının en belirgin belirtisi, avuç içleri ve ayak tabanları da dahil olmak üzere, tüm vücutta hissedilen şiddetli kaşıntıdır. Kaşıntı genellikle geceleri daha yoğun hale gelir ve anne adaylarının uyku düzenini olumsuz etkiler. Diğer belirtiler arasında:

• Sarılık (cilt ve gözlerde sararma)
• Koyu renkli idrar
• Açık renkli dışkı
• Karın ağrısı

Dr. Yılmaz, "Gebelik kolestazı tanısı, genellikle kan testleri ve safra asit düzeylerinin ölçülmesi ile konur. Eğer kaşıntı şikayetiniz varsa, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız" uyarısında bulunuyor.

Tedavi Yöntemleri

Gebelik kolestazının tedavisinde en önemli amaç, anne adayının rahatını sağlamak ve bebeğin sağlığını korumaktır. Tedavi seçenekleri arasında:

• Ursodeoksikolik Asit (UDCA): Safra asitlerinin seviyesini düşürmeye yardımcı olur ve kaşıntıyı azaltır.
• Kolestiramin: Safra asitlerini bağlayarak, dışkı yoluyla atılmasını sağlar.
• Topikal Kremler ve Antihistaminikler: Kaşıntıyı hafifletmek için kullanılır.

Dr. Yılmaz, "Tedavi sürecinde düzenli doktor kontrolü ve bebeğin durumunun yakından izlenmesi çok önemlidir. Bazen doğumun 37. haftadan önce planlanması gerekebilir" diyor.

Gebelik Kolestazının Riskleri

Gebelik kolestazı, hem anne hem de bebek için bazı riskler taşır. Anne adayları için yoğun kaşıntı ve uyku sorunlarına ek olarak, preeklampsi riski artabilir. Bebekler için ise erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve nadiren de olsa intrauterin ölüm gibi ciddi riskler söz konusu olabilir.

Prof. Dr. Mehmet Kaya, "Gebelik kolestazı yaşayan anne adaylarının bebeklerinde, doğum sonrası solunum problemleri görülme olasılığı artar. Bu nedenle doktor kontrolleri aksatılmamalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır" şeklinde uyarıda bulunuyor.

Gebelik kolestazı, hamilelik sürecinde dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi ile hem anne hem de bebeğin sağlığı korunabilir. Eğer gebelik sırasında şiddetli kaşıntı yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız.