Bugün çok kıymetli annelerimizin günü.
Anneler gününün yalnızca bugüne has bir gün olup kutlanmasını doğru bulmuyorum.
Bugün için alınan hediyeler, yapılan övgülerden ziyade annelerimizin varlığını hep orada hissedip hiç beklemediği bir zamanda onları özel hissettirmek daha anlamlı ve güzeldir; anneyi kıymetlendiren bugüne özgü alınan hediyeler ve övgüler değildir.
Anneler bir gün değil, her gün anılacak kadar özeldir. Malumunuz yakın süreçte Kahramanmaraş merkezli ciddi bir deprem yaşadık. Deprem bölgesinde annesini kaybeden binlerce evladımız var. Yalnızca deprem bölgesinde değil genel itibariyle düşündüğümüzde annesi ebediyete intikal etmiş birçok birey var.
Kutlamalar noktasında içinde burukluk ve hüzün taşıyan bireyleri de hesaba katarak gösterişten uzak, sade bir kutlama yapılması daha uygun olacaktır kanaatimce.
Bunlardan bahsederken aklıma çocukken anneler gününe özgü yaptığım incelikler geldi aklıma. Siz değerli okurlarımla da paylaşmak isterim.
Çocukken annemin anneler gününü kutlamak için onun en sevdiği çiçek olan güllerden rengarenk bir demet oluşturup hediye ederdim.
Yanında mutlaka bir şiir veya bir not bulunurdu hediyemin.
Annem: ‘‘Çiçekler dalında güzeldir yavrum, benim için en güzel hediye yazdığın yazılar.’’ derdi.
Canım annem o notları her okuduğunda ağlardı. Büyüdüm, bugüne has ufak değişiklikler oldu tabii. Artık anneme maddiyata dayalı hediyeler alabiliyordum ve tabii bu hediyelerin yanında yine ufak notlar da yer alıyordu.
Annem yine o yazdıklarımla mutlu oluyordu. ‘‘Senin düşünmen yeter.’’ derdi bana her seferinde.
Bu hadisede annem bana çok önemli bir hayat dersi verdi. Maneviyatı yüksek hediyelerin, maddiyata dayalı hediyelerden daha kıymetli olduğunu. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Anneler hediye beklemez, vereceğiniz ufak bir öpücük onlar için paha biçilemez bir hediyedir.
Hz. Muhammed’in ‘‘Cennet annelerin ayakları altındadır.’’ sözünü aklımızdan çıkarmadan annelerimize saygı duymalı, onların yaptığı fedakarlıkları göz ardı etmemeliyiz.
Başta beni yetiştirip bu günlere getiren fedakar annemin ve gönlünü çocuklarına adamış kıymetli annelerin ‘‘Anneler günü kutlu olsun.’’
Yazımı Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Anacığım şiiriyle sonlandırmak istiyorum.
Kalın sağlıcakla..
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.