Hemşehrimiz Ceyhan: 'Bakanlığın Açıkladığı Rakamların Ne Anlama Geldiğini Bilmiyoruz'

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, geçtiğimiz gün Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen 'Gazeteciler ve Covid-19 Salgını' başlıklı online söyleşinin konuğu oldu.

Hemşehrimiz Ceyhan: 'Bakanlığın Açıkladığı Rakamların Ne Anlama Geldiğini Bilmiyoruz'

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan,   geçtiğimiz gün ‘Gazeteciler ve Covid-19 Salgını’  başlıklı online söyleşinin konuğu olarak gazetecilerin pandemiye ilişkin sorularını yanıtladı. Söyleşide Covid-19’un Türkiye’deki durumu değerlendiren Ceyhan’ın açıklamalarının detayları da şöyle oldu…

“İLK DÖNEMLERDE ALINAN ÖNLEMLER ÇOK ETKİLİ OLDU”

Prof. Dr. Ceyhan; “Türkiye’deki duruma bakarsak, ilk başta daha kolaydı iş.  Mart ayında başladığında, mart ve nisan aylarında özellikle 11 nisanda 5 bin 100’lü rakamlara çıktı. Sonra alınan sokağa çıkma yasağı gibi önlemlerle 11 Mayısta ilk defa binli rakamlara geldik. Salgın ilk çıktığı dönemde tek merkezliydi, İstanbul merkezliydi. Vakaların yüzde 65’i İstanbul’daydı. Dolayısıyla Ankara, Konya, İzmir, Sakarya ve Kocaeli gibi birkaç büyük il de eşlik ediyordu. Problem o kadar büyük değildi. Anadolu’nun geri kalan şehirlerinde ya bir vaka vardı ya birkaç tane vardı ya da hiç yoktu. Dolayısıyla alınan önlemler çok etkili oldu. Hemen kontrol altına alındı” dedi.

“DANIŞMA KURULLARINDAKİ BİLİM ADAMLARININ SALGIN TECRÜBESİ YOK!”

Ceyhan, 11 Mayıs tarihinden sonra kademeli olarak normalleşme planlarının yapıldığını ancak bilim adamlarının yanlış öngörüleri nedeni ile normalleşmenin faturasını ağır ödediğimizi aktararak; “Maalesef bu danışma kurullarında sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerindeki bilim kurullarında çok tecrübeli insanlar olmadığı için yanlış öngörülerde bulundular. 11 Mayıstan sonra maalesef bilim adamları da yanlış yönlendirmelerde bulundular. Mesela dediler ki ‘virüs sıcağa dayanıklı bir virüs değil; yaz mevsiminde virüs ölecek, salgın bitecek’ dediler. O zaman biz salgın tecrübesi olan bilim insanları, ‘böyle bir şey olmaz, salgınların çoğu yazın en sıcak olduğu dönemde çıktı’ dememize rağmen, devletler de biraz onlara güvendi ve yazın başında Türkiye 1 Haziranda, kimisi mayıs sonunda, kimisi bizden daha sonra kimisi daha önce kademeli normalleşme planları yaparken; yani yavaş yavaş önlemleri kaldıralım diye planlar yaparken; biraz da bilim adamlarının yanlış öngörüleri ile buna güvenerek birden bire hızla normalleştiler. ,’Nasıl olsa salgın daha iyiye gidecek” diye. Tabi birdenbire normalleşmenin bir faturası var. Bu faturayı ödedik biz. Şu anda Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkeleri ödüyor. Dünyanın çoğu şimdi bu faturayı ödüyor”  diye konuştu.

“TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK GELİŞMESİ İÇİN GEREKLİ SÜRE MİNİMUM 11 YIL”

Söyleşide yoğun bakımlarda ciddi doluluk oranı söz konusu olduğunu söyleyen Prof.Dr.Mehmet Ceyhan; pandeminin sona ermesinin yollarını da açıkladı. Ceyhan; “Açıkçası üç yolla bu pandemi bitebilir: Birincisi; öyle bir noktaya gelecek ki toplumun yarısından çoğu bağışık hale gelecek yani toplumsal bağışıklık. Bunda da en iyi rakamları, olasılıkları kullanarak hesapladığımızda toplumun en az yüzde 50’sinin bağışık olması lazım salgının bitmesi lazım. Dünya bu kadar globalleşmişken sadece Türkiye toplumunu kastetmek doğru olmaz. Türkiye’de vakaları sıfırlamak hiç bir işe yaramaz. Mesela komşu ülkede vakalar devam ediyor; oradan gelen bir vaka gelir sızar ve Türkiye’de salgını yeniden bulaştırır. Bütün dünya nüfusunu göz önüne aldığınızda 7 buçuk milyar insanın bağışık hale gelmesi  lazım… Toplumsal mutasyonla eğer bizim günlük vaka sayımız açıklandığı gibi bin 500’ler, bin 700’ler civarındaysa bu rakamlarla bizde toplumsal bağışıklık gelişmesi için gerekli süre minimum 11 yıldır” ifadelerini kullandı.

“BAKANLIĞIN AÇIKLADIĞI RAKAMLARIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLMİYORUZ”

“Bakanlığın açıkladığı sayıların gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz” diyen Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Ceyhan, “Sağlık Bakanlığı’na sordum. Bu tam pozitif vaka sayısı değil, ancak sadece hastaneye yatan sayısı da değil, dediler. Yani, bu günlük açıklanan rakamların ne olduğunu bilmiyoruz. Bakanlık rakamları gizliyor demiyorum ama açıklanan rakamın ne anlama geldiğini bunun neyin karşılığı olduğunu açıklanmıyor” İfadelerini kullandı.

“PANDEMİYİ BİTİRMENİN BİR DİĞER OLASILIĞI DA AŞI”

Koronavirüsü bitirebilmenin bir diğer yolunun aşının bulunması olduğunu ifade den Ceyhan; “Bir olasılık da aşı. Aşıyı yanlış değerlendirmemek lazım… Şu anda 6 tane aşı faz 3’ün sonlarına geldi. Klinik çalışmaları devam ediyor, bitecek. Bunların devam eden aylar sürecek klinik çalışmaları var. En iyi şartta önümüzdeki yıl içerisinde bir ya da birkaç aşı bireysel koruyuculuk için piyasaya çıkabilir. Ama salgın biter mi bitmez. Çünkü çocuklarda kullanılmadı bu aşı. Yetişkinlerde güvenliğinden emin olduktan sonra çocuk çalışmaları yapılabilir” diye konuştu.