'Terörist Demirtaş'a özgürlük isteyen CHP yönetimidir'
CHP Genel Başkanının selin içinde sürüklenen bir kütüğe dönüştüğünü belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Eylemleriyle beslediği, fıtratıyla bilediği siyasi nefretini Türkiye'ye karşı silah gibi kullanmaya başlamıştır. PKK'ya kol kanat gerip arka çıkan Kılıçdaroğlu'dur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; "FETÖ'yü aklama sözü veren Kılıçdaroğlu'dur. Terörle mücadeleye karşı çıkan Kılıçdaroğlu'dur. Yalan üstüne yalan söyleyen Kılıçdaroğlu'dur. Bu Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP uçurumun kenarındadır" dedi.
Genel Başkan Bahçeli Elazığ’da “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” mitingin gerçekleştirdi. İstasyon Meydanında yapılan mitinge çok sayıda partili katıldı. Genel Başkan Bahçeli burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.
"CHP UÇURUMUN KENARINDADIR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “CHP Genel Başkanı selin içinde sürüklenen bir kütüğe dönüşmüştür. Eylemleriyle beslediği, fıtratıyla bilediği siyasi nefretini Türkiye’ye karşı silah gibi kullanmaya başlamıştır. PKK’ya kol kanat gerip arka çıkan Kılıçdaroğlu’dur. FETÖ’yü aklama sözü veren Kılıçdaroğlu’dur. Terörle mücadeleye karşı çıkan Kılıçdaroğlu’dur. Yalan üstüne yalan söyleyen Kılıçdaroğlu’dur. Bu Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP uçurumun kenarındadır. Aynı zamanda Türkiye’nin huzur ve güvenliğini de tehdit etmektedir” diye konuştu.
“Terörist Demirtaş’a özgürlük isteyen CHP yönetimidir”
CHP’nın kuruluş çizgisinden bütünüyle uzaklaştığını vurgulayan Bahçeli, “ Kılıçdaroğlu CHP’yi tanınmaz hale getirmiştir. Terörist Demirtaş’a özgürlük isteyen CHP yönetimidir. Sorosçu Osman Kavala’ya avukatlık yapan CHP yönetimidir. HDP’ye bakanlık vaadinde bulunan CHP yönetimidir. Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkan CHP yönetimidir. Milli haklarımıza, egemenlik hukukumuza dört bir koldan saldıran da bugünkü CHP yönetimidir. Karar da milletin, söz de milletin, hüküm de milletindir. Milletin önünde ve üstünde hiçbir bir güç yoktur. Kılıçdaroğlu ve zilletin diğer ortaklarının dış güçlerden icazet beklentileri rezalettir, düpedüz teslimiyetçiliktir. Biz binlerce kilometre uzaklıktaki bir benzinlikte Türkiye’nin siyasi ve yönetim geleceği hakkında alçak kurguların yapıldığı hamburgerli masalara oturmadık, Allah muhafaza, oturmayı aklımızdan dahi geçirmedik” dedi.
“Atatürk’ün kurduğu parti rehin ve işgal edilmiştir”
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi uyuşturucu ticareti yapmakla suçladığını hatırlatan Başkan Bahçeli, “Askerimize ve polisimize en hayasız iftiraları reva gördü. Cari açığın uyuşturucu paralarıyla kapatıldığını vicdanı sızlamadan telaffuz etti. Ülkemizin gri listede olduğunu utanmadan iddia etti. Asıl bu listede bulunan Birleşik Krallık’tan haberi olmadığını da cahilce söyledi. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin Türkiye alerjisi tamir ve tedavi edilemeyecek boyutlardadır. Bu muhalefet anlayışı olduktan sonra düşmana gerek bile yoktur. Dünyanın hangi medeni ve gelişmiş ülkesinde kendi devletini suçlayan, kendi milletine sırtını dönen bir muhalefet vardır. Dünyanın neresinde Kılıçdaroğlu gibi bir muhalefet partisi başkanı bulunmaktadır? Türkiye karşıtları Kılıçdaroğlu’nu kafese sokmuş, ele geçirmiş, boyunduruk altına almıştır. Atatürk’ün kurduğu parti rehin ve işgal edilmiştir” şeklinde konuştu.
“Biz masalara yüz sürmeyiz, masalarda keyif çatmayız”
Bahçeli, “Her birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Bizim altına ve ayaklarına yılanların, çıyanların tutunduğu bir masamız yoktur, buna mukabil hamd olsun milletimiz vardır. Umudumuz millettir, huzur kaynağımız milli birlik ve dayanışma ruhudur. Biz masalara yüz sürmeyiz, masalarda keyif çatmayız, Elazığ ne diyorsa ona kulak veririz, Malatya ne istiyorsa onu yaparız, Adıyaman, Diyarbakır, Tunceli neyi hedefliyorsa onu söyler, ona hizmet eder, onunla bir ve beraber oluruz. Sevdamız millettir, gücümüz devlettir. Bizim duruşumuz, zedelenmek, aşağılanmak, hor görülmek istenen milli onurun duruşudur. Birbirine benzemeyen partilerin ittifakıyla vücut bulan zillet bedeni, taşınması çok külfetli siyasi bir ağırlık haline gelmiştir. Bunların ciddiye alınacak, itibar edilecek hiçbir projesi, hiçbir vizyon hazırlığı yoktur. Temelleri çürük, kolonları yıkık, çatısı uçuk Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem lakırdısı dışında söyledikleri bir başka şey yoktur. Kaldı ki Türkiye’ye inançları yoktur. Türk milletine mensubiyet ve muhabbetleri buharlaşmıştır” ifadelerini kullandı.
“Altılı masa istikrarsızdır, iradesizdir, ilkesizdir”
Halen aday çıkaramadıklarını dile getiren Bahçeli, “Henüz kimi Cumhurbaşkanı adayı gösterecekleri de derin bir anlaşmazlık ve tartışma konusudur. Altılı masa istikrarsızdır, iradesizdir, ilkesizdir. Dış güçlerle yan yana gelerek Türkiye’nin aleyhine sinsi bir tertibin içinde oldukları ayan beyan ortadadır. 2023 seçimlerine yaklaşık 7 ay kalmasına rağmen bir Cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramadılar. Kimi aday gösterecekleri belli değildir. Zillet partilerinin her birisi ayrı tavda, ayrı havadadır. Gündemleri başka başkadır. Hiçbir siyasi başarısı olmayan, hiçbir tecrübesi bulunmayan, devlet nedir bilmeyen, diplomasiye kafaları basmayan malum belediye başkanlarının isimleri tekrar ısıtılıp kamuoyuna servis edilmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın acemilerle, acem oyunlarına gömülmüş basit ve basiretsiz isimlerle aynı terazide tartıya çıkartılması cumhura, cumhurun başkanlık onuruna hem saygısızlık hem de nankörlüktür. Zillet partileri çatışma ve çelişki halindedir. Bölücü terörün siyaset ayağı HDP ise alayını markaja almıştır. Bir AK Parti heyetinin anayasa değişikliği konusuyla ilgili Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret etmesi ve bunu da bizim doğal karşılamamız anlaşıldığı kadarıyla münafıkları rahatsız etmiştir. Bizim gözümüzde PKK neyse HDP odur. Bu kesindir” şeklinde konuştu.
“O parmakları kırmasını çok iyi bileceğimizi hiç kimse de unutmamalıdır”
HDP neyse CHP’ninde aynısı olduğunu aktaran Bahçeli, “Bu da belgelidir. PKK’nın siyasi bünyesi olan HDP ihanetin ve bölücülüğün merkez üssü, toplar damarıdır. Daha fazla gecikmeye meydan bırakmadan Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’nin kapatılması da mutlak ve hukuki bir mecburiyettir. Hiç kimse HDP’yle ilgili bize parmak sallayamaz. Sallayan olursa o parmakları kırmasını çok iyi bileceğimizi hiç kimse de unutmamalıdır. HDP’yle ortaklık kuran, belediye başkanlığı kazanan, bu belediyeleri kazanç kapısına çeviren işbirlikçiler bize asla laf edemez, üst perdeden konuşamaz. Aynı kaptan yiyenler, aynı hedefe kilitlenenler, aynı masada beşlik simit gibi dizilenler evvelemirde karanlık ilişkilerinin hesabını vermek zorundadır. HDP-PKK, Mehmetlerimizin katilidir. HDP-PKK, polislerimizin kanlısıdır. HDP-PKK, Türkiye’nin husumet cephesindeki melanettir. Kürt ve Zaza kökenli kardeşlerimin HDP’yle bağı asla yoktur. Kürt ve Zaza kökenli kardeşlerim bizim can beraberimiz, ciğer paremizdir. PKK’yla tek bir Kürt ve Zaza kökenli kardeşimin ne işi olacak ne de ilişkisinden söz edilebilecektir. HDP’yle aleni siyasi ortaklık kuran, sıkışınca, zora girince, işle arpa sarınca birden bire şeklen çark eden siyasi zihniyetler kötünün de kötüsüdür. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu merak edenlere diyorum ki, aynaya bakın, masaya bakın, geçmişe bakın, PKK’yla kurduğunuz derin bağlara kafa yorun” dedi.