Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir süt oğlan Ali ve bir de küçük enişte Davut varmış. Kimse bunları tanımaz bilmezmiş. Çünkü bunların çok fazla bir vasfı ve bilinirliği yokmuş.
Gel zaman git zaman şehrin Ak Saçlı'sı süt oğlan ve küçük enişteye belli sorumluluklar vermiş, belli görevler vermiş ki kendilerini hem geliştirsinler diye ve hem de şehre hizmet etsinler diye. Ak Saçlı'nın gayesi halka ve memlekete hizmet edebilen hakkaniyetli samimi ve milli olan insanlar yetiştirmekmiş. Her konuda tavsiyelerde bulunur, tecrübelerinden faydalandırır, eğitip öğreterek hep bir üst seviyelere taşımak için mücadele etmiş ve bolca sorumluluklar vererek kendilerine güvenlerini kazanmalarını sağlamış.
Yine gel zaman git zaman süt oğlana kasayı, küçük enişteye de dış işlerini teslim etmiş. Gelin görün ki süt oğlan ve küçük enişte inceden inceye planlar kurmaya başlamış ve kendi kadrolarını oluşturmak için kollarını sıvamışlar. Ak Saçlı her fırsat da bunların yanlış hamlelerini düzelterek ince hesaplarını bozunca iyice Ak Saçlı'ya oyunlar kurmaya başlamışlar. Süt oğlan dikenli Gül'den akıl almaya başlamış küçük enişte ise kendisini dev aynasında görmeye başlamış.
Ak saçlı yine de bunlara yeni yeni sorumluluklar vererek küçük enişte'yi vekili, süt oğlan'ı da onun yardımcısı yapmış. Bu iki kendini bilmez fırsat bu fırsat diyerek Ak Saçlı' yı saf dışı bırakmak için her yola başvurmuşlar ve öyle ki yeni seçilecek yönetimi hep kendi kadrolarından oluşturmuşlar. Ak Saçlı'nın her felsefesine karşı çıkıp, değiştirip, kadrolarını diskalifiye edip şahsi egoları için tamamen gücü ele geçirmeye çalışmışlar. Oysa ki Ak saçlı'nın yanında süt dökmüş kediler gibi bağlılıklarını ve samimiyetlerini bildirmekten de geri durmazlarmış.
Bu iki kendini bilmezin ikiyüzlülükleri ve şehre ihanetleri ayyuka çıkınca Ak saçlı küçük enişte yi huzurundan kovmuş. Süt oğlan ağlamış sızlamış yeminler etmiş ama nafile. Süt oğlan ise kendisi gibi çok sinsi olan dikenli gül'den akıl almaya devam ederek sesini çıkarmamış.
Ak saçlı süt oğlan'ı yanına çağırarak bir görev daha teklif edip fitne ve fesat oluşturmasına engel olmak istemiş. Başka yerlerde görevlendirmek istemiş ki şehirden uzaklaşsın istemiş. Ama dikenli Gül yine sinsi dikenlerini göstererek süt oğlan'a kabul etmemesini söyleyip Ak Saçlı'nın yanından ayrılmasını istemiş.
Ak Saçlı böylece bu iki kendini bilmezin sinsiliklerini ortaya çıkararak planlarını bozmuş.
Bundan sonra Bu iki kendini bilmez etrafına yandaşlarını alarak başlamışlar Ak Saçlı'yı kötülemeye öyle ki tüm şer odaklarıyla iş tutmaya başlamışlar. Ak Saçlı'nın yanındayken ki davranışlarını, söylemlerini hep inkar ederek iki yüzlü olduklarını ve plan kurduklarını resmen itiraf etmişler. Gittikleri her yerde Ak Saçlı'yı kötüleyip yalanlarına iftiralarına ve iki yüzlüklerine devam etmişler ama nafile. Kimse bunlara itibar etmemiş.
Ak Saçlı yaptığı hamleyle hem bunların ipliğini pazara çıkarmış ve hem de şehrin geleceğini kurtarmış.
Böylece halk Süt oğlan Ali'nin ve küçük enişte Davut'un gerçek yüzünü görmüş.
Bu hikaye de burda bitmiş.