Aynı Nakarat!
Şehrimize her atanan vali ve diğer bürokratlarla ilgili peşin hükümle 'Acemi Ocağı, Elazığ'a Kaymakam Atandı, İlimiz İlçe Mi Oldu?, Siyasetçilerimiz Uyuyor Mu?' serzenişiyle başlayıp görevleri esnasında övgülere boğulup methiyeler dizilen, tayini çıktığında da ardından ağıtlar yakılan idarecilere yönelik bilindik kişilerin klasik jargon ve nakaratı Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Fahrettin Göktaş için de aynen tekrar edildi
Elazığ, son günlerde üç atamaya kilitlenmişti. Bunlardan birinci Ak Parti İl Başkanlığı, diğeri İl Sağlık Müdürlüğü, üçüncüsü ise Fırat Üniversitesi Rektörlüğü idi.
Perşembe günü öğlen saatlerinde refikimiz Haber Ayrıntı gazetesinin manşetinde atanma ihtimali en yüksek isimlerin ilk sırasında Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ismi verildi.
Akşam saatlerinde de yine Elazığ medyasında FÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın atandığı haberi ilk olarak Haber Ayrıntı Gazetesi ile birlikte Kanal 23 sitesine düştü ve ardından da tüm medya kuruluşları Fırat Üniversitesi rektörlüğüne atanma bilgisini verdi.
Birkaç saat sonra Resmi Gazete’de yayınlanarak bu bilgi resmen de teyit edilmiş oldu
AYNI REFLEKS
FÜ rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Fahrettin Göktaş,1982 yılında kazandığı Fırat Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünde başladığı tarihten 2011 yılına kadar Fırat Üniversitesi’nde öğrencilik, araştırma görevlisi, akademisyen, doçent olarak görev yaptı.
2011 yılında ilimizden ayrılıp farklı üniversitelerde akademisyen olarak ülkemize hizmet eden Fahrettin Göktaş’ın rektör olarak atanması karşısında öteden beri benzer olaylara aynı refleks ve aynı jargonla muhalefet etmenin kolaycılığı ve popülizmine kaçan çevrelerce bir tepki görüldü.
Genel olarak Elazığlı bir bilim insanı yerine neden Erzurumlu bir akademisyenin atandığı, siyasilerin buna neden engel olmadığı ekseninde yürütülen anlamsız kara propagandanın esiri olan bazı hemşerilerimizin de yorumlar yapması aynı alışkanlığın bir devamı olarak görüldü.
ELAZIĞLI REKTÖRLER ÇOK BAŞARILIYDI (?)
Üniversite tarihinde bugüne kadar en başarılı rektörler, en adil kadrosunu ve akademisyen alımını bilimsel temeller, başarı düzeyi ve yapılan sınav sonuçlarına göre yapan ve insanların siyasi görüşlerinde ziyade başarı ve yetenekleri ile alımlar gerçekleştiren rektörler Elazığlı olmayanlar tarafından gerçekleştirdi.
Ne zamanki Fırat Üniversitesinde rektörlerin belirlenmesinde seçim gündeme geldi ve uzun süre Elazığlı rektörler üniversiteyi yönetti işte o zaman hem bilimsellikte sınıfta kalındı hem de kadrolaşmada belirli bir siyasi görüş, parti ve ocağın referansları dikkate alındığı için üniversite her gün geriye gitti.
1967 yılında kurulmasına ve ülkemizin en eski ve saygın bilim yuvası olan Fırat üniversitesi ne yazık ki bu bakış açısının bir ürünü olarak öğrenci sayısını artırsa da kalite ve tercih edilebilirlik sıralamasında sürekli gerilediği için bugün birçok bölüm kapatıldı, birçok bölüm de kapatılmanın eşiğine geldi.
Son 20 yıl içerisinde ülke üniversiteleri içerisinde ilerlemesi ve öne çıkması gerekirken, ciddi bir başarı yakalamayan Fırat Üniversitesi, yıllarca; rektör, rektör yardımcısı ve üst düzey yöneticilerinin yakınlarının hiçbir objektif kriter ve başarı şartı aranmadan atanmalarıyla gündeme geldi.
Hiçbir rektör, Fırat’ı bilimsel yarışa sokma ve bunun için bir hedef belirleme gibi bir uğraş ve heyecanın içinde olmadı.
HEP BAŞKALARI YÖNETTİ
Üniversiteyi kendisi yerine, her dönem etkin olan ve söz sahibi olan derin klikler ve zihniyetler yönetti. Üniversitenin yerleşmiş, kökleşmiş ve kemikleşmiş yapısının bozularak her siyasi görüşe mensup başarılı insanların önünü açmak diye bir amaçları olmadı.
Ataması yapılan her rektör, önemli görev ve kadrolara kendisini o makama atayan siyasi iradenin temsilcilerini değer verme ve onları belirli görevlere getirme yerine, hakaret eden, aleni olarak aleyhinde çalışan insanlara görev vermekten geri durmadı. Bu konuda kendisini uyaran duyarlı ve vicdanlı insanları terslediği gibi onları düşman ve hain ilan etti, yokluğa ve kadrosuzluğa mahkûm etti.
KİMSEYE DİYET BORCU YOK
Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın Elazığ’da uzun yıllar öğrencilik ve akademisyenlik yapması, hem FÜ’de hem de görev yaptığı diğer üniversitelerdeki akademik başarıları gösteriyor ki gündeminde tek konu var o da bilimsel başarı ve üniversitenin saygınlığı, bilimsel buluşlar ile yenilikler üreterek insanlığa faydalar sunmak ve ileri bir seviyeye çıkarmak.
Prof. Göktaş’ın FÜ Rektörlüğüne atanmasının en önemli avantajı ise sırtında küfe taşımaması ve kimsenin, herhangi bir lobi ve mahfilin insanı olmaması.
İlimizden rektörlüğe aday olanların etrafında oluşan ve her biri görev ve ulufe bekleyen yandaşları, kendisi aday olduğu halde kendi kendini inkâr edercesine son günlerde kendisi gibi herkesi, bir tan şafağında yıldız olarak doğacağını inandıran adayın etrafına yığılma ilkesizliğini gösteren, kendini kesin rektör gören adayın sözde kadrolaşmayı bile tamamlamaması da gösterdi ki bu atama birçok oyunları ve hesapları bozmuştur.
ELBETTE VARDI
FÜ Rektörlüğüne Erzurum doğumlu Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’un atanmasını eleştiren çevrelerin argümanlarından biri de “62 aday içerisinden bu işe layık bir Elazığlı yok muydu?” serzenişi.
62 aday arasından Elazığlı olmayanlarla birlikte büyük çoğunluk Elazığlı olan hemşerilerimiz vardı. Ama akademisyenlerin ortak görüşü de şuydu ki 5 isim dışında bu görevi hakkıyla ve başarıyla yapacak hiçbir ismin ne yazık ki olmayışıydı.
Üniversitede yıllardan beri görev yapan ve tüm adayları yakından tanıyan duyarlı ve insaflı akademisyenler, aday olan isimlerin birçoğunun, bilimsel başarılarının olmadığı gibi kapatıldığı için boşta kalan ve kendine bir meşguliyet olsun ve ismi söylensin diye aday olanların da bulunduğunu ifade ediyorlar.
SİYASİLERE HAKSIZLIK YAPILIYOR
FÜ Rektörlüğüne atanan Göktaş’ın atanmasıyla birlikte en çok eleştirilenler ise milletvekilleri oldu. İl başkanlığa atamasının da beklendiği bu günlerde “il başkanı da farklı illerden atayalım” türü ironik paylaşımlar ile yıpratılmaya çalışılan milletvekillerimize büyük haksızlık yapıldığına dikkate çeken akademisyenler, bir bilim yuvasına rektör atanması ile siyasetin nasıl bağdaştırıldığına bir anlam veremediklerini belirtiyorlar.
Normal zamanlarda üniversitelerin bilim yuvası ve siyasetin uzağında kalması gereken bir kurum olduğuna dikkat çeken çevrelerin, yeni rektör ataması karşısında bu ilkeyi ve gerçeği bir kenara bırakıp milletvekillerinin inisiyatif almamasına söz söylemesi ve milletvekillerini bu konuda pasiflikle suçlamasının tutarsızlık ve eğitimin siyasallaştırılması olarak görüldü.
FETÖCÜ YAKIŞTIRMASI
FÜ rektörlüğüne atanan ve bilimsel başarıları ile göz dolduran Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın FETÖ’cü olduğuna dair yapılan paylaşımlar ise samimiyetten uzak, ucuz ve kara propaganda olarak yorumlandı. 2011 yılında ilimizden ayrılan ve farklı üniversitelerde görev yapan Göktaş’ın çocuklarının o dönemde faaliyette bulunan FETÖ’ye bağlı okullarda eğitim görmesi iddiasından hareket eden çevrelerin, 17-25 Aralık 2013 tarihinin dönüm noktası olduğu gerçeğini yok sayarak yıpratma politikası gütmeleri de art niyet ve kasıtlı olduklarını ortaya koyuyor.
2000’li yılların başında adından başarıyla söz ettiren, hiçbir yıkıcı ve devlete düşmanlık edici hiç faaliyeti bulunmayan okullara birçok insanın çocuğunu gönderdiğini ifade eden akademisyenler, o dönem her siyasi partiye mensup varlıklı insanların çocuklarını iyi bir eğitim almaları amacıyla bu okullara gönderdiğine dikkat çekiyorlar.
Bu yıllarda, hatta 15 Temmuz darbesi ve sonrası bu görüşü ile maruf ve herkesçe FETÖ’cü olarak bilinen insanların dernek ve vakıfların yönetim kurullarında ya da 2. Başkan olarak görev yaptığına dikkat çeken akademisyenler, bu gerçekleri görmezden gelip 2011 yılı öncesi bu okullara öğrenci gönderilmesi üzerinden yeni rektöre yüklenmesinin çifte standartlı bir yaklaşım olduğuna ve art niyet taşıdığına dikkat çekiyorlar.
HEVESLERİ KURSAĞINDA MI KALDI?
FÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın atanmasına tepki gösteren çevrelerin en önemli özelliği ise bir adaya yaslanmaları ve bu ismin olası rektörlüğünde hem akademik, hem üniversitenin imkan, ihale ve kantinlerinde rant temin etmek olduğuna dikkat çeken akademisyenler, bu atama ile bu kesimlerin heveslerinin kursağında kaldığına dikkat çektiler.
Bugünden sonra her şeyin objektif ve adil yapılacağından korkan ve endişe duyan çevrelerin pompalamasıyla şehirde bir tepki oluşmasına önderlik eden şahısları herkesin çok iyi tanıdığını belirten akademisyenler, bu atamayla birçoklarının oyununa ve düzenine çomak sokulduğunu ifade ediyorlar.
MİLLİ VE GÜÇLÜ BİR İRADE
Fırat Üniversitesi rektörlüğü görevine atanan Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde çok sağlam ve güçlü referansları olduğu, milli ve manevi duyguları güçlü çevrelerde yetiştiği, Fırat Üniversitesi'nde görevliyken de herkesin takdirini kazanmış çalışkan dürüst ilkeli bir bilim insanı olduğu, siyasi duruşu ve saygınlığı ile akademik çevrelerin takdirini kazanmış, Ak Parti’nin ilkeleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedeflerine inanmış karakter sahibi insanlarla yakın dost ve arkadaş olduklarına dikkat çeken akademisyenler, bu yönüyle Rektör Göktaş’ın hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde milli bir duruş içerisinde ve sağlam bir karaktere sahip olduğuna dikkat çektiler.
AK PARTİ FIRAT’TA İLK KEZ İKTİDAR OLDU
Bugüne kadar gerek Abdullah Gül, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan rektörlerin Ak Partiye gönül vermiş akademisyenlere yönelik hasmane tutum içerisinde olması, Ak parti yanlısı akademisyenleri pasifize ederek farklı görüş ve siyasi düşünce de olanlara hem kadro hem de idari görevler verildiğine dikkat çeken akademisyenler, bu atama ile Ak Parti’nin ilk kez Fırat Üniversitesi'nde iktidar olabildiğini ve bunun da birçok çevreyi ciddi anlamda rahatsız ettiğini ifade ediyorlar.
Bugüne kadar Ak Parti referansıyla atanmalarına rağmen bu partiye mensup akademisyenlere şaşı bakan, sendikal çalışmalarda bile hiçbir varlık gösteremeyip Ak Parti’ye yakın sendikaya çalışma imkânı ve fırsatı vermeyen rektörlerin yeniden aday olmalarına bir anlam veremediklerini belirten akademisyenler, yeni dönemde Fırat Üniversitesi'nin hem bilimsel, hem idari hem de hakkında birçok iddiaların bulunduğu üniversite hastanesinde önemli bir başarı sağlanacağını ifade ediyorlar.
BOŞ KONUŞUYORLAR
Gerek sosyal medyada gerekse bazı basın yayın organlarında yeni atanan rektöre yönelik karalama kampanyası ile STK’ları tepki göstermeye çalışan kesimlerin yorum ve beyanlarının gerçekçi değil, kendi adaylarının atanmamış olmasını nefreti ve belirli bir amaca yönelik olduğuna dikkat çeken akademisyenler, Fırat Üniversitesi’nin ilk kez bilimle buluşmasını hazmedemeyen ve bundan sonra istedikleri gibi at oynatamayacaklarını ifade ediyorlar.
Yaptıkları paylaşım ile sözüm ona bir tepki rüzgârı oluşturup yeni Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ı yıpratma ve azmini kırma gibi bir kirli oyuna alet olduklarını ifade eden akademisyenler, bu çevrelerin gayret ve çırpınışlarının boş ve nafile bir gayret olduğunu, yeni dönemle birlikte her şeyin nasıl değişeceğini gördükten sonra bu paylaşım ve ifadelerinden dolayı kısa süre sonra pişmanlık duyacaklarını belirtiyorlar.
PROF. DR. FAHRETTİN GÖKTAŞ KİMDİR?
1963 Yılında Erzurum'da Doğan Göktaş, İlk, Orta ve Lise tahsilini Erzurum'da tamamladı. 1986 yılında Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1987 yılında Fırat Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak işe başladı. 1989 yılında Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisansını tamamladı. 1992-1995 yılları arasında İngiltere Bristol Üniversitesinde Nükleer Reaksiyon Kinetiği alanında doktorasını tamamladı. 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri Argon National Laboratuvarında çalışma konusu ile ilgili araştırmalarda bulundu.
1996 yılında Doçent ve 2001 yılında da profesörlük unvanını aldı. Profesör Göktaş'ın çeşitli uluslararası dergide yayınlanmış 45 makalesi, ulusal ve uluslararası konferanslarda sunmuş olduğu 47 adet bildirisi, bir adet uluslararası patenti ve yayınlanmış 2 kitabı mevcuttur.
Bilimsel çalışmalarına çeşitli araştırmacılar tarafından 335 atıf yapılmıştır. 4 uluslararası ve 2 ulusal dergide hakemlik yapmaktadır. Şimdiye kadar 5 Doktora ve 9 Yüksek Lisans Tezi yönetti.
Bilimsel çalışmaları yanında, 1996-2011 yılları arasında Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı Başkanlığı, 2001-2004 yılları arasında Fırat Üniversitesi Bilgi kaynakları ve Kütüphane koordinatörlüğü, 2005-2011 yılları arasında Fırat Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği ile Fakülte Kurulu Profesör Temsilcisi görevlerini yürüttü.
2011 yılında Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümüne profesör olarak atanan Prof. GÖKTAŞ, 2010-2013 Yılları arasında Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Kurucu Dekanı olarak görev yaptı. 2014-2015 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı İlk ve Ortaöğretim müfredatlarının yazımı projesinde TÜBİTAK Başkan Danışmanı olarak görev alan Prof. GÖKTAŞ, halen TÜBİTAK’ta Akademik Danışmanı olarak Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim ve Özel Yetenekliler projelerinde yer alıyor.
Prof. Dr. Fahrettin GÖKTAŞ ayrıca Üniversitelerarası Kurul (UAK) Denklik Komisyonu üyesi, İhbar ve Şikayetleri Değerlendirme Komisyonu Başkanı ve UAK Başkan Danışmanı görevlerini sürdürmekte olup, çok iyi derecede İngilizce bilmekte, evli ve üç çocuk babası.