Faruk ATAŞ

Birey Olma Zorunluluğu

Faruk ATAŞ

Ramazan ayını ve bayramını geride bıraktık.

Ramazanın ve bayramın bizde bıraktıklarına bakmak gerekiyor.

Yani kendimizle hesaplaşma, kendimiz ile baş başa kalmak, kendimize ayna tutmak.

Yani birey olma hali, birey olma gerekliliğini yeniden idrak etmek, bilincine varmak.

Ramazan ayı bu anlamda düşünme fırsatı verir insana.

Birey olarak yaratıldık ve birey olmak zorundayız.

Birey olarak da kişilik inşa etmek zorundayız.

Kişi kendi hayatının öznesi olmadıkça birilerinin nesnesi konumunda olacaktır daima.

Kişi aklı ve kalbiyle bir bütün oluşturup varoluşunu, özne olduğunu ortaya koymalı.

Birey sürü psikolojisinden bu şekilde kurtulabilir, peki ne olur kurtulamasa; çok açık: Geriye dönüp bakıldığında sürü psikolojisinin neden olduğu olaylara tanık oluyoruz.

Aslında bu coğrafyanın yakın ya da uzak tarihinde yaşadığı derin acılar ve yaralar, sürü psikolojisiyle hareket eden ya da çoğunlukla ettirilen kitlelerin yol açtığı olayların sonucudur bir bakıma.

Kimlik, mezhep, din ya da siyaset fark etmiyor; Önce birileri ötekileştirilir, düşman ilan edilir daha sonra hedef haline gelir.

Bu süreçte kutsallık adına ne kadar değer var ise bu aşamada amaca uygun kullanılır.

Hitlerin propaganda bakanı Goebbels’’ insanların beyin tembelliğini gördükçe, her istediğimizi yapabiliriz’’ demişti.  

Bu tespit aslında yabancı olmadığımız olgulara işaret ediyor.

Kendine olan inancı, aklı ve güveni başkasının himayesine verdiğinde felaket kaçınılmazdır.

Bu durum din konusunda, siyaset ve milliyetçilik başta olmak üzere toplumun hassasiyet gösterdiği bütün olgular için geçerli.

Birileri bu hassasiyetleri kendi çıkarları doğrultusunda hep kullanmıştır.

Dönemin meclis başkanı Hüsamettin Cindoruk kendisiyle yapılan bir söyleşide mealen şunları demişti’’ Adalet partisi kadrolarında seçim çalışması yaparken ismet paşanın asker kaçağı olduğunu söylerdik ve halk da buna inanırdı’’.

Halkın iyi niyetini suistimal edenler hep olmuştur bu ayrı bir konu, birey olarak kendimizi sorgulamadan, içinde bulunduğumuz durumu akıl ve mantık süzgecinden geçirmeden hep iyi niyetimizin kurbanı olmaya adayız.

Vicdanlı birey olmak zorundayız.

Sağlıcakla kalın...

Yazarın Diğer Yazıları