Cinsel taciz, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı gibi suç türlerinin ismini gördüğünüz veya duyduğunuzda dahi ürperdiğinizi biliyorum. Biz hukukçular, bu suçların fazlalığı sebebiyle maalesef sürekli bu suç dosyaları ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu yazımda bizi derinden etkileyen ve ürperten, bu saydığım suç türlerinden biri olan ve çok fazla insanın maruz kaldığı cinsel taciz suçunu, inceleyelim.
Ceza Genel Kurulu 2013/429 E, 2015/34 K sayılı Yargıtay kararında, konu şöyle tanımlanmıştır;
‘Suçun; mağduru hedef almış, vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeksizin ancak cinselliğine yönelen söz söyleme, mesaj ya da mektup gönderme, el hareketi yapma, cinsel ilişki teklif etme gibi eylemler ile gerçekleştirilebileceği kabul edilir.’
Özetle cinsel amaçla bir kimsenin, başka bir kimseyi bedensel hiçbir temasta bulunmadan rahatsız etmesiyle bu suç oluşur. Sözlü, yazılı vb. şekillerde olup kişiyi rahatsız edici niteliktedir.
Bu suçun oluşması için iki kriter şarttır.
Birincisi fiil cinsel amaçlı olmalıdır, eğer ki cinsel amaç yoksa artık bu suç, kişinin huzur ve sükununu bozma, hakaret, tehdit vb. suçlara dönüşür.
İkinci olarak kesinlikle vücuda temas olmamalıdır. Bu temas konusu çok karıştırılan önemli bir noktadır. Cinsel taciz suçunun oluşması için en ufak bir temas dahi olmamalıdır, temas olduğu anda bu artık cinsel taciz değil, cinsel saldırı vb. suçlara dönüşür. İnsanlarımız ve özellikle kadınlarımız, bilmelidir ki en ufak bir temas dahi cinsel saldırı suçunu oluşturur ve bu suçun cezası daha ağırdır. Hemen belirtelim bu suç hem kadına hem de erkeğe karşı işlenebilir.
Bu suç, sayamayacağımız kadar farklı şekillerde işlenebilmektedir, genel kurul kararında verilen bazı örnekler ise şöyledir;
- Seni kaçıracağım, beni içeri al, içeri gireceğim demek
- Mağdura karşı cinsel arzuyla çiçek koklamak
- Telefonla sürekli arayarak, evinin önündeyim, dışarı çık demek ve cinsel içerikli konuşmak, ısrarla seni seviyorum, evlenmek istiyorum şeklinde sözler söylemek
- Mağdurun yüzüne, seni ve aileni tanıyorum, arabaya bin gideceğin yere bırakayım, sana kötülük yapmam, vb. sözler
- Cinsel amaçlı el hareketi yapma, laf atmak, gibi birçok şekilde bu suç işlenebilir
Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanununun cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlığı altında madde 105 te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;
‘(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi halinde yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında arttırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.’ Cinsel taciz suçunun ceza kanunumuzda ki şekli böyledir.
Kanun açıkça ilk fıkrada cezayı ve suçu açıklamış, suçun şikayete tabi olduğunu ve hapis cezasının üç aydan iki yıla kadar olduğunu ancak çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası olduğunu belirtmiştir.
İkinci fıkrada ise suçun nitelikli hallerini yani cezayı arttıran sebepleri tek tek saymıştır.
Şikayete tabi olan bu suçun, şikayet süresi ise 6 aydır ve bu süre hak düşürücü süredir.
Ana hatlarıyla açıkladığım bu konu ile bağlantılı olarak dileğim, kadınların istediği saatte istediği kıyafetle, cinsel bir suçun mağduru olma korkusu olmadan, her yerde güvenle yaşayabilmesidir…