Tarım çok geniş bir kavramdır. İnsan için ‘Tarım’ demek, tüm yaşamın neredeyse tamamına eşittir. Bu denli önemli olan bir kavramın türlü türlü sorunlarının olması gayet normaldir. Bizlere düşen elimizden geldiğince bu sorunları en az hasarla atlatmak için çalışmalar yapıp neticeye ulaşmak olacaktır.
Elbette tarımın sorunları ve çözümleri başlığı atıp beylik cümleler kuracak değilim ancak yaşadığımız coğrafyada yapılan tarıma kendi penceremizden bazı çözüm önerileri sunup bunları hayata geçirmek her bir vatandaşın görevi diye düşünüyorum.
Özellikle geleneksel tarımdaki en büyük iki sorun bilinçsiz üretim ve pazar problemidir. Öyle zannediyorum ki üretimde bilinçlendirme çalışmalarını yapmak genelde Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na özelde ise Tarım İl Müdürlükleri’ne düşer. Dolayısıyla bu konuda değil de pazar konusunda uyguladığımız ve uygulayacağımız hususlar hakkında bilgilendirmek istiyorum.
Dünyada bunun örneği olacak ülkeler olmakla birlikte maalesef ülkemiz bu konuda çiftçiye yeterli desteği vermemektedir. Buna binaen maalesef ülkemizde üreticilerden daha çok aracılar kazanç sağlamaktadır. Bunun tamamiyle önüne geçmek mümkün olmayabilir. Fakat kader gayrete aşıktır diyerek düsturumuzu bu yönde tayin ederek belli başlı şeyler yaptık.
Bu düstura en uygun olan yapının kooperatif olacağını uygun gördük ve Elazığ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi adı altında toplandık. Binlerce ürün alternatifinin olduğu bir platformda stratejik ürünler belirledik. Her birine ayrı ayrı hikayeler yazdık. Hikayeden kasıt katiyen uydurma değil yüzde yüz gerçek yol hikayeleri. Hikayeler gerçek ve gerçekçi olmak zorunda çünkü bu işe enerjimizi, zamanımızı, gençliğimizi, paramızı koyduk, koymaya devam ediyoruz.
Anlatacak, yazacak çok şey var. Ve fakat maharet o ki az cümleyle çok şey anlatabilmek.
Konuya dönecek olursak ETAK bahsettiğimiz pazar problemini, seçilen ürünlerde ilk etapta Elazığ’da sonra Türkiye’de sona erdirmeye kararlı bir şekilde yürümüyor adeta koşuyor.
Bir sonraki yazımda ETAK’ın kurulmadan önce başlayan hizmetlerini, yaptıklarını ve planlarını sizlerle paylaşacağım. Bu denli zor bir yolda engellerle karşılaşmamak mümkün mü? Tabi ki değil. Ama biz bunları nasıl ki umursamıyorsak bu yazı dizilerine de konu edilmemesini daha doğru buluyorum. Tıpkı ETAK misyonumuzu gerçekleştirirken ortaya koyduğumuz irade gibi yazılarda da bardağın dolu tarafından bakmaya kararlı olacağız.
Önümüzdeki yazıda görüşmek dileğiyle, siz değerli okuyucularıma ve hemşehrilerime saygılar sunuyorum.
Kıvanç Beyarslan
ETAK YÖNETİM KURULU BAŞKANI