Vatandaş Soruyor: İşler rant uğruna mı ilerlemiyor ?

Elazığ'ın en büyük mahallesi olan Abdullahpaşa Mahallesi komple yıkılıp baştan yapılırken mahalle sakinleri sorunlarını gündeme getirdi. İşlerin rant uğruna sekteye uğradığını ve bu yüzden çalışmaların yavaş ilerleyip aksadığını iddia eden mahalle sakinleri, süreçten memnun olmadıklarını söyledi.

Vatandaş Soruyor: İşler rant uğruna mı ilerlemiyor ?

Elazığ’da meydana gelen depremin ardından en çok hasar alan yapının bulunduğu mahallerin başında Abdullahpaşa Mahallesi geliyor. Kentin en büyük mahallesi şantiye alanında döndü. Bir yandan yapım ve bir yandan ağır hasar alan yapıların yıkımı devam ediyor. Bizde mahalle sakinlerinin sorun ve isteklerini gazetemize dile getirdik. Malatya’ya kadar gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Elazığ’a gelmediğini dile getiren mahalle sakinleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlarında görmek istediklerini ifade etti. İşlerin rant uğruna sekteye uğradığını ve bu yüzden çalışmaların yavaş ilerleyip aksadığını iddia eden mahalle sakinleri, süreçten memnun olmadıklarını söyledi.  Bazı vatandaşlar ise Malatya ile Elazığ’ı kıyaslayarak “Malatya’ya bakıyorum şehrini uçuran yöneticileri var. Birde bize bakın kimse iş yapmıyor, bize iş yapan yöneticiler gerekiyor” ifadelerini kullandı.  Depremin Elazığ için çok büyük bir avantaj olduğunu fakat bu avantajı dezavantaja çevirdiklerini vurgulayan mahalle  sakinleri,  binalarının depremden sonra kentsel dönüşüme girdiğini ve yetkililerin kentsel dönüşüm konusunda herhangi bir bilgilendirilme yapmadığını aktardı.

ELAZIĞ’DA YAŞAYIP MAĞDUR DEĞİLİM DİYEN YALAN SÖYLÜYORDUR

Kentsel dönüşüm sürecine girdiğimiz günden bugüne kadar perişanlığımız gün geçtikçe artıyor ifadelerini kullanan Seyfi Aksoy; “Biz işleyişten ve depremden sonra Abdullahpaşa Mahallesi olarak hatta tüm Elazığ olarak her yönden mağdur olduk.  Mağduriyet durumumuzu ne kadar söylersek söyleyelim bir türlü düzelmiyor.  Kimse bu konuda bir çaba göstermiyor. Elazığ’da yaşayıp mağdur değilim diyen yalan söylüyordur. Depremden hemen sonra bu binalar hepsi kaldırılacaktı ama kaldırılmadı. Parça parça çalışıyorlar, düzensizlik çok fazla” dedi.

CUMHURBAŞKANIMIZ YARALI ŞEHRİMİZE GELMEDİ

“Cumhurbaşkanımız yaralı şehrimize gelmedi bu bizi ciddi derecede üzdü” diyerek sözlerine sürdüren Aksoy; “Biz bakanların yanı sıra cumhurbaşkanımızı yanımızda görmek istedik. Bir destek vermesi veya gelip bulunması bizimle acılarımızı paylaşması Elazığ için güzel moral olurdu.  Ama ne yazık ki gelmedi ve bu durum bizleri hüsrana uğrattı. Malatya ve diğer illere gidip çeşitli katılımlar sergileyen cumhurbaşkanımız bir gününü bizler ile geçirmiş olsaydı destek gördüğümüzden her daim saha çok emin olmuş olurduk”  şeklinde konuştu.

İŞLER RANT UĞRUNA SEKTEYE UĞRUYOR

Deprem en çok merkezi etkiledi ifadelerini kullanan Aksoy; “Depremin en çok hasar verdiği yerlerin başında merkez gelmekte. Ama neden Meryem Dağı, Zafran ve Şehir hastanesi civarı gibi yerlerde kısa sürede hemen planlı yapılanmaya gidildi de şehir içinde her şey yavaş ilerlemekte. Buda en çok işleri rant uğruna sekteye uğruyor. Etrafımız komple harabe bunun içinden çıkmak ciddi derecede zor. Bakıyoruz etrafımıza eskisi gibi zaten değil harabelerin içerisinde kalmış durumdayız ama çalışmalar geç ve yavaş ilerlemekte. Öncelikle şu yıkılmayı bekleyen binaları kaldırsınlar sonrasında temiz şekilde yapılara başlasınlar nerden geçiyoruz hasarlı bina yıkılmayı bekliyor ama hemen yanında yeni inşaatlar başlıyor bu olmamalı en başta yıksınlar sonra yapsınlar” dedi.

SÜRECİN İŞLEYİŞİNDEN MEMNUN DEĞİLİM, VATANDAŞ MAĞDUR AMA ÇIKAR YOL BULAMIYOR!

Sürecin işleyişinden memnun olmadıklarını ifade eden  Aksoy; “ Aynı binaların yerine getirip aynıları oturtuldu bu ne kadar sağlıklı zemin ne kadar sağlam? İmar yok iskan yok şehir yapılanması böyle olmaz. On sene olsun otuz sene olsun bunlar yine yıkılmayacak mı bu şekilde. Aynı zemine tekrarını yaşatmak mantıksızlık. Sokaklar olsun, araç alanı olsun her şey sıkıntılı neden önce düzenleme yapılmadı da birden yeniden yapılma çabasına girildi. Sürecin bu şekilde ilerlemesi şehir açısından hiç sağlıklı değil, olanı tüketiyoruz bir türlü olduramıyoruz. Esnaf olsun vatandaş olsun mağdur ama çıkar yol bulamıyor” ifadelerini kullandı.

ŞUNU YAPTIK BUNU YAPTIK DİYENLER VAR BİZ BİR ŞEY GÖRMEDİK, SÖZLE DEĞİL İCRAAT İLE GELSİNLER

“Vaatler ile işleyiş birbirini tutmuyor bunu çok açık şekilde görüyoruz.  Ama bir şeyler yapılıyormuş gibi gösterenler şehrin hali ortada” diyerek sözlerini sürdüren Aksoy; “ Nerede ne yapılmış ben mi körüm?  Hangi gün gelip derdin nedir bilelim denildi. Ben de dahil kimsenin derdi bilinmiyor. İcraatlar ile gelsinler bize sözle olmuyor. Biz ileri gitmeyiz ama git gide geriye gideriz şehirde kimsenin şüphesi yok bu konuda” iddialarda bulundu.

İŞ YAPAMAZ HALE GELDİK DURUMUMUZ BERBAT, GELİR GİDER DENGESİNİ KURAMIYORUZ

Ben esnafım işlerimiz ciddi derecede sekteye uğradı daha da uğrayacak veya kapatmak zorunda dahi kalabilirim ifadelerini kullanan İbrahim Çelikel; “Depremden sonra mahalle resmen boş kaldı. Herkes gitti. Bir dönüp nüfusa baksınlar ne kadar göç oldu diye. Gidenlerin hepsi müşterilerimdi, kimse kalmıyor olanda gidiyor. İş yapamaz hale geldik, durumumuz berbat. Eskiden on bidon süt alırdım şimdi iki üç bidon oda biterse tabi. Bu durum görülmeli ve bilinmeli yalan değil gerçek ve kötü durumdayız. En büyük mahalle Abdullahpaşa ama en geç ilerleyen yine Abdullahpaşa esnaf kepenkleri kapattı ve kapatmaya devam ediyor. Kiraları ödeyemiyoruz gelir gider dengesini kuramıyoruz” dedi.

ÇEVRE İLLERE GİDİP BİR BAKILSIN HER ŞEY DÜZEN İÇİNDE

Çelikel; “Çevre illere gidip bir bakılsın her şey düzen içinde ama bizde öyle değil ki. Giriş çıkış ne nerede belli değil,  bari hepsini yıkıp tekrar baştan düzenli yapılsaydı. Gönlüm düzenden ve düzgün yapıdan yana ama olan şu ki ne düzen var nede elle tutulur sonuç. Şehir zaten yıkık dökük bunun için çalışma ne boyutta nasıl ilerliyor tekrar kış geliyor insanlara ev lazım para lazım bu şekilde hiç kimsenin cebinde beş kuruş kalmayacak.  Parasızlık zor çocukların okulu geçim derdi kolay değil insanların mağduriyeti nereye kadar?” ifadelerini aktardı.

MALATYA’YA BAKIYORUM ŞEHRİNİ UÇURAN YÖNETİCİLERİ VAR, ŞEHRİMİZE İŞ YAPACAK YÖNETİCİLER GEREKİYOR

Malatya’ya bakıyorum şehrini uçuran yöneticileri var. Birde bize bakın kimse iş yapmıyor, bize iş yapan yöneticiler gerekiyor ifadelerini kullanan Çelikel; “En yakından şunu hatırlamalıyız Orduevi civarında yapılan geçit dahi çözüme kavuşamadı buralar birkaç yıla ancak yıkılır yapılması da Allah’a kaldı artık. Kendi aralarında kapattılar olayı esnaf yapılmasında da yıkılma söylentilerinde de resmen mağdur ama kimse esnafı düşünmüyor herkes kendi derdinde bir şeyler yazıp çiziyor. Her şey para zaten yıkımlar yine bizim ödediklerimizle yapılacak paralı olan yerleşim yelerine öncelik veriliyor geri kalanın ilerlemesi yavaş oluyor. Hiçbir şeyin olmadığı yerde şimdi bakıyorum evler dikilmiş e bu mahallelerde yıkılmayı bekleyen yerler var hala” dedi.

AYNI YAPILARIN ARKASINA MÜTEAHHİT KENDİ YAPISINI DİKECEK

Çelikel; “Bu evler aynı yerine dikiliyor arkasında yeşil yerler vardı ne olacak müteahhit gelecek kendi yapısını kuracak yeşil alanları kapatacaklar. Burada çalışanların kaç tanesi Elazığlı sorun bir bakın hep nerelerden getirilen işçiler kimse buradan değil. Benim hemşehrilerim zaten mağdur neden benim vatandaşım çalışmasın zaten evine ekmek götüremiyor bir önünü açın bu insanlar bir lokma ekmek yesin” dedi.

AVANTAJI DEZAVANTAJA ÇEVİRDİLER!

Kentsel dönüşümden memnunken, depremden sonra mağdur olduklarını ifade eden Onur Özdemir; “Mahallemizin kentsel dönüşüme girmesinden memnunduk fakat depremden sonra ki süreçten hiç memnun değiliz. Bizim 3 dairemiz var. Mahallemiz kentsel dönüşüme girdiğinde bize aynı şekilde,  aynı boyutta üç daire verileceğini söylediler. Bize verilmesi gereken 125 m2 daireler 85 m2 ye düşürüldü depremden sonra. Onun yanı sıra bize şuan verilecek dairelerin paraları da bizim cebimizden çıkacak. Abdullahpaşa Mahallesi emeklilerin yeri. Bu aileler o parayı nasıl ödeyecekler. Nasıl geçimlerini sağlayacaklar. Depremden sonra çok mağdur olduk. Bu insanlara sahip çıkılması gerekiyor.  Krediler nasıl ödenecek.  Depremden önce mahalle olarak yapılacak kentsel dönüşümden memnunduk. Memnun durumundayken şimdi mağdur olduk. Yapılacak kat sayılar, metre kareler ve geri ödenecek krediler. Abdullahpaşa Mahallesi konum olarak çok iyi bir yerde.  Burada daha güzel daha lüks evler yapılabilirdi. Depremden sonra bir imar planının olması ve sürecin bu kadar ağır işlemesi bizleri mağduriyete sürüklüyor. Deprem Elazığ için bir dönüm noktası olabilirdi. Daha güzel, ve iyi şeyler yapılabilirdi. Elazığ’ın en büyük mahallesi Abdullahpaşa. Deprem Elazığ için çok büyük bir avantajdı, avantajı dezavantaja çevirdiler” şeklinde konuştu.

MAĞDURİYETİ FIRSATA ÇEVİRENLER OLDU

Elazığ’ın gelişimi için doğru adımların atılmadığını iddia eden Onur Özdemir; “Yeni imar planında mesela yüksek kat verilebilirdi, daha lüks evler yapılabilirdi. Elazığ’ın gelişimi için ama maalesef bunların hiç biri olmadı. Vatandaşlar mağdur. Kendi oturduğum binadan örnek vereyim yan tarafımda 800 TL kirada oturan komşumuz vardı. Ev sahipi  kiracıyı evden çıkardı. Daha fazla kiraya verebilmek için. Millet oturacak ev bulamıyor. Yapılar biran önce bitse bu artan kiraların önü de kesilebilirdi. Mağduriyeti fırsata çevirenler oldu. Evimiz 4 aydır temeli atılmış aynı şekilde duruyor. Bizden sonra yapılan yapılar ev sahiplerine teslim edilecek hale gelmiş. Bu nasıl oluyor onu da bilmiyoruz. Umarım mağduriyetimiz daha da uzamaz” dedi.

YETKİLİLERDEN HER HANGİ BİR ADIM GÖRMEDİK

Binalarının depremden sonra kentsel dönüşüme girdiğini ve yetkililerin kentsel dönüşüm konusunda her hangi bir bilgilendirilme yapmadığını söyleyen Sabri Aydoğdu;  “Maalesef tüm Elazığ’ın hatta çevre illerinin de etkilendiği 6.8 şiddetinde büyük bir deprem yaşadık. Bu deprem Elazığ için çok kötü oldu. Binlerce yapı hasar gördü.  Abdullahpaşa mahallesi depremden önce kentsel dönüşüme girmişti. Fakat bizim evimizin olduğu taraf kentsel dönüşüm içerisinde değildi. Evimiz depremden sonra hafif hasarlı olarak geçti fakat ben buna inanmıyorum. Hasar daha fazladır. Depremden sonra bizim binada belediyenin kentsel dönüşümüne girdi. Fakat şuana kadar belediyeden her hangi bir adım göremedik. Birkaç belge istediler onları götürdük, ondan sonra ses seda çıkmadı” ifadelerini kullandı.

HASARLI EVDE TEDİRGİNLİK İÇERİSİNDE YAŞIYORUZ

Sürecin ağır işlediğini ve tedirginlik içerisinde olduğunu ifade eden Sabri Aydoğdu; “Elbette bir şeyler yapıyorlar fakat çok ağır hareket ediyorlar. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Vatandaş çok tedirgin. En azından yetkililer çıkıp bir açıklama yapsa, şu şamadayız, böyle bir şey yapacağız, bu tarihte olacak dese daha rahatlayacağız. Komşularımızın çoğu evlerini boşaltıp gittiler, yıkımı beklemediler. Evimiz az hasarlı görünüyor ve az hasarlı olduğuna inanmıyorum ama hala o evde oturuyorum, oturmak zorundayım gideceğim bir yer yok. Önümüz kış hadi diyelim kışın gelip çıkın deseler o zaman ne yapacağız. En azından çıkıp bir açıklama yapsınlar örneğin marta kadar evler boşaltılmayacak desinler ya da ne zaman yapılacağını söylesinler ki bizde önümüze bakalım. Ona göre bir çare arayalım. Bu tedirginlikle yaşıyoruz. Vatandaşın hiçbir şeyden haberi, bilgisi yok. Evlerin ihalesi bile yapılmamış. Biz emekli adamlarız bizim başka ev yapıp girecek gücümüz yok” diyerek sözlerini tamamladı.