Vehbi Coşkun

7.Haftayı Bekleyenler?

Vehbi Coşkun

Lig başlamadan yeni sezon öncesinde Mehmet ALTIPARMAK’ın teknik direktör olarak tercih edilmesini “isâbetli” diye değerlendirdiğimiz günlerde; “7. Hafta’da gider!” diye peşin hükümlü olanlar, aslında Türk Futbolu’nun çarpık yapısından kaynaklanan bir düşünceyi ifâde ediyorlardı…
Oysa, bir teknik adamın takıma katkısını küçümseyenler, takımın sportîf başarısızlığı hâlinde neden tüm kabahâti teknik adama yükleyip faturayı ona keserler, bu sorunun cevabı bilinmez ve de hiç merâk edilmez doğrusu?
                                             ***
Tabii Mehmet ALTIPARMAK’a güvenimizi belirtirken “kâhin” değildik biz?
Geçmişte Elazığspor’da kaptan olarak forma giymiş, bordo-beyazlı takımın tarihinde ilk kez Süper Lig’e yükselişine ter dökerek tanıklık etmiş, inancını önce arkadaşlarına sonra topluma aşılayıp kabul ettirmiş, liderlik vasfına sâhip, alçak gönüllü, çalışkan, dürüst vb. özeliklerinin yanı sıra TFF 1. Lig’de 10 yıl süreyle görev üstlenmiş, aynı zamanda Denizlispor’u düştü denilen bir ortamda mûcize misâli ligde tutarken, Alanyaspor’u da şampiyon yapmış olan Mehmet ALTIPARMAK’ın, sıraladığımız bu hususiyetlerinden dolayı adı geçen diğer “aday” teknik adamlara göre çok daha “isâbetli” bir seçim ve doğru tercih olduğunu rastgele değil, “bilerek” vurgulamıştık!..
                                             ***
Özellikle ofansîf zenginlik ve mücâdele benzeri seyirciye zevk veren varyasyonlarla dikkâtleri çeken Elazığspor, üst üste elde edilen galibiyetlerle tribünlerdeki taraftar sayısını artırırken, Mehmet ALTIPARMAK’a “7. Hafta’da gider!” diye ömür biçenler de “ön yargılı” olmanın yanlışlığını zamanla anlamışlardı tabii?..
Yanılmanın ve ön yargılı olmanın mahcubiyetiyle başarıya kuşkuyla bakanlar, bu kez Elazığspor’un puan cetvelinin altındaki takımlarla karşı karşıya geldiğini, güçlü rakiplerle oynadığı zaman bordo-beyazlı takımın gerçek gücünün ortaya çıkacağını ileri sürerek, kısa sürede sağlanan başarıyı hazmedemediklerini îtiraf ediyorlardı âdeta!..
                                             ***
İlk maçta kırmızı kart gören Serkan, hatası golle sonuçlanan Murat, performansı eleştiri alan MARANHAO, daha sonra sakatlık geçiren Berk’in yerine formayı alıp bir daha vermeyen Adem, Alpaslan, Mertan ve SARPONG’la yola devam eden ve tercih ettiği 11’i son 4 maçta bozmayarak sahaya süren Mehmet ALTIPARMAK, bu ısrarı neticesinde takımda taşların oturmasına ve kısa sürede uyumsuzluğun ortadan kalkmasına çözüm bulmuş oldu…
Zira; Elazığspor’da sürekli oynayan Onur, Mehmet YİĞİT ve Tom dışında geçen sezondan kadroda olmalarına rağmen hiç şans bulamayan Adem, Alpaslan ve Berk’in de yeni transfer gibi kabul edilmeleri gerektiği düşünülürse, 11’inde 8 yeni ismin yer aldığı Elazığspor’un çok kısa sürede “başarılı” bir takım görüntüsü vermesinin nedeni ve elde ettiği galibiyetlerin anlamının ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır?
                                             ***
İlk 4 hafta sonunda 4 galibiyet elde ettiği için yine benzeri bir ön yargıyla “şampiyon” ilân edilen Ç. Rizespor karşısında oyuna “kontrollü” başlayan Elazığspor, 2 hafta aradan sonra sahaya sürülen KWEUKE’yi Mehmet YİĞİT ve Erman 2’lisiyle iyi marke edip etkisiz hâle getirirken, öncelikle Recep, ardından da Oğulcan ile Süleyman ilk yarıda rakibin Elazığspor’u zorlayan isimleriydi… 
Elazığspor ise Alpaslan ile Elmar’ın defansîf direnciyle güçlü rakibe karşı koymaya çalışırken, hücumda iyi önlem alındığı için sağ kanatın çalışmadığı bir ortamda sol kanatta SARPONG’la etkili olsa da rakip ceza alanına giremedi ve arzuladığı pozisyonları üretemedi?
Ç.Rizespor maçın ilk gol pozisyonuna giren taraf olurken; Oğulcan ile Süleyman’ın hazırladığı sağdan gelişen atak, Recep NİYAZ’ın vuruşunda mutlak golü önleyen Kaleci Soner’in mükemmel kurtarışıyla savuşturuldu, Elazığspor da daha sonra Alpaslan’ın biri direkten dönen duran top, öteki de yaya sokulup attığı şut olmak üzere 2 gol girişiminde bulundu!
Bu arada SARPONG’un son hamleyi yapamadığı TATOS’la başlayan organize ver-kaç denemesi olumlu not almış olsa da sonuçsuz kaldı?
                                             ***
2. Yarı’ya da “kontrollü” başlayıp devam eden 2 takım gol pozisyonu üretemezken, son yarım saatlik bölümde aynı dakikada Oğulcan’ın yerine Halil’i oyuna süren Ç. Rizespor’a karşı Elazığspor da çok koşan rakip savunmaya baskı yapmaktan da yorulan Mertan’ın yerine taze güç olarak Ahmet ARAS değişikliğine gitti ve oyun bu dakikadan sonra gelişen ataklar, penaltılar ve gollerle hareketlendi…
Tom’un kendi kazandırdığı penaltıyı gole çevirmesiyle öne geçen Elazığspor’a karşı riske girerek öne çıkan Ç. Rizespor geride geniş boş alanlar bırakırken, genelde yapılan “taktik” faullerle kesilen ataklar 2 penaltı olmak üzere birçok duran top kullanımına yani serbest vuruşlara sebep oldu ve Ahmet ARAS’ın rakip ceza alanında yükseldiği bir hava topuna kafa vurmak isterken bâriz biçimde itilmesine aldırmayan Hakem Ümit ÖZTÜRK, 83. Dakika’da Onur’un önüne geçen ama topsuz alanda kendini yere bırakan rakip oyuncunun itildiği gerekçesiyle “eyyam” kokan bir kararla skoru eşitledi ama bu haksız hareket önce tribünleri, sonra da Elazığspor’u ateşledi!..
Kaleci Soner’in önlediği 2 net pozisyona karşılık, TATOS’un maçın genelinde olduğu gibi duran topları hep pas olarak kullanması ve Adem’in ortalarıyla rakip savunmanın dengesinin bozulması bordo-beyazlı temsilcimizin üstünlüğü ele almasına ve Ç. Rizespor’un kapanmasına neden oldu?
Tribünlerin desteğiyle rakibi sahasına hapseden Elazığspor, Tom’un kullandığı kornerde Erman'ın mükemmel kafa vuruşuyla tekrar galip duruma geçerken, Ç.Rizespor’un 11 oyuncusu da ceza alanı içindeydi?..
Tekrar üzerine gelen rakibi durduran Elazığspor, Elmar’ın pasını alıp yarı sahayı driplingle geçen Ahmet ARAS’ın oyuna sonradan girdiği için diri oluşunun avantajıyla uzak direğe yaptığı güzel vuruş kadar, pozisyonu iyi tâkip ederek sağdan bindirme yapıp yarı saha koşan SARPONG’un da bu gole topsuz oyundaki katkısıyla farkı 2’ye çıkardı ve bileğinin hakkıyla çok önemli bir galibiyet aldı!.. 
                                             ***
Elazığspor’un güvenilir ve çalışkan bir teknik heyete sâhip olması lig henüz başlamadan bize umut verirken, geride kalan 7 hafta neticesinde bordo-beyazlı takım beklediğimiz güce de erişti…
Rakip Ç.Rizespor’un seri galibiyetlerle kayıpsız geçtiği ilk 4 hafta sonunda, kadro kalitesi tartışılmayacak nitelikte olan Karadeniz temsilcisinin “acemisi” olduğu ligde bir süre sonra bocalayabileceğini söylerken yine “kâhin” değildik biz?
Nitekim Elazığspor 7. Hafta sonunda mağlup ettiği Ç. Rizespor’un 1 puan da önüne geçti?

Yazarın Diğer Yazıları