Vehbi Coşkun

Elazığspor mu Kazandı?

Vehbi Coşkun

Teknik Direktör Hüseyin KALPAR’ın göreve gelmesinin ardından önce “başarısızlık” serisi, ardından takviye transferlerin yapılmasıyla sportîf “başarı” yaşanan 2 farklı süreç geçirdi Elazığspor…
Ve daha 3 hafta öncesinde sezonu ilk 2 sırada bitirebilmek için umutlanırken bordo-beyazlı taraftarlar, önce Samsun sonra Gazişehir mağlubiyetleriyle Play-Off şansını bile zora soktu Elazığspor?..
Sezonun bitimine 7 hafta kala kaybedilen 6 puanı mevcut puanlara eklerseniz; Lider Ç. Rize’nin 5, 2. Sıra’daki Ümraniye’nin 3, bu yazı kaleme alınırken maç eksiğiyle 3. Sıra’da bulunan Ankaragücü’nün 2 Puan gerisinde yer alacak olan Elazığspor, her 3 takıma olan “2’li averaj” üstünlüğü, ayrıca oynanacak Ümraniye-Ankaragücü ve Ümraniye-Ç. Rize Maçları da düşünüldüğünde sahip olduğu fikstür avantajıyla Süper Lig’e direkt çıkma şansını nasıl elinin tersiyle itti, anlaşılır gibi değil? 
Sonuçta maddi sorunlar kadar en az teknik hataların da sebebiyet verdiği bu tablo, kaçırılan fırsatın büyüklüğü düşünüldüğünde Gaziantep’in küme düşen temsilcisi G. Antepspor’dan alınan 3 puan hiçbir Elazığspor Taraftarı’na teselli olmadı maalesef!..
Teknik Direktör KALPAR’ın müsabaka sonrasında rakibin kaybedecek hiçbir şeyi olmamasına rağmen, kendilerinin kazanamamaları durumunda çok şey kaybedeceklerini dile getiren demecini, yukarıda izâh etmeye çalıştığımız gibi büyük balığın kaçışından sonra çok ama çok geç kalmış bir tespit olarak gördüğümüzü belirtmemiz gerek!.. 
***
G. Antepspor karşısında; Tandem’in 2’lisinde cezalı Murat AKÇA’nın yerine Mehmet YİĞİT’i, savunmanın solunda Canberk’in yerine Emre, sağda Orhan’ın yerine Serkan, 
Elmar’ın rahatsızlığında çift önliberoda Alpaslan’ın yanına Kadir’i, kart cezalısı Tom’un yerine H. İbrahim’i sahaya süren Teknik Direktör Hüseyin KALPAR, HORA’yı inatla sol kanatta oynatma yanlışındaki ısrarını sürdürdü?..
Küme düşmesi resmîyet kazandıktan sonra rahatlayan ve gençlerden oluşan kadrosuyla Samsun’u yenerek rakibini ateşe atan G. Antepspor, bir hafta önce karşılaşsaydık inanın o sürprizi Elazığspor’a yapardı! 
Teknik özellikleri bir yana, en azından çok koşacağını ve alan daraltarak baskı yapacağını, bu yöntemle de kaptığı toplarla atağa çıkacağını müsabakadan önce tahmin ettiğimiz genç G. Antepspor’a karşı, bordo-beyazlı takımın kolay organize olamayacağı da yine maç öncesinde belliydi!
Gol geciktikçe direnci artacak olan gençler kolay teslim olmayacaklar, hatta bir de kazara gol bulup da öne geçtikleri taktirde Elazığspor’a zor anlar yaşatacaklardı!
Bizim düşüncelerimize yansıyan bu ihtimâller, elbette teknik heyetin de hesaba katması ve mutlaka değerlendirmesi gereken faktörlerdi?
Ancak, bugüne kadar bordo-beyazlı takımın uğradığı fuzuli puan kayıpları göz önüne alındığı taktirde, “tecrübeli” diye nitelense de Hüseyin KALPAR ile teknik ekibinin rakiplere önlem almakta başarılı olduğunu iddia etmek de pek mümkün değildi?
***
Karşılaşmanın başlama düdüğüyle birlikte Elazığspor’un art arda 3 pas yapamayışı ve isâbetsiz paslarla aşırı top kayıpları, organize olamayan bordo-beyazlı takımın zorlanmasına yol açarken, genç rakip de top kullanma konusundaki beceriksizlik ve yetersizlikleri nedeniyle Elazığspor kalesinde pozisyon üretemedi? 
İlk 20 dakikada Alpaslan’ın 2 ara pasını H. İbrahim ile HORA harcarlarken, H. İbrahim’in “al da at” diye uzattığı ama HORA’nın topuk fantezisi yüzünden kaçırdığı topu TATOS’un kaleye göndermesiye kalecinin ellerinde eriyen yarım pozisyon dışında ilk yarıda “tehlikeli” denilebilecek bir başka pozisyon bile izleyemedik?
Müsabaka’nın İzmir Bölgesi’nden olan Hakemi Yiğit ARSLAN, öyle her hakemin çalamayacağı düdüklerle, çoğunun veremeyeceği kararları cesaretle verdi ve bir hakem için en gerekli özellik olan “yürekli” olma farklılığını ortaya koydu…
40. Dakika’da G. Antepspor’un 10 kişi kalmasında hakem ile yardımcı hakem işbirliğinin nasıl olması gerektiği ders niteliğinde teoriden pratiğe dönüştürülerek sergilendi âdeta!
***
2. Yarı’da; “kısır” geçen ilk yarıdan çok memnun olacaklar ki her iki teknik adam da herhangi bir değişikliğe gerek bile duymadan aynı oyuncular, aynı diziliş ve aynı oyun formatıyla devam ettiler müsabakaya?
Hele “tecrübeli” hocamız Hüseyin KALPAR, 10 kişi kalan rakip karşısında golsüz eşitlik devam ettiği hâlde, oyunun gidişâtını değiştirmek adına hiçbir müdahâlede bulunmadı oyuna?
Bereket versin Alpaslan ihtarı varken yaptığı hareketler nedeniyle kırmızı kart görüp de ihraç olmadı?
Ve yine bereket versin ki hakem yetişti imdada ve eyyamcı hakemlerin kolay kolay çalamayacağı pozisyonda üstelik 10 kişi olan evsahibi ekip aleyhine penaltı çaldı?
Hakem rakibin direncini kırarken, Hüseyin Hoca 40. Dakika’da oyuna alması gereken Muhammed’i 26 dakika gecikmeyle oyuna sürdü ama agresif Alpaslan’ın yerine gol pozisyonlarına giren ve hiç çalışmayan sol kanat dururken, sağ kanadı çalıştıran H. İbrahim dışarı alındı?
3 Dakika sonra Alpaslan’ı çıkarıp yine tek hamlede yapacağı işlemi bu kez Mertan’ı görevlendirerek yine 2 hamlede yapabilen Hüseyin KALPAR, Muhammed ve Mertan değişiklikleriyle sonuca etki etmiş gibi gözükse de tempoyu artırmak ve gol bulmak amacıyla bu değişiklikleri en az 25 dakika önce, üstelik 10 kişi kalan rakip karşısında 2. Yarı’ya başlarken zamanında yapmalıydı? 
Biri Alpaslan’ın ayağından penaltı, öteki TATOS’un ustalığıyla frikikten gelen 2 duran top olmasa, Elazığspor şu vurdumduymazlık sonucu G. Antepspor genç takımını bile alt edecek güçte değildi?..
2 Farklı skorla rahatlayan bordo-beyazlılar, Muhammed’le yükselen tempo ve soldan gelişen atakta Emre’nin ön direğe kestiği topa DIARRA’nın usta işi dokunuşuyla nihâyet top oyundayken golü buldu da, Elazığspor 2 haftayı puansız geçtikten sonra G. Antepspor’a puan kaptırmaktan kurtuldu!

Yazarın Diğer Yazıları