Semih Işıkver, 'Konutların tamamı bu yıl yetişmeyecek'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Elazığ İl Başkanı Semih Işıkver, Elazığ'da yapımına başlanan deprem konutlarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

Elazığ'da 6.8 Büyüklüğündeki depremde evleri hasar gören vatandaşlar için deprem konutlarının yapımına başlanmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Elazığ'a yaptığı ziyarette, 19 Bin 300 Deprem konutunun inşasına başlandığını açıklamıştı.

Kanal 23 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Metin Erol'un sunduğu Gündem Özel Programında gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Elazığ İl Başkanı Semih Işıkver, Elazığ'da yapımına başlanan deprem konutlarının bu yıl yetişmeyeceğini, 2021 yılı Haziran ayına sarkacağını söyledi. 

"2021 YILININ 6. AYINA UZAYACAK"

'Konutlar kışa yetişecek mi yetişmeyecek mi?" sorusuna yanıt veren MHP İl Başkanı Semih Işıkver, "Şu anda Elazığ'da 10 Bine yakın konutun ihalesi yapıldı. Bunun takribi 5-6 Bini başladı. Başlayanların yetişme ihtimali var. Ama Temmuz'da başlayan bir konut projesi 6 ay sonra ve 3 ay sonra nasıl yetişsin. Ekim ayından sonra Elazığ'da nasıl çalışırsınız? Kış şartları başladığında nasıl çalışırsınız. Çok müthiş insanüstü bir gayret var. Başlayan her noktada insanüstü bir gayret var. Yetişecek bölgeler, konutlar var. Ama tamamiyle bir rezerv alanını teslim edeceğiz şurada şu olacak' diye bir hayalin içerisine girmemek lazım. Yetişmiyor. Uzayacak. Yani 2021 yılının maksimum 6. ayına uzayacak. Bu da bir kış bizi bekliyor demektir. 5 Bin haneyi yerleştirsek de 15 Bin hanemiz için sıkıntılarla, mağduriyetlerle devam eden bir kış daha bizi bekliyor. Bunun engellenmesine imkan var mı? Devletimiz bütün gücüyle çalışıyor. Bunda bir sıkıntı yok. Ama hepsi yetişmez." dedi.

"PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE ETMEMİZ LAZIM"

Elazığ'da depremden sonra oluşan problemlerin çözümü için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Işıkvar; "Vatandaş tedirgin. Elazığ deprem gördü. Bir deprem silsilesi gördü. Sıkıntı gördü. Çok ciddi soğuk gördü. 2-3 ay boyunca çok ciddi sıkıntılar, problemler yaşadı. Dolayısıyla insanımızın sesi bazen gür çıkacak, bazen itirazlarda bulunacak. Bu muhalefet olarak algılanmamalı. Bu şehirde bir problem varsa, bunu siyasi kimliğimden bağımsız bütün olguları bir tarafa bırakarak hep beraber bunu Elazığ'ın problemi olarak algılamamız lazım. Problemlerin çözümü içinde birlikte mücadele etmemiz lazım, Ben meselesi çok fazla, Parti meselesi çok fazla, Vatandaşın gözüne girip algı yapma çabası çok fazla, Bu gayret, insana hizmet gayret etmenin ötesine geçince bu defa insanlar kendi nefisleri için bir mücadelenin içine girmiş oluyorlar. Bu şehirde deprem merkeze alındığı zaman, ciddi mağduriyet kokan hikayeler merkeze alındığı zaman, oturup hep beraber bu mağduriyetleri nasıl ortadan kaldırırız, kimin gücü varsa, kimin yetkisi varsa onun üzerinden bu şehrin problemlerini çözmemiz lazım. Eğer mevzu depremse siyaset yapmayalım, problemleri de olduğu gibi bakanlarımıza ve Cumhurbaşkanımıza aktaralım diyorum. Elazığ merkeze alınmışken, merkezi idare Elazığ'ı bu kadar göz önünde bulunduruyor iken, buraya bu kadar müjdeler açıklanmışken biz bugün bunları tabana aktarma noktasında problem yaşıyorsak, biz bugün günü kurtarma adına ne konuşursak konuşalım vebaldir. Bunu hem Elazığlı sorar hem Yüce Rabbim sorar Dolayısıyla biz ne dilsiz ne sağır olmayacağız. Elazığlı ne diyorsa biz de onu söyleyeceğiz. Elazığlının haklı taleplerinin  karşılık bulması için ne gerekiyorsa o konuda fedakarlık yapacağız. Üzerimize düşen budur." şeklinde konuştu.

"YEREL SİYASET VE BÜROKRASİ YETERİNCE ÇALIŞMIYOR"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Elazığ İl Başkanı Semih Işıkver, Elazığ'da deprem mağdurlarının sorunlarının çözümü noktasında birtakım eksiklikler yaşandığını ifade ederek, bu noktada yerel siyasetin ve yerel bürokrasinin yeterince çalışmadığını söyledi.

Işıkver, depremden sonra Elazığ'da birtakım mağduriyetler yaşandığını belirterek; "Burada bir mağduriyet var. Haksızlık var mı? Haksızlık var diyemem.  Yerel siyaset ve yerel bürokrasi yeterince çalışmıyor demektir. Bürokrasi çalışmıyor, Elazığ'da esnaf kan ağlıyor, Şimdi sıcak, hava güzel. Köylerde de problem yok. Yarın hava soğuduğunda ne yapacağız? Bize gelen taleplere nasıl cevap vereceğiz. Burada cevaplayamadığımız sorular var. Ben cevaplayamıyorsam vatandaş nasıl cevaplayacak. Vatandaş soruyor, sormaya da devam edecek. Dolayısıyla eksik varsa, bugünden itibaren düzeltelim. Bilgilendirme noktasında bir eksik var. Biz anladık ama vatandaşı da bilgilendirmemiz gerekiyor. Vatandaş daha neyi talep edeceğini bilmiyor. Sıkıntısının ne olduğunu algılayamadı ki bir tepki göstersin. Elazığlı şuanda probleminin ne olduğuna vakıf değil. Evi yıkıldı. Bir rezerv alanı bulup gidende sıkıntı yok. Yarın rezerv alanını beğenmedim diyene 3 yıl içerisinde bir ev bulamazsa diyeceğiz ki 'git kendin yap.' Şimdi ağır hasarlı evi devlet, kentsel dönüşüm kapsamında değilse direkt arsa olarak değerlendiriyor. Kredi de vermiyor. Nasıl yapacak? Şimdi biz bunların hepsini halının altına mı süpürelim. Bunu Ak Parti milletvekillerimiz de inkar etmez. Sıkıntılar var. Dolayısıyla onlar da ilk defa mağduriyet yaşayan bir şehrin vekilliğini yapıyorlar. Biz de ilk defa mağduriyet yaşayan bir şehirde il başkanlığı yapıyoruz." diye konuştu. 

"VATANDAŞI PİNPON TOPUNA ÇEVİRDİK"

Işıkver; şöyle devam etti: "Sorunların algılanması noktasında siyaset ve bürokrasi devreye girsin. Vatandaş, gerek problemlerinin algılanması gerekse bunlara çözüm bulunması noktasında nereye gideceğini bilsin. Soruların cevabı nerede onu bilsin. Vatandaşı pinpon topuna çevirdik. Vatandaş iller bankasına gidiyor, Belediyeye gidiyor, AFAD'a gidiyor. Oradan Çevre Şehirciliğe gidiyor. Nereye gidecek? Nereye kadar biz bu insanları yönlendireceğiz. 2-3 ay böyle geçti. Şimdi bunlara cevap bulma vaktidir. Şuan bir yangın yok ama henüz ateş sönmedi. Bu ateşi söndürmemiz lazım. İnsanlar yarına dair, 2020 kışına ve 2021 baharına, iki tane konjöktöre ait plan yapmaları lazım. Bunu yapamıyorlar. Kaç tane konutun yetişeceği belli değil. Elazığ'da bugün 30 bine yakın hanede mağduriyet var. Bu insanlar kaç haneye yerleşecek belli değil. Kaç tanesi ortada kalacak, ayazda kalacak, komşuda, akrabasında kalacak bu da belli değil. Dolayısıyla bu cevapsız sorular cevap bulsun. Siyaset de çalışsın, bürokrasi de. Kurum müdürleri dün ne kadar çalışıyorlarsa 10 katı çalışsınlar. Hiç uyumasınlar ama bu problemleri çözsünler."