Alpay GÖKÇE

Vay Arkadaş Ne Samanmış Böyle!

Alpay GÖKÇE

Bugün aslında gündemden yola çıkarak döviz kurlarında ki dalgalanmayı ele almam gerekiyordu.

Görünen o ki, konu ile alakalı anlaşılmayan nokta kalmamış, insanlarımız bunun bir savaş olduğu idrakine varmışlar.

Bu nedenle herkesin bildiği konu üzerine yazıp konuşmaya gerek yok..

Ben böylesi süreçler her belirdiğinde panik havası yaratmaya, halkın ruh halini olumsuz yönde etkilemeye çalışan, ete samana sarılan felaket tellalları üzerine konu başlığı açmak istiyorum.

Ekonomik sorunlar gün yüzüne her çıktığında koro eşliğinde '' eti, samanı dahi ithal eden bir ülkeyiz Türkiye üretmiyor '' söylemlerine başvuruluyor.

Kimileri bu algıya bilmeden kapılıyor, kimileri ise iktidar karşıtı olduğu için siyasi düşünerek algı servisi yapıyor.

Duymaktan usandığım sohbet: Gürcistan'dan et, Bulgaristan'dan saman alınıyormuş..

Değerli okur kardeşlerim; Bu alımların derinliklerinde yatan çok farklı sebepler var.

Gürcistan bizim Kafkasya'da var olan Türki devletlere açılan stratejik konuma sahip sınır komşumuzdur.

Diyaloğumuzu üst seviyede tutacak ana enstrüman ticarettir.

Biz, bu ülke ile ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi iyi tutmaya dengeli bir seviyede götürmeye mecburuz.

Aksi durumda Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Rusya ve Çin pazarına açılamayız.

Devletler arası ilişkilerde kazan kazan formülü esastır.

Türkiye kapalı kutu, dünya ve komşularla ilişkisini kesecek coğrafi konuma sahip değildir. Her ülke ile ticari, siyasi, askeri hacmini geniş tutmak zorundadır.

Ayrıca Türkiye'nin Gürcistan'dan aldığı et miktarı çok komik rakamlardır.

Gürcistan yaklaşık 3 milyon nüfusa sahiptir. Ülke nüfusunun tamamı hayvancılık yapsa bırakın Türkiye'nin et ihtiyacına cevap olmayı İstanbul'un 30 semtinin dahi ihtiyacını karşılayacak durumda değildir. Yaşadığınız şehirde ithal et arayın 250 gram dahi bulmanıza imkan yoktur.

Et alımının bir diğer sebebi ise; iç pazarda fiyatları yüksek tutmak isteyen hayvancılara ve sektöre bağlı yan organlara parmak sallayıp '' fiyatları astronomik tutarsanız alternatifimiz var mesajıdır ''

Aynı gerekçeler Bulgaristan'dan alınan saman içinde geçerlidir.

Bulgaristan bizim Avrupa kapımızdır, dolayısı ile iyi geçinmemiz faydamızadır.

Türkiye Bulgaristan'dan toplamda 14 BİN ton saman almıştır. Fiyat olarak 360 BİN dolar ödemiştir.

Yani her fırsatta konu edilen meblağ 360 BİN dolar meselesidir.

Saman alımının ayrıca bir diğer sebebi; son yıllarda yaz aylarının kurak geçmesi saman olmayışı dönemsel olarak da petrol fiyatlarında ki artıştır. Konuşulduğu kadar abartılacak bir hadise yok.

Buna rağmen hükumetin tarım ve hayvancılık politikalarında yanlışlıkları muhakkak vardır.

Fakat olumlu eleştiri yerine panik havası yaratıp ülke bitmiş okeye dönüyor havası yaratmak da son derece yersiz ve hatalıdır.

'' Türkiye üretmiyor '' algısı üretime emek veren insanların emeğine saygısızlıktır.

Ülkemizde yapılan İHA ve SİHA ların ülke ekonomisine sağladığı tasarruflar milyon dolarların üzerindedir.

ASELSAN, TAİ, TUSAŞ, FNSS, BMC, OTOKAR, HAVELSAN, ROKETSAN, BAYRAKTAR, VESTEL gibi markaların yaptığı ürünler dünya pazarına ihraç edilmekte olup ürün yetiştirilemez seviyeye ulaşmıştır.

2018 in ilk altı aylık ihracat rakamları tüm dönemlerin rekorlarını kırmış durumdadır.

Keza 2018 turizm verileri ele alındığında yine cumhuriyet tarihinin en üst seviyesinde olup 30 MİLYAR dolar girdi olacağı öngörülmektedir.

Bunlar yeterli mi elbette değil daha çok mesafe katetmemiz gerekiyor.

Pazara geç girdik hızlı yol almalıyız.

Tüm bu iyimser gelişmeler PKK, FETÖ, 15 Temmuz, Suriye krizi, gibi iç ve dış menşeli büyük sorunlara rağmen olmuştur.

Artık sapla samanı karıştırmamamız gerekiyor.

21.yy savaş metotları değişmiştir. Bugün savaştayız ve devlet geleneğimize göre ordu savaşa girmiş ise halka dua ve kenetlenmek düşer.

Vurdukları tüm zayıf yerlerimizi koruma altına aldık güçlendirdik.

Ekonomik savaş ekonomide ki zayıf noktalarımızın güçlenmesine vesile olacak. Yolumuza daha güçlü devam edeceğiz bunu başaracağız.

Panik havası yaratmanın, olumsuz söylemler üretmenin kimseye faydası yok..

Yazarın Diğer Yazıları