Ülke olarak yetenekleri 30’undan sonra mı keşfedebiliyoruz!
Bir başarının kısa öyküsü Mesut Özil!
Mesut Özil geldi, Fenerbahçe’de bütün dertler bitti mi!
Zonguldak’ın Devrek ilçesinden Mustafa ve Gülizar Özil, 1970’li yıllarda Almanya’ya göç ettiler. 15 Ekim 1988 tarihinde Almanya (Gelsenkirchen)’da 4 çocuğundan biri olan Mesut dünyaya geldi.
Mesut, 7 yaşında futbola DJK Westfalia 04 kulübünde başladı. Üç yıl sonra, sırasıyla DJK Teutonia Schalke-Nord, DJK Falke Gelsenkirchen, Rot-Weiss Essen takımlarında futbol oynadı. Schalke 04 takımının gençler takımında bir yıl kadar futbol oynadıktan sonra, gençler kategorisinde Almanya Şampiyonluğunu elde ettiler.
O dönemde Mesut, Türkiye’ye getirilerek Galatasaray’da idmana çıkarılır. Ancak kulüp yöneticileri “Bu çocuk çok cılız. Solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz. Denemeye bile gerek yok” ifadelerini kullanmışlardı!
Bu sözünün üzerine Beşiktaş Kulübünde idmana çıkarılır. Onlar da “Futbolcu tipi yok” şeklinde benzer tavır sergilemişlerdi!
O dönemde ülkesinde futbol oynamaya yönelik hayalleri sona eren Mesut, 2006 yılında Schalke 04 Kulübü ile profesyonel kontrat imzalar.
17 yaşında Bundesliga’da futbol oynamaya başlar. En büyük destekçileri aynı takımda oynayan Halil ve Hamit Altıntop kardeşlerdir. Mesut onlar hakkında şu ifadeleri kullanır: “17 yaşında Bundesliga’da formaya giymeye başlıyorsunuz. Bunun ağırlığını kaldırmak kolay değil. Halil de, Hamit de bana bu dönemde ağabeylik yaptılar. Halil ve Hamit Altıntop kardeşler benim için büyük şanstı.”
Sonraki aylarda Mesut, kulüp yöneticileriyle görüş ayrılığına düşer ve kadro dışı bırakılır. Sonrasında Werder Bremen Kulübü’ne üç yıllığına transfer olur ve yıldızı kısa sürede parlar.
Takımında gösterdiği iyi performansı onu 2009 yılında Alman milli takımına çağrılmasını sağlar. Bu güzel olayı ve tercihini şu cümlelerle özetler: “Ben bu ülkede doğup büyüdüm. Genç ve 21 Yaş Altı’nda Almanya formasını başarıyla giydim. Burada kendimi iyi hissediyorum. Bu nedenle Alman milli takımını seçtim. Almanya A milli takımı kadrosunda da niçin başarılı olmayayım? Ben ve ailem her zaman Türk kalacağız. Fakat doğduğum ve yaşadığım ülke olan Almanya’nın formasıyla kendimi daha iyi hissediyorum.”
2010 yılında, FIFA Dünya Kupası’ndaki performansı onu Real Madrid Kulübüyle 6 yıllık sözleşme imzalaması sonucuna ulaştırır. Real Madrid’e o dönemde yüksek bir ücret olan 15 milyon Euro karşılığında transfer olur ve bu takımda ilk Türk kökenli formayı giyme ünvanını da elde etmiş olur.
Mesut’un Alman Milli Takımına seçilmesi ve tercihini bu milli takımda kullanması çok önemli bir gelişmeydi. Bu olay o dönemde Real Madrid’e transfer olmasına ve bugün de Mesut’un gündeme oturmasındaki en büyük neden galiba!
2013 yılında ise Arsenal takımına yine yüksek bir transfer ücreti olan 50 milyon Euro karşılığında transfer olur ve Arsenal takımının kasasına o dönemde en yüksek ücret bırakan futbolcu ünvanını alır.
Almanya, Dünya Kupası’ndan grup aşamasında elendikten sonra Mesut, paylaştığı bir dizi mesajda kendisine ırkçılık yapıldığı demecini verir. Sonrasında, yaptığı basın açıklamasında Almanya milli takımını resmi olarak bıraktığını açıklar.
Bu salgın sürecinde ise Mesut’a teklif edilen, 20 milyon Euro’luk maaşından %12.5’luk bir indirimi reddetti. Daha sonra red gerekçesini şu cümlelerle ifade etmişti: “Eğer bana yeterli bilgi verilseydi, maaş indirimini kabul ederdim. Hatta kulübün istediğinden daha fazla bile indirim yapabilirdim. Ancak durumu karşılıklı konuşmak yerine maaş indirimini kabul etmeye zorlandık. Böyle bir durumda her şeyi bilmeye, neden böyle bir talep geldiğini öğrenmeye ve paranın nerede kullanılacağını bilmeye hakkınız var.” Yine, son iki yıldır kulüpte kendisini yok etmek için uğraşan insanlar olduğunu da belirtmişti.
Uzun süredir kadroda yer alamayan ve kariyerindeki en kötü sezonunu geçiren Mesut, 2020-21 sezonunda Arsenal’in Avrupa Ligi ve Premier League kadrosunda yer alamadı.
Bu konuda İspanyol teknik adam Arteta ise Mesut’un kadro dışı bırakılması hakkında şu cümleleri kullanır: “Mesut Özil konusu hakkında söyleyebileceğim tek şey, kararın tamamen futbolla alakalı olduğudur. Ben takımım adına en iyi Mesut'u görmek istedim, ancak o buna bazen yaklaşsa da başaramadı. Vicdanım rahat çünkü ona adil davrandım”.
Buraya kadar yazdıklarım bir gurbetçi ailenin çocuğu olan Mesut’un kısa bir başarı öyküsü……
Geçen hafta ise ülkemizde olduğu kadar, dünya basınında çok büyük bir ilgi uyandıran önemli olay yaşandı. Mesut Özil, ana vatanına ve hayali olan Fenerbahçe’ye transfer oldu.
Piyasa değeri 564.70 Euro olan Arsenal’de 30 Haziran 2021 tarihine kadar sözleşmesi varken, piyasa değeri 77.98 Euro olan Fenerbahçe takımına transfer oldu. Fenerbahçe, Türk asıllı Alman futbolcuyu 3.5 yıllığına renklerine bağladı.
Fenerbahçe’nin sosyal medya hesabından bu transfer için “Gel gündüzle gece olalım” şarkısı ve kum saati emojisi eşliğinde paylaşım yapıldı.
Mesut Özil transferine değinen Başkan Ali Koç ise şu mütevazi ifadeleri kullandı: “Umarım Mesut sahaya çıkacak ve herkese bir daha kim olduğunu kanıtlayacak”.
Bu güzel gelişmeyi Fenerbahçe’ye ve ülkemize katkısını birkaç cümleyle ya da sadece görsel olarak tabi ki sınırlamamız gerekiyor!
Mesut, Fenerbahçe’nin zor bir döneminde, Fenerbahçe’ye can simidi oldu!
Twitter’da yaklaşık 26 milyon, Instagram’da 24 milyon ve Facebook’ta 32 milyon takipçisi olan gururumuz Mesut, Fenerbahçe ve ülkemizin tanınırlığına katkı sağladı.
Fenerbahçe ve Türkiye son günlerde internet arama motorlarında en çok arananlardan biri oldu.
Fenerbahçe’nin hisseleri yukarı yönlü hareketini bu transfer haberinden beri hala sürdürüyor.
Fenerbahçe’nin sarı-lacivertlilerin piyasa değeri 5 milyar liraya ulaştı.
3.5 yıllık sözleşmeyle, Fenerbahçe’nin 400 bin adet forma satışı gerçekleştireceği ifade ediliyor.
Sezon sonunda elde edilecek bir başarı, başarı primleri ve şampiyonlar ligi gelirleriyle Fenerbahçe’nin kasasına yüklü miktarda bir girdi sağlanacak.
Mesut Özil’e yönelik çok kapsamlı bir belgesel çalışması yapılacağı belirtiliyor.
Acun Alıcalı’nın sahip olduğu Exxen firması (Dijital İçerik Platformu), Fenerbahçe Kulübü’yle 12 bölümlük bir belgesel yapacağı belirtiliyor.
Puma Firması ve Fenerbahçe arasındaki gelecek yıl gerçekleşecek forma sponsorluğu antlaşmasını da bu transferle ilişkilendirmek yanlış olmaz herhalde. Mesut Özil daha önce Londra’dayken anlaştığı Puma’nın reklam yüzü de olacak.
Fenerbahçe’ye Koç ailesinin sponsorluğunun yanında yeni ulusal/uluslararası düzeyde sponsorluk antlaşmaları da yapılacak.
Ancak taraftar gözüyle bakıldığında ise “Mesut geldi, Fenerbahçe’de bütün dertler bitti” şeklinde bir cümle tabi ki pek gerçekçi olmaz. Çünkü futbol, bir takım oyunu!
Görüşmek üzere…..
