Evet son 45 güne üç yönetim istifası sığdırarak bir kez daha 81 vilayet içinde farklılığımızı ortaya çıkardık.
Gönül isterdi ki müspet gelişmeler ile fark yaratalım ama burası Elazığ ve bu pek kolay olmuyor..
Hepimizin malumu üzere ortada bir Elazığspor sorunu var. Sorundan öte artık enkaz ya da yerde kalmış cenaze olarak görülüyor.
Koku bulaşmış vebalı mefta gibi herkes elinden geldiğince uzak kaçıyor.. Bu sorunu bütün mülki amirler idareciler biliyor.
Kime mikrofon uzatılsa "Elazığspor bizim canımız, marka değerimiz, şehrin lokomotifi, üzerimize düşen ne ise yapacağız" diyor.
Kameralar kapanıyor herkes kendi kabuğuna çekiliyor bir daha sorulana kadar ne çözüm için çaba harcıyor ne de çığ gibi büyüyen sorunlar karşısında çözüm üretmiyor ya da üretemiyor. Şehir her geçen gün biraz daha bu konu üzerinden itibar ve irtifa kaybediyor.
Oteller kamp yeri için kabul etmiyor. ( Sağ olsun Erzurum belediyesi bu konuda yardımcı olacakmış! ) Sürekli insanlardan paralar isteniyor yöneticiler acı bir şekilde dilenci pozisyonuna itiliyor.
Kulübün ekonomik sıkıntıları gündemden hiç düşmüyor. Bir türlü " çimler kurudu itfaiye yetiş, elektrikler kesildi simitçi 3 lira sen ver 5 lira ben vereyim açtıralım " mevzularının dışına çıkamıyoruz, şehrin diğer asli sorunlarına gelemiyoruz.
Bu konular ile gündeme gelmek anlayabilen için utanç vericidir. Mübalağa kabul etmeyin ama ben bir Elazığlı olarak inanın hicap duyuyorum.
600 BİN nüfuslu bir şehrin gündemi bunlar olmamalıydı. Anladığım kadarı ile siyasilerimiz Elazığspor’u kafalarında bitirmişler fakat malumu ilan etmek noktasında tasarruf gösteremiyor ifade sorunu yaşıyorlar.
En başından taraftar veya halk söylemler ile beklenti içerisine sokulmamış olsaydı bu kolay olurdu lakin üzerine çokça sözler verilip tutulmayınca kolay olmuyor.
Soruna sırt dönerek, görmezden gelerek sorun çözülmüyor aksine kanserli bir ur gibi büyüyerek tekrar önlerine geliyor.
Mantıklı insanlar sorunlardan kaçmaz üzerine gider gerçekle yüzleşir çözüm için somut adımlar atarlar.
Masada iki seçenek var; Ya Vali beyin öncülüğünde siyasileri de kapsayan bir konsensüs oluşturulup geçiş yönetimi oluşturulacak, borçların ödemesi güven bunalımı yaratıyor ise yönetime bırakılmaksızın bizzat Valilik tarafından yapılacak.
Oluşturulan yönetimin önü açılarak bir defalığa mahsus sorun çözülecektir. Ya da; ilin mülki amirleri, siyasileri bir araya gelerek kafalarında Elazığspor’a dair ne varsa tüm çıplaklığı ile taraftar ve halk ile paylaşarak '' bizim Elazığspor diye bir derdimiz yok, bu sorun bizim kaldırabileceğimiz bir yük değildir ve asli görevimiz de değildir '' diyerek konuya mertçe açıklama getirecekler.
Bunun başka izahı yok. Kaçak güreşin kimseye faydası yok. Takım Elazığ'ın takımı, renkler Elazığ'ın rengi, kulübün adı Elazığspor kulübü ise bu mesele birilerinin derdi ve önceliği olmalıdır.
Çevre illerde ve ülkemizde Anadolu kulüpleri beliren ekonomik sorunları devlet ve belediye destekli nasıl aşıyor ise bizim şehrimiz içinde bu çözümler geçerli olmalıdır.
Gelinen şu aşamada merak ediyor ve soruyorum;
Elazığspor kimin sorunu?
Bu cenazeyi kaldırma görevi kime ait..
Valiliğe mi?
Belediyeye mi?
Milletvekillerine mi?
Halka mı?
Binali YILDIRIM’A mı?
Şayet kimsenin değil ise vicdanınız rahat edecekse kimsesizler mezarlığına gömün çıkın!!!