Elazığspor'un Yokedilişinin Kronolojik Hikayesi

Elazığspor'un eski menajeri Cihangir GÜNER, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Elazığspor'un yönetim hatalarını, güç zehirlenmesi yaşayan başkanı, küme düşme hikayesini anlattı.

Elazığspor'un Yokedilişinin Kronolojik Hikayesi

Elazığspor'un eski menajeri Cihangir GÜNER kimliğinde doğum yeri Elazığ yazan art niyetli ikiyüzlü riyakâr adamların hep şakşak yapıp, büyük başkan diyerek Selçuk Öztürk'ün güç zehirlenmesine yardım ettiğini belirterek; "Bu takım hırsızlar ile tamahkârların sırt sırta vermesi sonucu düşmüş düşürülmüştür..."dedi.

Elazığspor’un eski kulüp menajeri Cihangir Güner, sosyal medya hesabından olay açıklamalarda bulundu.

Akın Şatıroğlu, Sedat Karataş ve Selçuk Öztürk dönemlerine atıfta bulunan Güner, “Doğum yeri Elazığ yazan Art niyetli ikiyüzlü riyakar adamlar hep şakşak yapıp büyük Başkan diyerek Selçuk başkanın güç zehirlenmesine neden oldular” dedi.

Başkan Selçuk Öztürk'ün Elazığspor'un bu durumda olmasının ve dibi görmesinin en büyük nedeni olduğuna dikkat çeken Cihangir Güner; "Keşke herkes Abdi ağaları desteklemek yerine İnce Memed olabilseydi. Çok üzülerek haklı çıkmanın üzüntü ve kırgınlığı içindeyim." ifadelerini kullandı.

Elazığspor'u 3. Lig'in eşiğinden döndüren kurtarma ekibinin içinde yer alan, önce 2. Lig ardından PTT 1. Lig ve daha sonra ise Süper Lig'e çıkan Elazığspor'un menajeri olarak görev alan Cihangir Güner'in açıklamasından derlediğimiz satır başları şunlar;

"ELAZIĞSPOR'UN YOKEDİLİŞİNİN KRONOLOJİK HİKAYESİ..."

"Değerli Elazığspor sevdalıları dört yıl sevgimizi yüreğimizi koyduğumuz bana göre Türkiye’nin en güzel değerlerinden olan bordo beyazlı sevdamızı üzgünüm ki kimliğinde doğum yeri Elazığ yazan şahıslar tarafından düşürüldü ve yok edildi.

Gelin nasıl yok edildiğinin kronolojik hikâyesini beraber yazalım, okuyalım. Hikayenin, yeniden doğuşun başlangıcı 2009-2010 yılında başladı. Ülkede herkesin 13 puan geride, 13 maç kala kurtulması imkansız dediği o takım o sene 11 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet ile kümede kalıp kamuoyunu şaşırtacaktı.

Akın Şatıroğlu yönetiminde, Nazmi Yıldız, Murat Turan, M.Nafiz Koca ağabeyler ve Hamit Kaya dostumun yoğun mücadeleleri ve diğer yönetim kurulu üyelerinin özverisi sonucunda bu mutluluk yaşanmıştı. Hepsinden önemlisi Muhteşem Süleyman Selmanoğlu Ağabeyimiz en büyük güç destek olarak ben yanınızdayım demişti.

Bu kadro 2010-2011 sezonunda her türlü zorluklara rağmen kaliteli kişilikli oyuncu grubu ile 2. Ligi şampiyon olarak tamamlayıp TFF 1. Ligi'ne çıktık. Çok transfer yapmadan 2011-2012 sezonunu TFF 1.Ligi şampiyon olarak tamamladık. Akın Şatıroğlu ve ekibine kimsenin maddi destek olmamasına rağmen zorluklara rağmen başardık."

"TÜRK FUTBOLUNA ÖNEMLİ OYUNCULAR KAZANDIRDIK..."

"İşte ne oldu ise hikâye burada Elazığspor'un sonunu hazırladı. Akın Başkan başarılı takımı bırakmak zorunda kaldı. O dönem Asbaşkan olan Selçuk Öztürk Kulüp Başkanı oldu. Kendi yönetimini kurdu ve yola devam etti.

Çok kısa zamanda etrafını şeytanlar yılanlar sarmıştı, güç zehirlenmesi başlamıştı. Süper Lig'e çıktık. Ligin son 6 haftası puan farkı bitmiş kaybediyorduk. Bülent hoca ile şampiyon olduk.

Ankara’da Selçuk Öztürk Başkan Bülent Uygun Hoca, Nazmi Yıldız Ağabeyim toplantı yaptık. Yine bir Ramazan günüydü. Başkan parasının olmadığını ona göre hareket etmemiz gerektiğini söyledi. Bunun üzerine lig başlamadan bütçeye göre takım yaptık. Bütün futbol kamuoyu eleştiri yapıp düşecek ilk takım olarak bizi göstermişti.

Bülent Hoca eski öğrencilerini ikna edip Elazığspor'a kazandırmakta çaba gösterdi. İvesa, Bilica, Sedat Bayrak, Orhan Ak, Bülent Ertuğrul, Sinan Kaloğlu, Adem Alkaşi, Sezer Badur gibi bildiği oyuncuları aldı. Herkesin sorunlu dediği Aydın Karabulut'u tekrar Türk Futboluna kazandırırken Serdar Gürler'i de armağan etmiştik. Türk futboluna o dönem ilk 7 hafta deplasman maçlarını İzmir'de oynuyorduk."

"100 BİN EURO'LUK OYUNCULARA 400-500 BİN EURO YAZDILAR..."

"Fenerbahçe Maçı öncesi İzmirspor Tesisleri'nde idman yaparken başkan geldi 'Kuzenimi Özgür Öztürk'ü, sportif direktör yaptım...' dedi.

Bülent hoca ile dedik ki başkan sensin, karar senin işte o gün Elazığspor'un ipi çekilmeye başlamıştı. Sonrasında Bülent Hoca'dan sonra Yılmaz Vural Hocamız ile yola devam ettik ve kümede kaldık.

Değerli Ağabeyim Coşkun Kamaç'ın televizyon programına Sinan ile katıldıktan sonra başkan bir daha kulübe gelme dedi. Bunu spor kamuoyu çok iyi hatırlar. Sonra yaşadığımız sosyal medya tartışmalarında Elazığ'ın değerli basın mensuplarının kredi kart borçlarını ödediğimi dile getirip beni linç etmeye çalışırken, başkanı ispata her gün açıklama yaparak davet ettim.

Basın birliği olarak gazeteci ağabeylerim, kardeşlerim bir açıklama yaparak kimin borcu ödenmiş açıklama istedi. Bunun üzerine Selçuk Başkan geri adım atmış özür dilemişti. Ancak freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı hızla sona doğru gidiş başlamıştı. 100 Bin Euro'luk oyunculara 400-500 Bin Euro yazmalar, futbolculara ödemelerin yapılmaması, süper lig gelirlerinin hepsinin yok edilmesi, yanlış transfer politikası sonucu2013-2014 sezonunda küme düştü takım. Sürekli yazdık çizdik ama dediğim gibi kimliğinde doğum yeri Elazığ yazan art niyetli ikiyüzlü riyakar adamlar hep şakşak yapıp büyük Başkan diyerek Selçuk başkanın güç zehirlenmesine yardım ettiler."

"TRANSFERLERLER YAPILIP, HER FUTBOLCUDAN EKSTRA PARALAR ALINDI....SES KAYITLARI VAR..."

"Hatalar devam etti. Selçuk Başkan istifa etti ve o dönem Belediye Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz kendi ekibinden Sedat Karataş Beyi başkan yaptı.

İkinci büyük hata burada başladı. Bir sürü spekülasyonlar sonucu takım hızla eridi. Yazdık-çizdik, yanlış işler devam ediyor dedik. Oyuncu 100 TL ise idari çete malum müdür telefoncu şahıs Ankara’daki menajer oyuncuyu 300-400 TL ye mal ediyordu. Bu Sedat Başkana anlatıldı söylendi ses kayıtları atıldı ama ekibi olduğu için o da susup bekledi, belki de teslim olmuştu. Başkan sessiz kalmayı yeğledi.

Dönüldü dolaşıldı tekrar Selçuk Başkan geldi. Takım artık siroz olmuş nefes alamıyordu ve takımın bu hale gelmesinde en önemli hataları yapan başkan umut olmuştu işte o umut pazar günü cenaze evi oldu."

"BU TAKIM HIRSIZLAR İLE TAMAHKÂRLARIN SIRT SIRTA VERMESİ SONUCU DÜŞMÜŞ, DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR..."

"Değerli Elazığspor'lu dostlarım kardeşlerim, ağabeylerim biz hep bu şehrin en önemli değerlerinin yanında olduk o dönemler en yakın bildiğimiz kardeş ve ağabeylerimiz bizi sattı. Bize tavır yaptı, o zaman da dedim bir gün konuşacak ELAZIĞSPOR'unuz olmayacak.

Çok üzülerek haklı çıkmanın üzüntü ve kırgınlığı içindeyim. Keşke herkes Abdi ağaları desteklemek yerine İnce Memed olabilseydi. Bugün Elazığspor en güzel yerde olurdu. Herkes kolayı, güçlünün yanında olmayı seçti. Ama artık geçmiş olsun buradan gerçek basın mensubu dostlara, gerçek taraftarlara, gerçek bordo beyaz sevdalılarına, bin selam olsun... Şunu unutmayın bu takım hırsızlar ile tamahkârların sırt sırta vermesi sonucu düşmüş, düşürülmüştür. Bu süreçte körler çarşısında, aynalar satan, sağırlar pazarında alışveriş yapıp dik duran yürekli insanlara da bin selam olsun. Hep hayatımda felsefem "Olmadığım kişi için sevilmektense, olduğum kişi yüzünden nefret edilmeyi yeğlerim." mantığı oldu ama çok üzgün olduğum bu süreçte bazı duyguları yazıp değerli Elazığspor'lu dostlar ile paylaşmak istedim. Bu dik duruşu Gakkoş'lar diyarında herkesten bekliyorum yoksa Yalakalık ve soytarılık genlerinde olanın sadece efendisi değişir .....!!!!!!!!!! Efendiniz kendiniz olun ve ayağa kalkın bu takımı kurtaralım yaşatalım...ELAZIĞSPORLU DOSTLARA BİN SELAM OLSUN YÜREKTEN SAYGILARIMLA..." / Günışığı Gazetesi