Sakaryaspor’dan yarım düzine gol yiyerek, 54 yıllık tarihindeki en farklı iç saha mağlubiyetini aldı Elazığspor…
Görülmemiş olumsuzlukların yaşandığı bu sezonda bir rekor daha kıran ve kendi evinde hezimete uğrayan Elazığspor, maç öncesinde olan bitenlere bakıldığında baltayı ayağına vurdu desek yeridir!
Sakaryaspor Maçı analizine geçmeden müsabaka öncesinde yaşanan gelişmelere bakmak lâzım…
***
Bir hafta önce Pazarspor’u deplasmanda mağlup eden Elazığspor, kümede kalma hesabı yapanlara yeniden umut verirken; TFF’ye başvuruda bulunarak rakipleri alışkın olmadıkları sentetik zeminde oynamaya mecbur bırakmak ve baskı altına almak için kalan maçları Gençlik Merkezi sahasına kaydırmak, doğru fakat geç kalınmış bir stratejiydi?..
Hatta, Sakaryaspor Teknik Direktörü Serdar BOZKURT’un; “Elazığ’da çok kötü bir zeminde oynayacağız!” şeklinde yaptığı açıklama, rakibin bu konuda en azından antrenmanlarını sentetik bir zeminde yaparak Elazığ’a tedbirli ve hazırlıklı geleceğine bir işâretti!
***
Hafta arasında yerel medyada yer alan haberlerde; Başkan Selçuk ÖZTÜRK’ün, Elazığ Milletvekili Gürsel EROL’u forma kampanyasında taahhütünü yerine getirmediği gerekçesiyle suçlayan açıklamaları, bir sezon önce her ay milletvekili maaşının yarısını Elazığspor’a bağışlayan, ayrıca birçok deplasman masrafını karşılayan ve primleri ödeyen Gürsel EROL’a haksızlık olarak değerlendirildi ve yapılan yorumlarla kamuoyundan büyük tepki gördü!
“Elazığspor’un sâhibi benim!” ifâdesiyle son Başbakan Binali YILDIRIM ile İktidar partisine mensup öteki Elazığ Milletvekillerinin neden eleştirilmediğine yönelik yorumların ağırlıkta olması dikkât çekiciydi?
***
Ardından iki haber daha duyuruldu Elazığspor Kulübü’nden…
İlkinde; Elazığspor’un, Sakaryaspor’u yenmesi durumunda galibiyet primlerinin Elazığ Belediye Başkanı Şahin ŞERİFOĞULLARI tarafından ödeneceği açıklandı…
Daha sonra da hafta sonunda düzenlenen bir etkinlikle; Belediye Başkanı Şahin ŞERİFOĞULLARI’nın Elazığspor’a morâl yemeği verdiği bildirildi!
İlginç olan taraf, kulüp tarafından duyurulan haberlerde belediye başkanının herhangi bir ifâdesi yer almadığı gibi, düzenlenen yemekten servis edilen fotoğraflarda Başkan Şahin ŞERİFOĞULLARI ya da onu temsilen herhangi bir görevli de yoktu?
***
Maç öncesinde Elazığspor’da yaşanan gelişmelerden en önemlisi; futbolculardan Cengizhan AKGÜN ile Muhammed Umut AKBULUT’un kadro dışı bırakılmasıydı?..
Sebebi her ne olursa olsun, bitime 6 hafta kala 3. Lig’in eşiğine gelen Elazığspor, zâten yetersiz ve alternatifsiz kadrosuyla rakipleriyle mücâdele etmekte zorlanırken, tecrübeli bir teknik adam bu ortamda elindeki silâhını kaybetmek yerine oyuncularından azâmi verim elde etmek adına kaprisi bir kenara bırakarak, hoşgörüyle davranmalı ve geleceği olan bu gençleri kazanmalıydı!
Geçmişi yaşayanlar hatırlayacaklardır; Serdar ÖZKAN ile Serdar GÜRLER’i kadro dışı bırakıp G.Saray’a kıyak çeken Teknik Direktör Okan BURUK, Elazığspor’u Süper Lig’den düşürürken tüm ısrarlara rağmen müdahâle etmeyen Başkan Selçuk ÖZTÜRK, şimdi de Teknik Direktör Cafer AYDIN’ın Cengizhan ile Muhammed Umut’u kadro dışı bırakmasına karışmadı, oysa Elazığspor göz göre göre 3. Lig’e gidiyor!
Cengizhan ile Muhammed Umut’un kadro dışı bırakılması, zâten “futbolculara dayalı bir düzen”in hâkim olduğu Elazığspor’da kime yaradı, kime verilmiş bir cezâ oldu, söyler misiniz?
***
İşte bu şartlarda Sakaryaspor karşısına çıkan Elazığspor, sakat olan Yiğitcan ile Hebat, cezâlı Kadir TAŞOĞLU’ndan da mahrum olduğu bir ortamda, Teknik Direktör Cafer AYDIN’ın bırakın kadro istikrarını sağlamayı, her maçta yaptığı farklı oyuncu tercihleri ve mevkîleri değişen futbolcularla âdeta çorbaya dönen kadrosuyla mücâdele etmek zorundaydı!
Yoğun eleştirilere rağmen inâtla ve ısrarla oynattığı Görkem’i sakatlığı nedeniyle sahaya süremeyen Cafer AYDIN, nihâyet aylar sonra şans bulmasına rağmen buluştuğu topları çiğnemeden arkadaşlarına servis eden Cihan ASLAN’ı tercih etmiş, Yusuf Ensar’a da 11’de yer vermişti.
Oyuna geç alınan Fırat Sefa da, attığı gol gibi, Görkem kadar şans tanınsa bu takımın santraforu olabilecek özellikteydi!
Oyuna sonradan dâhil olan Ahmet Ertuğrul’un teknik özelliğine daha önce de dikkât çekmiştik zâten.
Rakip Sakaryaspor ise; Muhammet REİS’in idâresinde, oyuna sonradan giren eski oyuncumuz Çağrı ORTAKAYA ve Süper Lig’e yükseldiğimiz sezon ara dönemde Elazığ’a gelen ama beğenilmeyerek gönderilen Elazığ doğumlu gurbetçi oyuncu Mehmet BOZTEPE’nin de yer aldığı kadrosuyla vasat bir takımdı?
***
Maçı uzun uzadıya yorumlamaya gerek yok…
İlk Yarı’da zemine yabancı olan Sakaryaspor karşısında 4 tane mutlak gol olabilecek net pozisyon bulan Elazığspor, bunları rakip kalecinin başarısı ve bitirici vuruş eksikliği nedeniyle değerlendiremezken, 27. Dakika’da 30 metreden atılan şutun gol olmasıyla öne geçen rakip, 40. Dakika’da 2. Kez yokladığı kalemizde bulduğu golle farkı 2’ye çıkardı.
2.Yarı’da her on dakikada bir gol bulan Sakaryaspor’a, Fırat Sefa’nın golüyle cevap veren Elazığspor, skorun verdiği eziklik altında mücâdele etmekte zorlandı!
Hele, müsabaka 6-1 devam ederken Sakaryaspor yardımcı antrenörünün, oyuncularını teşvik etmek amacıyla kenardan sarfettiği çaba, doğrusu yadırgandı ve herkesin zoruna gitti!
***
ASKF Binası’nın balkonundan maçı izleyen ve tezahürat yapan Elazığspor Taraftar Grupları, 70. Dakika’da yenilen 4. Gol’den sonra sürekli Selçuk ÖZTÜRK ile Yönetimi istifaya çağırırken, maç sonunda da tüm futbolculara tepki gösterdi!
Maç sonunda, GMG Kastamonuspor’un 90+7. Dakika’da yediği golle 1-1 berabere kalması üzerine; “yarışın içindeyiz” diye açıklama yapan Teknik Direktör Cafer AYDIN’a bakıp da hesap yapmayın!
Kadro istikrarını sağlayamayan, Cengizhan ile Muhammet Umut’u kazanmak dururken, kadro dışı bırakarak “baltayı kendi ayağına vuran” bir teknik direktör ve bu duruma kayıtsız kalan yönetim mi Elazığspor’u ligde tutacak?
Sakın ha bu saatten sonra inanıp da umutlanmayın!