Niyet ettim bu şehirden gitmeye, Allah’ım gönderenleri kabul etmeye
UYDUM HAZIR OLAN İMAMA…
Bu aralar, Elazığ’da herkesin dilinde bu türkü var sevgili okurlar.
Başta ben olmak üzere herkesler olumsuzluklar ülkesinin başşehri gibi duran Elazığ’dan kaçmak için birbirisiyle yarışıyor adeta.
Çözüm mü peki?
Elbette ki değil, ama başka çaremiz kalmadı.
Neden kaçmak istiyoruz?
‘’Kendi şehrimizde Yabancılaşıp, ellerinde büyüdüğümüz değer varlıklarını ve Elazığlı babacandır, iyi niyetli olur kimliğimizi yitirdikte ondan!’’
‘’Şehrimizde Riyakârlık tavan yapıp, Yalan dolan ve kandırmacayla işler yapılıyor da ondan!’’
‘’Huzur kentinden Muzur kentine döndükte ondan!’’
‘’Gerek özel sektör gerekse devlet işlerinde yapmış olduğumuz hiçbir işi profesyonelce yapamıyoruz da ondan!’’
‘’Kimin ağzı açılsa ‘’Elazığlı haindir’’ bu şehirden birşey olmaz deyip kolaycılığa kaçıp, madem hayınız bu hayınlığı önce kendimden başlayarak bitirmeliyim diye düşünenlerin sayısı iyice azaldı da ondan!’’
‘’Son yıllarda duymadığımız, görmediğimiz olaylarla karşılaşmaya başladıkta ondan!’’
Mesela: ‘’İnsanların arkasından sövüp sayan ancak aynı insanla yüz yüze geldiği vakit ayakkabısına kadar eğilip elini öpenler çoğaldı da ondan!’’
‘’Siyasetçilerimiz ve kent yönetiminde söz sahibi olan insanlar verdikleri sözleri tutmuyorlar da ondan!’’
‘’Tarımdan, sanayiden, hayvancılıktan, çevreden ve eğitimden umudumuzu kestikte ondan!’’
‘’Mullaköv kavunu yerine Batman kavunu, Seydilli sarımsağı yerine de ne idiğü belirsiz, sarımsaktan başka her şeye benzeyen, birde sebzesini komşu ilden karşılayan bir il oldukta ondan!’’
‘’Sermaye el değiştirip yabancılaştıkça ‘’Suç’’oranları ve suçlar arttı da ondan!’’
‘’Şehrimizde yaşanan olaylara sessiz kalıp kendi geleceğini düşünerek yıkama yağlama yaparak bir yerlere geleceğini düşünenler ve eline ufaktan fırsat geçenler kendisini birşey olmuş gibi görmeye başladılar da ondan!’’
‘’Şehirde yerli ve dürüst esnaf neredeyse kalmadı da ondan!’’
‘’Nedeceyükçü gruplar ve toplum mühendisleri işlerini çok iyi yaparken Milliyetçi ve devletçi olanlar sadece gösteriş için varlar da ondan!’’
Kısacası sevgili hemşerilerim; Bu kentten Kaçan kurtuluyor, kaçmayan iflasla karşı karşıya desen
‘’ŞEHRİN MÜKTESEBATINI BOZMAYA HAKKINIZ YOK‘’ deyip konuşanları suçluyorlar, konuşmayanları da kendilerine mahkum ediyorlar.
Yani anlayacağınız; Kışın çamuru yazın tozu birtürlü bitmedi bu şehrin.
Suları içilmez, Yolları neden yarım yamalak, Kültür nerde kaldı? Neden arzuladığımız hizmetleri alamıyoruz diye sormak yasak. Sadece ‘’Doğunun parlayan yıldızıdır Elazığ!’’diyeceksiniz diyorlar.
Canları sağolsun diyekte; Dağlarımıza bakıyorum çıplak.
Yaramıza bakıyorum dinmemiş.
Kutuplaşma had safhada.
Şehrin yaşayanları eskiden Paluculuk yaparlardı, Şimdi cemaat yada particilik.!!!
Bunları görünce ben nasıl diyelim ‘’Elazığ çağ atlamış.?’’
İyisi mi daha fazla kafanızı yormadan sizlere bir şiir yazayım da anlayın bu milletin neden kaçıp kurtulmak istediğini.
Yol bozulur yama yaparlar…Dağ söker toprak çekerler…Yaramızı her gün deşerler…Usandım senden ELAZIĞ..!
Demiri toz ederler,kan serperler gök yüzüne…Sevgiyi yoz eder, kül serperler kör gözüne…Birde tel çekerler yol üstüne…Usandım senden ELAZIĞ..!
Başa gelmeden nara atarlar…Gelince her bişeyi bi hoş satarlar…
Millete yan gözle bakar,yandaşına can katarlar…Usandım senden ELAZIĞ..!
Hız kesici badal kor kavşakları keserler…Yıllardır hep yatar hepimizi yakarlar…
Ne alimi nede okumuşu takarlar…Usandım senden ELAZIĞ..!
Sanırım anlamışsınızdır, oynama şıkıdım şıkıdım şarkısını çalmak varken neden ‘’Niyet ettim bu şehirden geitmeye ,Allah’ım gönderenleri kabul etmeye UYDUM HAZIR OLAN İMAMA ,Türküsünü çaldığımızı…
Saygı ve sevgilerimle aynı yolun yolcusu olan bizleri Rabbim kurtarsın inşallah. Zira ondan başka kurtarıcıda yok, gücü kurtarmaya yetecek kişide.!!!
Saygı ve sevgilerimle.