Bu Şehrin Sahibi Kim ?
Elazığ Hakimiyet Gazetesi/Elazığ'ın teşvik kapsamında 6. bölgeden 4. bölgeye indirilmesi ve Giresun ilindeki sel felaketinden zarar gören esnaflara yapılan 50 bin TL'lik hibenin depremden zarar gören ve işyerleri yıkılan ilimiz esnafından esirgenmesi karşısında her bir vatandaş tarafından sosyal medyada kendi duygularını ifade etmek amaçlı 'Sahipsiz Elazığ' adıyla başlattığı kampanyayı art niyetli provakatif eylemler ve muhalefetin organize işleri olarak yorumlayan Ak Parti Mv. Metin Bulut'a tepkiler dinmek bilmiyor.
İlimizin, 24 Ocak depremi sonrası ve halen devam eden problemleri, belirsizlikleri ile pandemi döneminde tüm sektörlerde yaşanan ekonomik çöküntünün ardından, 31 Aralık 2020 tarihinden sona erecek olan teşvikte 6. Böle uygulamalarına vatandaşın sosyal medyadaki tepkilerinin Ak Parti Milletvekili Metin Bulut tarafından “organize işler” olarak değerlendirmesi yeni bir tepki sağanağının başlamasına sebep oldu.
Kanal 23 televizyonunda Gece Görüşü programına katılarak Mehmet Ali Baysal’ın sorularını cevaplayan Ak Parti Milletvekili Metin Bulut, gündemle ilgili birçok soruya cevap verdi.
SAHİPSİZ ELAZIĞ’A TEPKİ
Vatandaşın, depremden ve pandemiden kaynaklı yaşadıkları sorunlar ile son günlerin gündemi olan teşvik yasası ile Giresun dereli esnafına yapılan yardımın ilimiz esnafından esirgenmesi olayları ile birlikte en üst seviyeye çıktı.
Vatandaşın yaşanan olaylara yönelik tepkisini sosyal medyadan “SahipsizElazığ” başlığı ile gündeme getirmesini, maksatlı ve muhalif kesimin organize işleri olarak değerlendirmesi yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
GERÇEKLERİ DİLE GETİRİYORUZ
Ak Parti milletvekili Metin Bulut’un bu değerlendirilmesinin hem şehre hem de kendilerine büyük bir haksızlık olduğuna, kendilerinin ne birilerinin sözcüsü ve tetikçisi, ne provokatör olduklarını dile getiren vatandaşlar bu yaklaşımın insanları rencide ettiğini ifade ettiler.
“SAMİMİ BİR ELAZIĞLIYIM”
Ak Parti Milletvekili Metin Bulut’un bu yaklaşımı karşısında sosyal medyada duygularını dile getiren vatandaşlar bu üslup ve cümlelerin yanlışlığına dikkat çektiler.
İşte o paylaşımlardan bazıları:
“Bir organizasyonun parçası hiç değilim.
Ben samimi bir Elazığlıyım.
Kimsenin organizasyonuna alet olmayacak kadar da akıl ve zeka sahibiyim.
Ve bilerek yalan söyleyen gülerek cehenneme gider.
Ve eğer ki mahallede yürürken tanıdık bir kaç sima kalmış ise o mahallede artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.”
“Giresun afet bölgesi ilan edildi. Elazığ afet bölgesi olsun dedik vekiller kıyamet kopardı. Farkı şimdi gördük...”
"Sahipsiz Elazığ" diyenler dış güçlermiş”
“Milliyetçilik Irkçılıktır” saçmalığını dillendirenler, bölge Milliyetçiliğinin ve Irkçılığın kitabını yazıyorlar.!
Geçmiş olsun Giresun..
Başın sağ olsun Elazığ..”
“Yapılan açıklamalara göre #Elazığsahipsiz diye feragan edenleri neredeyse vatan haini ilan edip gözaltına alacaklar.
Sahipsiz değiliz deyip kurtulun Silivri'den gençler.”
“Kötü niyetli değiliz sayın Bulut!
Güzel bir şehirde huzur içinde yaşamak isteyen aklını kiraya vermeyenleriz biz.”
ÖTEKİLEŞTİRME YAPILIYOR
Birçoğu Ak Parti seçmeni olan ve geçmişten beri hükümetin başarılı çalışmalarını alkışlayan ancak yapılan son uygulamalar ile Elazığ’a reva görülen şartlardan dolayı vicdani ve samimi duygularını sosyal medyada paylaşan Elazığlılara karşı farklı bir tutum sergileyen ve onları olmadıkları ve akıllarından bile geçmiyor iken bazı ithamlarla bizzat milletvekili tarafından tanımlanması ve kamuoyuna yansıtılmasının, kendi tabanı kadar kendi hemşerilerini de dışlamak ve ötekileştirmek anlamına geldiğini ifade ediyorlar.
SÜREÇ YÖNETİMİ GİBİ ÜSLUP DA YANLIŞ
Deprem ve son günlerin gündemi olan teşvikte 6. Bölgeden 4. Bölgeye düşme konusunda süreç yönetimi kadar, bu olaylar karşısında kamuoyunun verdiği haklı tepkileri alma ve bunu yönetme konusunda da başarısız bir süreç yöneten milletvekillerinin, Elazığlıları anlama ve onların taleplerini haklı bulup bu konuda gayret göstermeleri yerine, vatandaşı farklı ve haksız ithamlarla suçlamaları, halktan önemli oranda oy alan bir siyasi partinin milletvekili olarak hem etik bulunmuyor hem de kendilerine ciddi puan kaybettiriyor.
ANLAMAK YERİNE SUÇLAMAK
Halkın Ak Parti hükümeti ve milletvekillerine karşı özel bir husumet, ve sorunu bulunmadığını ifade eden vatandaşlar, şehirde yaşayan insanların şehrin sorunlarına karşı gösterdikleri duyarlılık ve kişisel demokratik tepkilerini dinleme, mesajı alma ve bu konuda çalışmalar ortaya koyma yerine, olması gereken her bir duyarlı ve vicdanlı her bir bireyin içinden geçen samimi duyguların sosyal medyada dile getirilmesi karşısında “provokatör, hain, muhalif siyasi partilerin tetikçileri” ithamına maruz bırakmanın doğru olmadığını ifade ettiler.
ELAZIĞ’IN SAHİBİ BİZLERİZ
Ak Parti Milletvekili Metin Bulut, Kanal 23 Ekranlarında, sosyal medyada “Sahipsiz Elazığ” başlığı ile şehrin sorunlarını dile getirenlere farklı amaçlı olmakla suçlarken, kendi sosyal medya hesabında yayınladığı cümlelerle daha makul ve kuşatıcı bir cevap verdi.
İşte Metin Bulut’un paylaşımı:
“ Elazığ’ın sahibi bizleriz. Cumhurbaşkanımız ile sürekli görüşüyoruz. Kendilerini Elazığ’a davet ettik. Elazığ’ın kendilerinden müjde beklediğini söyledik. Özellikle konut fiyatlarında indirim yapılmasını talep ettik. Cumhurbaşkanımızın Elazığ’a müjdeleri olacak.
Hemşerilerimiz müsterih olsun. Elazığ’ın sahibi bizleriz. Hükümetimizdir. Elazığ’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan herkes Elazığ’ın sahibidir.”
YIKIMCILAR DA MAĞDUR
Şehrin birçok noktasında yapılan yıkımların gerekli önlemler ve ihale şartnamesinde yazılı tedbirler ve uygulamalar göz ardı edilerek çevreye ve insanlara büyük zarar verdiği ile ilgili bir soruya, “yıkım ile ilgili başka bir teknik var mı ben bilmiyorum” diyerek hem böylesine önemli bir sorunu dile getirilmesini tiye alan ve yıkım firmaları yetkililerinin sorumluluktan kaçıp kolaycılığa sığındıkları çok belli olan “ beton blokları kamyona yükledik, kamyon devrildi” cümlesine inanıp bunu doğruluğunu teyit ve tekrar eden Milletvekili Bulut’un vatandaşı canından bezdiren bu olayı, “yıkımcılar da mağdur” noktasına getirmesi de tepkiyle karşılandı.
KÖY EVLERİ MUAMMA
Depremde yıkılan köy evleri noktasında gelen sorulara ve halkın maliyetlerinin çok yüksek olması sebebiyle çelik imalatlı evleri istemedikleri yönündeki sorular üzerine, evlerin tek ya da iki kat yapılması yönündeki kararın hak sahiplerine ait olduğunu söyleyen Bulut, isteyene tek kat, isteyenlere iki katlı evler yapılacağını ifade etti. Bu açıklamaya rağmen halktan nasıl bir ev istediklerine dair hala bir görüşme yapılmaması, hatta yıkımların bile önemli oranda gerçekleştirilmemesi bu işlemlerin birkaç seneye kaldığının da bir işareti olarak yorumlandı.
EYY’DEN VAZ MI GEÇİLDİ ?
Geçtiğimiz aylarda köylülerin belirli bir mimari proje ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kontrolünde yapmak şartıyla vatandaşın EYY yöntemiyle kendi evini yapmak istemesi halinde verilecek krediler konusuna değinmeyen Ak Parti Milletvekili Bulut, yine şehir merkezinde olduğu halde TOKİ’nin çalışma sahasına girmeyen hasarlı ya da eski yapıların yıkılarak yeniden yapılması durumunda hak sahiplerine verilecek krediden de söz etmemesi dikkat çekti.
Şehrin merkezi mahallelerinde bugünlerde yıkım işlemleri hız kazanan yüzlerce binanın yeniden yapılması konusunda kat maliklerine ödenecek faizsiz krediler ile inşaatların hızlı bir şekilde başlamasının mümkün olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bu kredi verilmediği takdirde vatandaşın kendi evini kendi imkânları ile yapmasının mümkün olmadığını ifade ediyorlar.
BİNLERCE TEŞEKKÜR TELEFONU
Programda Mehmet Ali Baysal’ın teşvikte 6.bölge uygulamasının sona erecek olması karşısında sosyal medyadan tepkilerini ve milletvekillerine olan sitemlerin çok olduğuna dair bir soru üzerine “şahsi telefonuma gelen binlerce teşekkür mesajı var” cevabını veren Ak Parti Milletvekili Bulut’un bu cevabı, yeni bir tartışmayı daha başlattı.
Sosyal medyada bu konu ile ilgili görüşlerini açıklayan vatandaşlar, teşekkür mesajı yayınlayan insanların neden kendi sosyal medya hesaplarından bu teşekkürleri yayınlamayıp milletvekilinin özel telefonuna gönderme gereği duydukları sorgulandı. Olaya tepki gösteren medya ile sosyal medyadan vekillere tepkilerini ortaya koyan diğer insanlarla kötü olmadan, milletvekilinden şahsi çıkar sağlama ya da ucuz yarenlik etme olarak değerlendirilen bu vakanın, Elazığlı duruşu ve tavrıyla bağdaşmadığı ifade ediliyor.