Temiz, bütün Elazığ'ı hipodroma davet etti

Türkiye'nin su gören tek hipodromu olan Elazığ Hipodromu Müdürü Erdal Temiz, Elazığ halkının hipodromu daha fazla ziyaret etmesini istedi

Temiz, bütün Elazığ'ı hipodroma davet etti
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye genelindeki dokuz adet hipodromdan sahip olduğu özelliklerle ayrılan Elazığ Hipodromu’nu siz okurlarımız için ziyaret ettik. Türkiye’nin göl kıyısında kurulan tek hipodromu olan ve sahip olduğu ağaç varlığıyla yeşil ile maviyi bütünleştiren Elazığ Hipodromu kapılarını sonuna kadar açarak ziyaretçilerini bekliyor. Elazığ’ın sahip olduğu en önemli kurumların başında gelen bu güzel mekanın müdürlüğünü yapan Erdal Temiz, gazetemize özel olarak verdiği röportajda bütün çalışmalarını Elazığ halkını merkeze koyarak yaptıklarını ifade ederek Elazığ halkından biraz daha ilgi beklediklerini ifade etti.

Hipodrom ile ilgili bilgi verir misiniz?

Hipodromumuz Elazığ’ın Yurtbaşı Beldesi sınırları içerinde toplam 503 dönüm bir alan üzerine kuruludur. Hipodromumuzda dört katlı bir tribün binası bulunuyor. 2 bin 500 kişilik bir tribünü bulunuyor. Tribün binamız içerisinde idari bölümler ile yarış severlerin kullanabileceği bölümler bulunuyor. Bin 550 metrelik bir kum pistimiz, 640 başlık ahır kapasitemiz ve modern bir at hastanemiz var. Hipodromumuza gelen vatandaşlarımızın piknik yapabileceği ve ailesiyle vakit geçirebileceği yeşil alanlarımız bulunuyor.

Hipodromda yaptığınız çalışmaları anlatmanızı istesek neler söylerdiniz?

‘HER YIL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ GELİŞTİRİYORUZ ‘

Hipodromlar sadece yarışların düzenlendiği mekanlar değildir. Hipodromlar insanların rahatlıkla vakit geçirebileceği sosyal alanlardır.  Amacımız halkımızın bu güzelliklerden faydalanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu noktada her yıl sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Biz insanların sürekli olarak hipodromumuza gelmesini ve güzel vakitler geçirmesini istiyoruz.  Haftanın belirli günlerinde hipodromumuzu ziyaret eden misafirlerimize ücretsiz olarak binicilik eğitimi veriyoruz. Bu sayede at sevgisini insanlara kazandırmaya çalışıyoruz. Bildiğiniz üzere at ile insan arasındaki bağ yüz yıllar öncesine dayanmaktadır. At ile insan arasındaki bu bağın kopmaması için çalışıyoruz. Elazığ’da at yetiştiriciliği yapan at sahiplerimiz bulunuyor. Bunun yanı sıra Elazığ insanı da atı seviyor. Bunu yarış günlerinde daha net görüyoruz. Yarış günleri dışında ise binicilik eğitimi almak için geliyorlar. İlginin var olduğunu görüyoruz. Türkiye genelinde toplamda dokuz tane hipodrom bulunuyor. Bu dokuz şanslı ilden biri de Elazığ’dır. Hipodromumuz konumu itibariyle en güzel manzaraya sahip hipodromlardan biridir.  Hipodromumuz Türkiye genelinde göl manzarasına sahip tek hipodromdur. Biz Elazığ halkını sürekli bir şekilde hipodromumuzda görmek istiyoruz. Hipodromumuz Elazığ ekonomisine ve tanıtıma ciddi manada katkı sunmaktadır.

Elazığ Hipodromu’nda bir ilke imza atarak gece yarışları düzenlediniz yapmış olduğunuz bu düzenleme ile ilgili bilgi verir misiniz?

Biz bu yıl ilk kez gece yarışlarını düzenlemeye başladık. Bu uygulamayı hipodromumuzun cazibesini daha da arttırmak için yaptık, halkımızın gece yarışı ambiansını görmesini istedik. Özelikle yaz aylarında gündüz çok fazla sıcak olduğu için gece yarışları daha da cazip oluyor. Bütün bu yatırımların ana amacı halkımızı bu sevgiyle buluşturmak için yapılmaktadır. Bütün bu yatırımlara rağmen ilgiyi yeterli bulmuyoruz. Hipodromumuza ilk kez gelen vatandaşlarımız hipodromu böyle bilmediklerini ifade ediyorlar. Tanıtım faaliyetleri yapmamıza rağmen hala istediğimiz sonucu alamadık geldikten sonra ortamın güzelliği karşısında artık Hipodromdan vazgeçemiyorlar.

At sahibi olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

‘AT YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPACAK BİR KİŞİNİN ÖNCELİKLE ATI ÇOK SEVMESİ GEREKİYOR’

At sahibi olmanın belli kriterleri bulunmaktadır. Bu kriterler jokey kulübümüzün resmi internet sitesinde ve yayınlarında mevcuttur.  At yetiştiriciliği yapacak bir kişinin öncelikle atı çok sevmesi gerekiyor. Sevginin dışında belli ekonomik kriterler de bulunmaktadır. Bu kriterleri sağladıktan sonra kendisine at sahipliği belgesi verilmektedir. Bu belge ile at yetiştiriciliği ve atı yarışlarda koşturabilme fırsatı yakalamaktadırlar. Sizin aracılığınızla bu işin bir sevgi işini olduğunu bu işe ticari bakan birinin beklediğini bulamayacağını ifade etmek istiyorum.

At yarışları ile ilgi halk nezdinde yanlış bir algı var.  Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘AT YARIŞI SOSYAL VE SPORTİF BİR FAALİYETTİR’

At yarışlarına halkımızın büyük bir kısmı kumar gözüyle bakıyor. Biz bu yaklaşıma sonuna kadar karşıyız. Çünkü at yarışı bir kumar oyunu değildir. At yarışı sosyal ve sportif bir faaliyettir. Biz bu sportif faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Bu yarışlar atın hissiyatını ve gelişimini sağlamak için yapılıyor. Bu yarışlar yapılmazsa at nesli yok olacaktır. Futbol maçına giden bir kişiye kumar oynamaya mı gidiyorsun? Diye sorulmuyor. İnsanlar doksan dakika boyunca gönül rahatlığıyla futbol maçını seyredebiliyor. At yarışlarının da bir futbol maçından farkı bulunmamaktadır.  Burada da çok ciddi bir sportif faaliyet yapılmaktadır. Üstüne diğer sportif faaliyetlerde gördüğünüz kötü tezahüratları ve küfürleri bizim sportif faaliyetlerimizde göremezsiniz. At yarışları dünyada iki farklı canlının bir araya gelerek yapabildiği tek spordur.

Türkiye’de bir ilke imza atarak İl Gıda Müdürlüğü ile birlikte kadın seyisler yetiştirdiniz. Yapmış olduğunuz bu projenin sonuçları ile ilgili bilgi verir misiniz?

‘MEZUN ETTİĞİMİZ SEYİSLERİMİZİN NEREDEYSE %50’Sİ İSTİHDAM EDİLİYOR’

Bu projenin uygulandığı ilk yer Elazığ oldu. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve İŞ-KUR ile ortak hareket ederek bu projeyi gerçekleştirdik. Dünyada kadın nüfusun egemen olduğu bu alanda ülkemizde erkek egemen bir nüfus söz konusudur. Dünyada ileri atçılık düzeyini yakalamış ülkelerin tamamında bütün seyislerin %70’i kadınlardan oluşmaktadır. Biz de neden bunu başaramayalım diye düşündük. Türkiye Jokey Kulübü Başkanınızın da böyle bir vizyonu ortaya koyması sonrasında proje fikrini Turan Karahan Bey ile paylaştım. Bu noktada sizin aracılığınızla kendisine çok teşekkür ediyorum. Projeyle çok fazla ilgilendi. Projeyi bakanlıktan onaylattık, İŞ-KUR’u ve üniversitemizi projeye dahil ettik. Bu sayede otuz altı kadın kursiyerimize seyislik eğitimi vererek Türkiye’de ilk kez kadın seyis yetiştirmeyi başardık, seyislerimizin üçü Türkiye Jokey Kulübü bünyesinde, yedisi İstanbul’da ki büyük atçılık ekürilerinde, dört seyisimizde binicilik eğitimi veren okullarda görev yapıyor. Mezun ettiğimiz seyislerimizin neredeyse %50’si istihdam ediliyor. Bu projede çok önemli başarı sağlamamız sonrasında diğer hipodromlarda da kursiyer başvuruları alınmaya başlandı. Önümüzdeki günlerde diğer hipodromlarda da eğitim verilmeye başlanacak. Alınacak neticelere bağlı olarak önümüzdeki dönemlerde ikinci bir eğitim daha verebiliriz.

Hipodrom olarak Fırat Üniversitesi ile ilişkileriniz nasıl?

‘PRATİK EĞİTİM ALMALARI İÇİN HİPODROMUMUZUN İMKANLARINDAN YARARLANDIRIYORUZ’

Fırat Üniversitesi ile sürekli bir şekilde iletişim halindeyiz. Fırat Üniversitemiz ile at hastanemizin kullanımı ile ilgili bir protokolümüz bulunuyor. İstedikleri anda hastanemizi uygulama alanı olarak kullanabiliyorlar. Sivrice Meslek Yüksek Okulu’nda da at antrenörlüğü bölümü bulunuyor. Bu bölümde eğitim alan arkadaşlarımızın pratik eğitim almaları için hipodromumuzun imkanlarından yararlandırıyoruz.

Elazığ Hipodromuna genellikle hangi şehirlerden atlar geliyor?

Hipodromumuza genel olarak Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adana’dan atlar gelmektedir. Bu illerimiz dışında İstanbul’dan, Bursa’dan ve İzmir’den de atlar gelmektedir. Ancak atlar genel olarak sezon takvimine göre az önce ifade ettiğim Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adana üçgeninde gidip gelmektedir. 2018 yılının Nisan Ayı’nda ilimizde sezon açılışı yapılacak. Yarış programı henüz netleşmedi. 34 yarış günü icra ettik yarış programına göre yarışlarımızı icra etmeye devam edeceğiz.

Sosyal sorumluluk anlamında yaptığınız çalışmalar bulunuyor mu?

‘ATLA TERAPİ MERKEZİ KURMAYI DÜŞÜNÜYORUZ’

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında engelli çocuklarımızı, huzur evindeki büyüklerimizi ve sevgi evlerinde kalan çocuklarımızı hipodromumuzda ağırlıyoruz. Onlara özel çalışmalar yapıyoruz. İlkokullarımızdan çocuklarımız bizi ziyarete geliyorlar. Özellikle karne günlerine yakın bir dönemde hipodromumuz en güzel günlerini yaşıyor. Hipodromumuz çocuk sesi ile doluyor.  Atla Terapi Merkezi kurmayı düşünüyoruz. Gerekli başvuruları yaptık inşallah Terapi Merkezi de ilimize kurulacak.

Son olarak değerlendirmek istedikleriniz nelerdir?

‘HİPODROMUMUZUN HALKIMIZ TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Biz hipodromumuzun halkımız tarafından daha çok ziyaret edilmesini istiyoruz. Halkımız geliyor ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Halkımıza daha fazla hizmet vermek istiyoruz. Hipodromumuzda çocuk sesleri duymak istiyoruz. STK’larımıza da bu noktada büyük görevler düştüğünü ifade etmek istiyorum. Elazığ’ın tanıtımı adına çok önemli bir yer olan hipodromumuzun halkımız tarafından değerlendirilmesini istiyoruz. Kapımızın sonuna kadar açık olduğunu ifade etmek istiyorum. Yeter ki halkımız gelsin. Halk geldikçe bizde mutlu oluyoruz.  Ulaşım noktasında da bir sıkıntımız bulunmuyor. Aracı olamayanlar Yurtbaşı Beldesi’ne ait araçlarla hipodromumuza ulaşabilirler.  Halkımız ne kadar çok gelirse kalitemiz de o ölçüde artış gösterecektir. Bu noktada sürekli bir çalışma içerisindeyiz.