Vehbi Coşkun

Elazığspor İyi Yolda...

Vehbi Coşkun

Altınordu Maçı’nda girdiği sayısız pozisyonu gole çeviremeyen Elazığspor, lige kendi saha ve seyircisi önünde mağlubiyetle başladığı hâlde sergilediği pozîtif futbolla gelecek adına “umut” vermişti herkese…
Elazığspor Taraftarı, “hırs” ve “kazanma arzusu”nu gördüğü bordo-beyazlı takımı yenilgiye rağmen alkışlarken, Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK; “Biz bu futbolu oynayalım yeter, belki bir maç kaybettik ama bir dahaki maça kolay kolay kaybetmeyiz!” demekle, benimsediği oyun felsefesini sahaya yansıtan takımına ve futbolcularına güvenini dile getiriyordu tabii…
Altınordu’dan 2 gol yemiş olmasına rağmen, Elazığspor’un asıl sorunu “gol vuruşu” yetersizliği olduğu için; “Atamayana atarlar!” başlığını uygun görmüştük kaybettiğimiz ilk maçta…
Elazığspor’un sezonun ilk müsabakasında Altınordu gibi genç, oturmuş ve uyumlu, ayrıca Teknik Direktör Hüseyin EROĞLU’nun vurguladığı şekilde 4 yılın en iyi hazırlık dönemini geçirmiş bir takıma karşı sezonun ilk maçında ortaya koyduğu yüksek “tempo”, bordo-beyazlı takımın fizikî bakımdan beklenenden çok daha iyi seviyede olduğunu göstermişti anlayanlara!
Takım oyununu, yardımlaşmayı, mücâdeleyi, atak oyun felsefesini, takımdaşlık ruhunu göremeyen, ama mağlubiyete bakıp daha ilk maçtan Elazığspor’a sitem eden ve anlaşılmaz bir önyargıyla Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK’a ömür biçenler, âmiyane tâbirle sonuca endeksli “futboldan anlamazlar” olduklarını göstermişlerdi geçen hafta?
Oysa, doğal olarak eksikleri bulunan Elazığspor, 6 yeni transfere 11’de yer verdiği hâlde sezonun ilk resmî müsabakasında artılarının fazlalığıyla dikkât çekmiş ve bu nedenle “pozîtif” diye nitelediğimiz futbolla gelecek adına “umut” vermişti herkese…
                                                           ***
Transfer yasağı dolayısıyla kadrosunu takviye edemeyen ama standartların üstünde hem yetenekli, hem tecrübeli isimlere sâhip olan Eskişehirspor, her ne kadar taraftar desteğinden mahrum olsa da Sergen YALÇIN yönetiminde çekinilecek, korkulacak bir rakipti!..
Ancak, Elazığspor’un ilk hafta performansı rakip Eskişehirspor olsa da bordo-beyazlı takıma güven duymamızı gerektiriyordu zorlu maç öncesinde…
Kırmızı kart cezalısı Serkan’ın yerine 4’lü savunmanın sağına Adem’i, ilk maçta demorâlize olan Murat KAYALI’nın yerine oyuna sonradan giren ve önliberoda takım oyununa olumlu katkılar sağlayan Alpaslan’ı, tek santraforda da bitirici vuruş bakımından hiçbir varlık gösteremeyen MARANHAO’nun yerine de Mertan’ı sahaya süren Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK, formsuz olan oyuncularda ısrar etmeyeceğini ve “forma rekabeti” verilecek bir ortam oluşturmak adına duygusal davranmayacağını gösterdi bu tercihleriyle…
Dünya genelinde ve günümüz futbolunda büyük oranda tercih edilen 4-2-3-1 dizilişinden vazgeçmeyen ALTIPARMAK, müsabaka öncesinde Altınordu yenilgisini telâfi edeceklerini söylerken, deplasman da olsa maçı kazanma stratejisiyle sahaya çıkılacağının ip uçlarını veriyordu elbette.
                                                           ***
Eskişehirspor’un golüne kadar ilk 20 dakikada net pozisyona giremeyen iki takım da kontrollü olarak birbirlerini yoklarken, sol kanattan gelişen atakta kaleye atılan şutta Adem’in kafasından seken topun Kaleci Soner’i yanıltmasıyla rakip takım tesâdüfî bir golle öne geçmiş oldu?..
Geriye düşen ve âdeta yediği golle kendine gelen Elazığspor, ilk maçta olduğu gibi “kazanma arzusu”nu öne çıkararak oyuna ağırlığını koyarken, hem topa sâhip olmaya, hem de gerekli olan golü bulmak adına rakip kaleye daha fazla atak geliştirmeye başladı…
Berk’in sol kanattan yaptığı ortaya Mertan yetişebilse Elazığspor eşitliği daha önce sağlayabilecekti ama, ilk maçta TATOS’un kullandığı serbest vuruşların bordo-beyazlı takıma güç kazandırdığı belliydi ve beklenen gol çalışıldığı çok açık anlaşılan bir “duran top” organizasyonundan geldi. 
TATOS’un Altınordu Maçı’nda “al da at” ya da “dokun da gol olsun” misâli ustaca kullandığı serbest vuruşlardan birini izledik, arka direkte pozisyon alan Mehmet YİĞİT’in adrese teslim bu topu kale alanı içine indirmesi ve Erman’ın kafa vuruşu Elazığspor’un Tandem’deki 2’lisinin mükemmel işbirliği neticesinde skora eşitlik getirirken, bordo-beyazlı takımı da yüreklendirdi.
Elazığspor yediği gol benzeri bireysel hataları ilk maçta olduğu gibi Eskişehir Deplasmanı’nda da tekrarlarken, sırf panik ve yersiz bir telâş sonucu İlk Yarı’da Mehmet YİĞİT’in kaptırdığı bir topu, 2. Yarı’da da Onur’un rakibe ikrâm ettiği bir topu, Kaleci Soner’in kurtarmasıyla bereket versin ki kalesinde gol olarak görüp puan kaybetmedi? 
                                                           ***
2. Yarı’da yine Altınordu Maçı’ndaki gibi oyunun kontrolünü tamamen ele geçiren Elazığspor, ilk yarıda goller hâriç 2-2 olan “gol yapılabilecek pozisyon” sayısını 2. Yarı’da sayısal olarak 2’ye 6 gibi çok bâriz şekilde lehine çevirirken, ne yazık ki bu üstünlüğünü skora yansıtamadı?
Oyuna sonradan giren MARANHAO’nun kafayla gol yapması gereken ama dokunamadığı bir topu rakip oyuncunun elle kesmesi sonucu kazanılan haklı penaltı ve Tom’un vuruşuyla gelen galibiyet golü olmasa maçı tek farkla kazanan Elazığspor, belki de gol bulamayacak ve maçı kazanamayacaktı?
Zirâ ilk maçta da dikkât çektiğimiz gibi bordo-beyazlı takımın dün elde edilen net pozisyonları bitirici vuruşla gole çevirebilecek “golcü” bir santrafora mutlak ihtiyacı var!
                                                           ***
Bu maça kadar takımın en formda ismi olan Berk, Eskişehir’de çok etkisiz olduğu için oyundan alındı ve bizim sürpriz olarak değerlendirdiğimiz bir taktik anlayışla oyun alanına sürülen Emre, gerek sol kanattan gelecek rakip atakları önlemek, gerekse sol kanata ofansîf işlerlik kazandırmak adına yapılan bir hamleydi… 
Mertan etkisiz kalırken, MARANHAO’nun sahaya sürülmesi gol bulmak için değil, fizik gücüyle rakibi meşgul etmesi ve üstümüze gelmesini engellemek amacına yönelikti. 
Son değişiklik TATOS’u alkışlatmak kadar, Kadir BEKMEZCİ’nin top tutmasıyla skoru korumak için akılcı bir değişiklikti…
                                                           ***
Müsabaka’nın Hakemi Tugay Kaan NUMANOĞLU, TATOS’un düşürüldüğü pozisyonda bariz gol şansını engelleyen Kaleci Kayacan’ı kırmızı kartla oyundan ihraç etmeliydi. Bu pozisyon dışında kusursuz bir maç yönetti ve Üst Klasmana aday genç bir hakem olduğunu gösterdi…
Sonuç olarak; “Elazığspor iyi yolda” ama, Eskişehir’de 3 puan getiren 2 golün birinin korner organizasyonu, ötekinin penaltıdan, yani duran toplardan geldiğini görmeli ve bordo-beyazlı takım, öncelikle biri mutlaka “golcü” olmak üzere yapılacak transferlerle ivedilikle takviye edilmeli!

Yazarın Diğer Yazıları