Merhaba değerli okurlarım. Mart ayı geldi! Marteniçkalarınız hazır mı? Mart ayının en heyecanlı zamanları başlıyor. Marteniçka çok eskilere dayanan Baba Marta, Bulgaristan'a has bir gelenektir. Bu günde Bulgarlar yakınlarına ve arkadaşlarına “Martenitsa” olarak adlandırılan sembolleri yıl boyu sağlık ve güç getirmesi dileğiyle hediye ederler. Geleneğe göre Marteniçkalar kırlangıç veya leylek görünceye kadar bileklerinde taşınması gerekiyor.
1 Mart’tan başlayarak mart ayının sonuna kadar takılan, beyaz ve kırmızı yün iplerle yapılan bir kültürel bir motiftir. Marteniçkalarda kullanılan beyaz renk barış ve uzun ömrü, kırmızı renk ise sağlık ve gücü temsil eder. Bahar aylarının gelişini müjdeleyen geleneksel Baba Marta (Marta Nine) günleri başlar. Bulgaristan’da çok eski yıllardan beri baharın gelişinin “Marteniçka” bileklikleriyle kutlanıyor. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bir nevruz geleneğinin kültürel mübadelesidir. Marteniçka geleneği Bulgaristan’dan göç eden Türklerle birlikte Trakya ve Anadolu’ya bu gelenek taşınmıştır. Baharın müjdecisi olan Marteniçka takmak Türklerin, Bulgarlardan almış oldukları bir ritüeldir.
Bu geleneğin kutlaması yapılırken şu sözler söylenir. “Mart mart martlasın. Mart çuvacığı yakmasın. Ayağına dikenler batmasın. Yılanlardan korkmasın ve kuşlardan ürkmesin” şeklindeki bu sözlerle kutlamalarını yapılmaktadır. Baba Marta soğuk kışın sonunu ve baharın başlangıcını beraberinde getiren efsanevi bir figürdür. Mutlu olduğunda güneş parlar ve öfkesi soğuk fırtınalar getirir. Baba Marta öngörülemeyen mart havasının bir temsilidir. Türklerde de “Deli Mart, kapıdan baktırır, kazma, kürek yaktırır” sözünün özdeşidir. Mart fırtınaları ve karları Baba Marta’nın bahar temizliği olarak tanımlıyorlar. Ve son kar Baba Marta’nın minderlerini sallarken düşen tüylerden geldiğine inanılıyor. Baba Marta’dan merhamet dilerler. Kışın daha hızlı geçmesini ve bahar aylarının biran önce getirmesini umarlar. Baba Marta (Marta Nine) günümüze kadar korunmuş en saygın geleneklerden biridir. Bu ip takıları meyve ağaçlarına, evlere, evcil hayvanlara da takıyorlar. Bu şekilde yeni başlayan tarım yılının da bereketli ve verimli geçmesi için dilekler tutuyorlar. İlk Marteniçkalar başka takı ve detaylar kullanmadan, sadece kırmızı ve beyaz ipliklerden yapılırmış ve nazardan korunmak için insanlara ve hayvanlara takıyorlarmış. Bazı bölgelerde bu bükülmüş kırmızı ve beyaz bilekliklere altın veya gümüş para bağlanırmış. Bu da hastalıklardan korunmak için de bir simge olarak kullanıldığı ifade ediliyor.
Baba Marta bayramı hakkında toplumda en popüler efsanelerden biri de "savaş, barış ve mutluluk" olarak üç sözcükle özetleniyor. Bir rivayete göre de uzun yıllar önce bir kral, sefere gitmiş. Aradan zaman geçmiş ancak haber bekleyen kraliçe, umutsuzluğa kapılmak üzereyken, nihayet kralın bir posta güvercini ile yolladığı kırmızı ve beyaz iplikten oluşan bir haber gelmiş. Mesajı anlayamayan kraliçe, bunun anlamını ancak kralın dönüşünde öğrenebilmiş. Meğer ki kral, zor bir savaştan ağır yaralı olarak çıkmış ancak barış sağlandıktan sonra iyileşebilmiş. Dolayısıyla Marteniçka’da kırmızı ipliğin sağlığı, beyaz ipliğin ise barışı sembolize ettiğine inanılıyor. Sizde Marteniçkalarınızı bağladıysanız gözünüz havadaki leyleklerde ve şansınız da bol olması dileğiyle…
Bir sonraki yazı dizisinde görüşmek dileğiyle, mutlu, esen ve kalın sağlıcakla...