Harput gibi eşsiz bir sanat eserinden tutunda Hazar baba gibi şahaser bir kayak merkezi ve doğa harikası Sivrice gölü gibi mas mavi bir gölümüz elimizin altında iken neden değerlendiremiyoruz buraları?
Neden saygıdeğer büyükler…
Palu gibi tarihe tanıklık edip ışık tutmuş ve tarih kitaplarında yerini namıyla almış kadim şehir Palu gibi bir ilçe kapımızın önündeyken burasının neden harabeleşmesine göz yumup oradaki potansiyeli görmezden geliyoruz?
Hadi diyelim Palululara karşı bir alerjiniz var.
Peki, Keban ilçemizdeki o muhteşem baraj ve barajın etrafındaki olağan üstü güzellikleri tanıtıp da insanları heyecanlandırarak görmelerine vesile olmak için Turizme neden kazandırmazsınız?
Turist mi ilgi duymuyor yoksa bizde mi bir eksiklik var.
Lütfen açıklayın da neler olup bittiğini bilelim beyler…
Kültür şehri Ağın’a göz atalım isterseniz. Sakin şehrin Uslu başkanı Ali Uslu beyde bir cevher görüyorum ben. Adam didiniyor Ağın ilçemize birşeyler yapmak için. Lakin belediye imkânları ile bir Leblebi boyundan fazla yol alamıyor.
Kaysının başkenti Baskil ilçemize de göz atalım isterseniz.
Eski valimizin sayın Çetin Oktay Kaldırım bu bölgede harikulede iki kanyon buldu ve bunu ülkemize tanıttı. Yetmedi iskele ve tekne ile yollarını açarak oradaki cevheri gün yüzüne çıkardı.
Peki ondan sonra ne oldu?
Kocaman bir hiç dostlar.
O doğa harikası kanyonlar ile para basmak işimize gelmediği ve ilimizde yabancı Turist istemediğimiz için öylece kaderine terk ettik.
Yazık değil mi?
Nasıl yazık olmaz ki…
Ama derdini kime anlatasın.
Bir tas çorba birde acılı Adana eline geçti mi bin defa şükür ve dua eder bizim insanımız. Çalışmaz aklı zengin olmaya. Çaba göstermez zengin olmak için beynini geliştirmeye. Kaderci olduğu için kader der geçer gakgom!
Ah ahhhhhhhhhh.
Yine teprendi yaram.
Biliyorum, az sonra yazacağım Golan kaplıcaları için Elazığ’da Jeotermal su çıktı deyip reklam yapanları rahmetle anacağınızı. Ama ben yine de yazacağım Hayvancılığı ile ilimiz ekonomisine katma değeri olan Karakoçan’ımı.
Yazacağım ki; Zindandan Mehmede mektup yazsın İsmail!..
Yazsında, uzun çöpten hakkınıı alacağı günler yakındır kısa çöpün kekom.
Golan gibi şifalı bir kaynağa sahip olan ilçede neden bu kadar veli var da 5 yıldızlı bir otel yok diye sorsun gençler.
Umarım birgün farkına varan olur o doğal şifa kaynağının.
Mikrofonu kapan Tarih, Kültür ve Medeniyet şehrinden selamın alekim diyor değil mi bizim ilde.
Yetmiyor bu söylem bazen.
Birde heryanı tarih ve destan nasıl gurur duymaz diye nutuk ekliyorlar ardına sözlerinin.
Ama icraate gelince görmüyorlar abiler.
Görmüyorlar Maden’nin gülünü!!!
Osmanlı imparatoru 8. Murat paşanın bile görünce hayran kaldığı Maden bu halde mi olmalıydı yoksa harıl harıl Turist mi çekmeliydi?
Bana sorarsanız ben Turizmden yanayım. Para da Turistte…
Ama istemiyoruz para pul.
İstemediğimiz içinde
Suyu gümüş taşı altın, Cennete benzer bir bakım demek kolay oluyor bu ilde.
Ancak, Arıcak’ta Ters Laleyi
Kovancılar ilçemiz etrafındaki kiliseler başta olmak üzere han ve hamam ile adeta kendiliğinden açık bir müze olan güzellikleri güzelleştirip ülke ve ülke dışına tanıtmak zor geliyor nedense.
Anlamıyorum canlar.
Vallahi anlamıyorum ve anlam veremiyorum bu kentin sahiplerinin yapmaya çalıştıkları şeyleri.
En geri kalmış ilçemiz olan Arıcak ilçemizde bile Akdağ gibi numunelik bir doğa güzelliği varken neden bir Allah’ın kulu akıl edip buraları Turizme kazandırmıyor.
Nedendir bilmiyorum valla.
Yoksa yazardım diyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Mutlu yıllar Elazığ!
Mastar dağı ben mi oldum duman kalkmaz başımdan diye türkü okuyacağınıza biraz da olsa hayal edin hele dediklerimi.
Edin de Turizm canlanırsa şehrimiz hangi konuma gelir görün!