Mangal kömürü işçilerin çadırda yaşamı başladı
Mardin'den Elazığ'a gelerek ormanlık alanda odun kömürü yapmak için çadırda yaşayıp çalışmalara başlayan ailelere, Türk Kızılay'ı yardım elini uzattı. Mevsimlik işçi olarak çalışanlardan 7 çocuk babası İslam El, Allah'a şükür, helal lokma kazanmaya çalışıyoruz, harama el uzatmıyoruz. Bu bizim alnımızın teri ve mutluyuz diyerek duygulandırdı.
Mardin’in Derik ilçesinden mevsimlik işçiler, mangal kömürü yaparak ekmek parası kazanmak üzere iki ay önce Elazığ’a geldi. Palu ilçesinden yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki dağlık bir alana yerleşen ve burada Orman Bölge Müdürlüğünce belirlenen alanda yaklaşık 7 ay çalışacak olan işçiler, hazırlık yapmaya başladı. Ancak bulundukları alanda başta su başta olmak üzere temel yaşam desteğine ihtiyaçları olan, çocuklarla birlikte 40 kişiden oluşan 6 aileye Türk Kızılayı yardım eli uzattı. Battaniye, giyim, gıda ve hijyen malzemelerinden oluşan koliler çadırlarda kalan ailelere ulaştırıldı. Yaklaşık 20 gündür banyo yapamadıklarını belirten işçilerden İslam Er ders niteliğindeki, "Allah’a şükür, helal lokma kazanmaya çalışıyoruz. Milleti dolandırmıyoruz, harama el uzatmıyoruz. Bu bizim alnımızın teri ve mutluyuz. Yani bu kadar zor şartlar içinde yine de mutluyuz” sözleriyle herkesi duygulandırdı.
"İnsan, insana muhtaçtır"
Ailesiyle birlikte kömür işinde çalışmak üzere Elazığ’a geldiğini belirten 7 çocuk babası İslam El (39) , “Ben buraya kömür yapmaya geldim. Bizim biraz şartlarımız zor. Suyumuz kirli, yaşam şartları bizi çok zorluyor. Benim 7 tane çocuğum var ve hepsi de daha küçük olduğu için çalışacak bir durumda değiller. Ben ve eşim çalışıyoruz. Sabrediyoruz, ne yapalım. Kızılay başkanı geldi ve bize çok yardımcı oldu. Bize erzak getirdi, yani yok yok her şey vardı. İyilik yapan, yardım yapan insanlarımızdan Allah razı olsun. Geldi halimiz gördü, yaşamımızı gördü. Her şeye ihtiyacımız var. İnsan insana elbette muhtaçtır, bu da bir gerçektir. Bizim de ihtiyacımız var, biz de insanız” dedi.
“Bu bizim alnımızın teri ve mutluyuz”
Zor şartlar altında da olsa helal ekmek kazandıkları için mutlu olduklarını dile getiren El, “Biz normalde ormanda çalışıyoruz. Meşe ve pınar ağaçlarını motorla kesiyoruz. Bazen motor bozulunca baltayla kesiyoruz. Bu ağaçlardan kömür yapıyoruz. Dönemlik 15 ile 20 ton arasında kömür çıkıyor. Şartlara baktığımız zaman 6-7 ay kadar buradayız. Ellerimiz taş gibi olmuş, nasır tutmuş, sabahları kalktığımızda ellerimizi açamıyoruz. Şartlar zor ne yaparsın ekmek davası. Allah’a şükür, helal lokma kazanmaya çalışıyoruz. Milleti dolandırmıyoruz, harama el uzatmıyoruz. Bu bizim alnımızın teri ve mutluyuz. Yani bu kadar zor şartlar içinde yine de mutluyuz” diye konuştu.
6 çocuğuyla birlikte çalışmaya gelen 38 yaşındaki Süreyya Çağur, “ Çoluk çocuk buraya çalışmak için geldik. Yaptığımız iş çok zor. Yaklaşık iki aydır buradayız, beş ay daha burada kalacağız” şeklinde konuştu.
Ulaşılmadık yer bırakmamak adına her yere yardım götürmeye devam ettiklerini ifade eden Türk Kızılayı Palu Temsilci Koordinatörü Bayram Yaman, “ Türk Kızılayı olarak ihtiyaç sahibi ailelerin yanında olmuşuzdur. Bugün de Mardin’den buraya gelip de zor şartlarda çalışan ailemizin ihtiyaçlarını temin etmek için buradayız. Kendilerine battaniye, temel gıda olan ihtiyaç ve temizlik malzemelerini getirdik. Vatandaşlarımızla biraz sohbet ettik, çok zor şartlar altında burada kalıyorlar. Türk Kızılayı olarak şöyle bir prensibimiz var, bize ulaşılmadık yer kalmasın parolasıyla yola çıktık. Sadece şehirlerde değil, dağda, bayırda nerde yardıma muhtaç insanımız varsa onlara bir şekilde ulaşmaya çalışıyoruz. Türk Kızılayı ve yardımseverlerin gönderdikleriyle biz de burada ulaşılmadık yer bırakmamak parolasıyla yola çıktık. Bugün de gördüğünüz bir dağın başındayız ve vatandaşlarımızla iç içeyiz” dedi.
Kızılayın ilçe temsilcisi Suna Ekin Biçer ise ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için dağ bayır demeden gayret ettiklerini aktardı.