Yıllar önce tarlalarımıza beyaz altın ekip zenginleşmeyi hayal ederken can evimizden vurup iplik fabrikasını kapattınız.
Pancara döndük kota koydunuz…
Kotanıza razı olduk, taban fiyatını aşağı çektiniz.
Fiyatı sineye çektik, köyden bir şey çıkmaz deyip şehirleştirdiniz.
Yetmedi, rotamızı bozmak için suyumuzu kestiniz.
Üzümün para etiğini gördük şarap fabrikamızı özelleştirdiniz.
Tütün ekip fabrikasını istedik, tütün sağlığa zararlı ve haram deyip aldattınız.
Sarımsağa bile gözdarlık edip soğan ekmemizi dahi istemediniz.
İnşallah birgün sizi de istemezler !
Hayvancılık dedik; olmazzzz, Anguslar ne olacak? dediniz.
Bakır Maden zarar ediyor deyip birilerine peşkeş çektiniz?
Can damarımız olan Ferokromu yıllarca kapalı tutup sonunda Sivaslıya sattınız.
Çimento fabrikasını özelleştirip şehrin belini kırdınız.
Mermerde zahmeti bize, parayı Afyonluya kazandırdınız.
Köytur ve yağ fabrikamızın kapanması için gecenizi gündüzünüze katıp, küçük ölçekli sanayiciye de destek yerine köstek olup, bir çok işyerinin kapanmasına vesile oldunuz.
Yeni yatırımcılara da fırsat vermeyip kaçırttınız.
Tek dileğim sebep olanlarda aklını kaçırır da dağa düşerler.
Eğitimli nesiller yetiştirmek yerine benim gibi konuşan çocuklar yetiştirip şivemiz unutulmasın dediniz ama şalvar ve şapkamız ile dünyada eşi benzeri olmayan bir kültürü yozlaştırıp, birçok eseri , sanatçıyı ve giyim kuşamı başka illere kaptırdınız.
40 yıllık üniversitemizi 5 yıllık üniversitelerden bile geri bıraktırıp, okuyup ta ne yapacaksınız ? okumakla adam olunmuyor, adamlık sizin içinizde deyip kandırdınız.
Kısacası;1940 lı yıllarda bile kolejleri olan bir şehri, eğitimde 67.sıraya düşürmek için ne gerekiyorsa onu yaptınız.
Umarım sizde birgün 76.sıraya düşersiniz.
Çevreye karşı duyarsız kalıp dağları çıplaklıktan, gölleri pislikten, Sokakları tinercilerden, Esnafımızı tefecilerden bir türlü kurtaramadınız.
Kaçan kurtulur ve Elazığlıdan bir şey olmaz deyip kendi adamımızı kaçırtıp yerlerine de birçok yabancı getirip, Milliyetçi olan bir şehrin çevresini marabalarla doldurdunuz!
Ve tüm bunları yaparken de başarısızlığınıza toz kondurmayıp hakkınızda yazan çizenleri hep hor gördünüz.
’’Gapı Urfa,Dapı Malatya,Sapı Elazığ aldı diyenlere kin güdüp vatan haini ilan ettiniz.
Böyle yapa yapa da koca bir kentin içerisine ettiniz.
Varsın olsun.
Biz bildiklerimizi yazıp vebalden kurtulalım da, sizler devam edin bildiklerinize.
Hatta isterseniz milleti gölgenizden bile korkutmaya…!
Fakat şunu hiçbir zaman unutmayın.
Kendi emelleri uğruna benim güzelim Elazığ’ı bu hale getirenleri tarih asla affetmeyecektir. Tarih affetse de yüce Allah! O affetse de bu aziz millet asla affetmeyecektir.
Tüm okuyucularıma saygı ve sevgilerimi sunuyor, yazımın ilgililerine suçumuz neydi de bunları bize reva gördünüz ‘’SUÇUMUZ NE BEĞİM’’diye soruyorum?