'İhale belli şirketlere tekrar peşkeş çekilmiştir'
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol maden ihalesiyle ilgili TBMM'de bir konuşma gerçekleştirerek ihale sonucunda çok büyük bir kamu zararı olduğunu söyledi.
Elazığ'ın Maden ilçesi Kısabekir Köyü'ndeki maden rezervlerinin çıkarılması ve işletilmesi ile ilgili yapılan ihaleye sadece iki firma girmiş ve ihaleyi Cengiz Holding’e ait Port Madencilik A.Ş. firması 2 milyar 205 milyon TL'ye kazanmıştı.
Dün gerçekleşen ihalede kamu zararının olduğunu belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “30 milyar dolar gibi, ülke ekonomisini etkileyecek, ülke ekonomisine katkı verecek, belki krizin çözümüyle ilgili yeni bir süreci başlatacak bir kaynak ne yazık ki kamu yararına kullanılmamıştır, belli şirketlere tekrar peşkeş çekilmiştir” dedi.
Elazığ’ın Maden ilçesinin Kısabekir Köyü’nde bulunan bakır, kobalt, kurşun, çinko ve demir madenleri rezervlerin çıkarılması ve işletilmesi ile dün yapılmış ve ihaleyi Port Madencilik A.Ş. kazanmıştı. Mecliste konuşan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, ihale sürecinde AKP Grup Başkanvekiline ihaleye ilişkin bilgi verdiğini ve ihalenin hangi f ve isim vermeden dosya hazırlayıp verdiğini hatırlatarak tahminlerinde haklı çıktıklarını kaydetti.
“YİNE KLASİK YÖNTEMLERLE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ”
Maden ihalesine ilişkin TBMM’de konuşan ve aylar öncesinde ihaleyle ilişkin AKP Grup Başkanvekiline dosya verdiğini hatırlatan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “AKP Grup Başkanvekiline Bu Genel Kurulda bu kürsüden daha önce üç dört defa yaptığım bir konuşmayla bugün üzülerek söylüyorum ne yazık ki haklı bir çıktığım bir konuyla ilgili Genel Kurulu bilgilendirmek için karşınızdayım. Konu Elazığ Maden Bakır İşletmesi'nin ihalesi. Yaklaşık 30 milyar dolarlık en az bir ihale, bu ihaleyle ilgili bir süreci anlatmıştım. Neler olabileceğini, ihaleyle kimin ilgilendiğini ve kimin alacağı konusunda isim vermeden, firma ismi vermeden dosyaya yazdım, bir örneğini kendi Grup Başkan Vekilime, bir örneğini de Ak Parti Grup Başkan Vekiline verdim. Ne yazık ki dediğimiz oldu, tahminlerimiz, yorumlarımız bizi haklı çıkardı, rekabet sağlanmadı. Yani biz aslında daha fazla rekabetin olabileceğini beklerken 2 firma katıldı çünkü şartlar çok ağırdı, o şartlarda normal bir rekabetin olması mümkün değildi, bu süreçte o ihale 2 defa ertelendi. En son dün ihale gerçekleşti ve gerçekten inanılmaz bir kamu zararı var, inanılmaz bir devlet zararı var, inanılmaz bir mağduriyet var kamu adına. Düşünün ki teminat mektubu miktarı 150 milyon dolar, teminat mektubu miktarı 150 milyon dolar. Oradan çıkacak rezerv alanda yapılan hesaplamalarda, teknik elemanların hesaplamaları yaklaşık 30 milyar dolarlık bir rezerv alanın olduğunu söylüyor, daha da üstüne çıkabilir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük maden rezerv alanı tespit edildi. Ayrıca MTA Genel Müdürlüğüne de teşekkür ederiz böyle bir rezerv alanını tespit ettiklerinden ve sondaj çalışmalarıyla buldukları bu rezerv alanından dolayı. Ama bu kamu yararına kullanılmadı. Yine klasik yöntemlerle peşkeş çekildi” diye konuştu.
“BURADA KAMU ZARARI VAR”
30 milyar dolarlık bir rezerv alanı 150 milyon dolara satıldığını belirten Erol, şu ifadeleri kullandı;
“Düşünün ki Sayın Cumhurbaşkanımız 1 milyar, 2 milyar dolar, 3 milyar dolar bulmak için Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyor. Burada yargılanması gereken hukuk dosyalarımız diğer ülkelere veriliyor para bulmak adına, krizin çözülmesi anlamında, kaynak yaratılması anlamında. Ama 30 milyar dolarlık bir ihale dün ne yazık ki üzülerek söylüyorum; rekabet ortamı sağlanmadan, çoğunluk sağlanmadan, şeffaf yapılmadan, katılım yüksek tutulmadan 2 firmanın teklif vermesiyle sonuçlandı ve bu sonuçlanma Elazığ'ı hiçbir şekilde mutlu etmedi, bizi tatmin etmedi çünkü burada kamu zararı var. 150 milyon teminat mektubu olan yer. 30 milyar dolarlık alan 150 milyon dolara satıldı, toplam 150 milyon dolar. Yani 30 milyar dolarlık bir rezerv alanı 150 milyon dolara satıldı. 150 milyon dolar ne demek biliyor musunuz? Öyle bir işletmenin bir haftalık geliri. Yani bir haftalık gelirle siz o alanı resmen kamu adına kullanmak adına yine özel şirketlere verdiniz. Ak Parti Grup Başkan Vekilinin samimiyetine inanarak söylüyorum; dosyayı açmış, okumuşsunuzdur, dün ihaleyi kimin aldığını da biliyorsunuzdur, internetten girip bakabilirsiniz. Ben, burada, bir iddianın gerçekleştiğini bu Genel Kurulda kanıtlamak için huzurunuzdayım. Yani şeffaf bir ihale olmadı. İhaleyi kimin alacağı önceden bilindiği halde bunu kanıtlamış olduk ve bundan da üzgünüm.”
“AKP GRUP BAŞKANVEKİLİ KENDİSİNE VERDİĞİMİZ NOTU AÇIKLASIN”
İhalenin şeffaf ve katılımın yüksek olması durumunda 30 milyar dolar gibi bir paranın ülke ekonomisini olumlu bir şekilde etkileyeceğini belirten Erol, “Belki krizin çözümüyle ilgili yeni bir süreci başlatacak bir kaynak ne yazık ki kamu yararına kullanılmamıştır, belli şirketlere tekrar peşkeş çekilmiştir. Bu doğru bir yaklaşım değil. Elazığ bu konuda son derece huzursuz ve buna bütün milletvekillerimizin duyarlı olmasını rica ediyorum. Bu önemli bir kaynak, bu bir millî servet; bu, yalnızca Elazığ'ın millî serveti değil; bu, ülkemizin millî serveti. Yani Edirne'de, Hakkâri'de, Trabzon'da, Antalya'da, Türkiye'nin 81 ilinde yaşayan yurttaşlarımızın ve vatandaşlarımızın hakkı var burada. Bu bir millî servet, bu ülkenin bir değeri ama bu değer doğru kullanılmadı, bunu buradan ifade etmek isterim ve Ak Parti Grup Başkan Vekilimizden de bu tespitimizle ilgili kendisine verdiğimiz bilgi notunu kamuoyuna açıklamasını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.