Vehbi Coşkun

Elazığspor ve Sessizlik ?

Vehbi Coşkun

TFF 2. Lig’de İlk yarı sona erdiğinde, Elazığspor için; “Mevcut yönetimin ‘4-5 Milyon’a açarız’ dediği transfer tahtasını kaldırmaya gücü yetmez, forma satış kampanyası ortada, kimse kalkıp bu kulübe yardım da etmez!” demiştik…
Neticede; 2. Yarı’nın ilk karşılaşması olan Bayburt Özel İdârespor maçı öncesinde düzenlenen basın toplantısında forma satış kampanyası için dediklerimiz de aynen teyit edilerek, transferin açılamayacağı açıklandı.
Böylece, oyuncu kadrosunun yetersizliği ve özellikle alternatifsizliğini dile getirdiğimiz Elazığspor, transferde “sessiz” kaldı!..
***
Basın toplantısında; Elazığspor’un içinde bulunduğu durum ve transfer yasağına sebep olan FİFA’lık dosyalar konusunda çeşitli ithâm ve isnâtlara mâruz kalan, “belediye yönetimi” diye adlandırılan bir önceki yönetim neden “sessiz” acaba?..
Yerel seçimler öncesinde 28 Mart 2019 tarihinde düzenlediği basın toplantısında görev yaptığı dönemdeki icraatlarını anlatan ve belediyenin borçları hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Mücahit YANILMAZ, Adayları Şahin ŞERİFOĞULLARI’nın seçimi kazanacağını ve şehirde “AK Belediyeciliğin” devam edeceğini vurguladıktan sonra, ne demişti hatırlıyor musunuz?
“31 Mart’tan sonra ben burada yokum. Ancak, bürokrat arkadaşlarımız burada. Elazığ Belediyesi’nin bilgileri ve evrakları burada. Bu rakamlarda en küçük bir yanlışlık var diyenler olursa eğer, ben ne zaman nerede isterseniz, döner gelirim. Bu kaynakların nasıl kaynaklar olduğunu anlatırım!..”
Elazığ Belediyesi’nin borçlarının açıklanması konusunda bürokratları adres gösteren Sayın YANILMAZ, Elazığspor konusunda ne düşünüyor acaba?
“Belediye yönetimi” olarak adlandırılan yönetimin icraatları ve Elazığspor için kullanılan kaynaklara ilişkin ithâmlara karşılık, kim açıklama yapacak şimdi?
Elazığspor’a aktarıldığı, ancak kulüp için kullanılmadığı iddiâ edilen meblağlardan tutun da, satıldığı öne sürülen jeneratörün bedelinin akıbetinin ne olduğuna dâir yöneltilen isnâtlara kadar, kim aydınlatacak kamuoyunu şimdi?
Sayın Mücahit YANILMAZ mı, yoksa “Belediye yönetimi” olarak adlandırılan yönetimin başkanı mı, ya da yönetim listesinde yer alan o kadar üye isimden herhangi birisi mi?
Kimse üstüne almıyorsa ve almayacaksa şâyet, bu konuda “sessiz” kalmak hiç iyi değil hatırlatalım…
Zirâ; Sükût ikrardan gelir!
Dün adı geçen yönetime önerimizi, bugün de mevcut yönetime yöneltelim…
Varsa bir usûlsüzlük ve samimiyseniz, açın defterleri inceletin Elazığspor’un 10 yıllık geçmiş hesaplarını, hep beraber görelim neler olup bittiğini?
***
Açıklığa kavuşması gereken bu durumda “sessizlik” giderilmeli deyip, Bayburt Özel İdârespor Maçı’nın analizine geçelim…
Gençlik Merkezi Sahası’nda sezonun ilk maçında olumsuzluk olarak nitelediğimiz maraton tribünü tel örgülerinin yüksekliğinin yarıya indirilmesi, kale direklerinin saha içinden oyuncular tarafından görünürlüğünün sağlanması için kale arkalarına saydam örtü çekilmesi ve özellikle de konuk ekip seyirci tribününün eski yerinin tam karşısına Maraton tribününe alınması hizmetlerini özenle gerçekleştiren Gençlik ve Spor İl Müdürü A. Samet EREN ile personelini kutluyor, kamuoyu adına teşekkür ediyorum.
Tribün düzenlemesine karşın “seyircisiz” oynama cezâsına çarptırılan Elazığspor, ne yazık ki kendi sahasında çıktığı karşılaşmada kendi seyircisi önünde oynayamadı!
Ve tribünler de “sessiz” kaldı!..
***
Kadir TAŞOĞLU’nun cezâsı, Onur ile sezonu kapatan İzzet’in sakatlıkları nedeniyle yer alamadıkları kadroda; savunmanın sağında Tufan, solunda Ahmet Burak SOLAKEL, tandemin ikilisinde Yiğitcan’ın yanında Ömer Faruk, çift önliberoda Kadir BEKMEZCİ’nin yanında Cihan CANPOLAT, orta 3’lüde sağda Murathan, solda Cengi̇zhan, ortada Murat CEYLAN ve tek santraforda Ömer YILDIZ’la 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya yayılan Elazığspor, ilk 20 dakikada oyunu rakip yarı alana yıkarken, ayağa isâbetli pas yaparak topa ve oyuna da hâkim oldu…
***
Bloklar arasında boşluk bırakmayan ve top rakipteyken pozisyon almaya gayret gösteren bordo-beyazlılar, 25. dakikadan sonra her geçen dakika etkisini kaybederken, özellikle kendi yarı alanından çıkamadı ve gerek orta sahayı çabuk geçme konusunda, gerekse hücumda yeterince çoğalamayarak, “ofansîf” bakımdan çok ama çok yetersiz kaldı?
***
Elazığspor’un ilk yarıda biri Ömer’in rakip savunma arkasına sarkıp da ağır kaldığı ve kaleye götüremediği, öteki de Murathan’ın kaleciyi aşırdığı, herkesin gol diye ayağa kalktığı ama, rakip oyuncu Mahmut’un top tâkibi sonucu çizgiden çıkardığı 2 pozisyonuna karşılık, Bayburt temsilcisinin biri yaydan kaleye atılan ve üstten auta giden, diğeri Kaleci Ahmet’in kontrolünde yandan dışarı çıkan 2 şutunu izledik…
***
2.Yarı’da; ilk yarıdaki başarılı pozisyon alma özelliğini kaybeden ve çabuk gelişen rakip ataklar karşısında adam ve alan markajında sıkıntılar yaşayan Elazığspor, savunmada biri yan top olmak üzere rakibe 2 net pozisyon imkânı tanırken, müsabaka gol noktalarından uzakta ve bir orta alan mücâdelesi şeklinde geçti!..
***
Tek santrafor olarak görev yapan Ömer, ileride tek başına yalnız kalıp etkisini yitirirken, O’na hücumda yeterli desteği veremeyen Elazığspor, aşırı top kaybı nedeniyle rakip kaleye taşıyamadığı ataklarının yanı sıra, kazandığı duran topları da değerlendiremeyerek bir büyük avantajı daha kullanamadı?
***
Cihan’ın sakatlanıp yerini zorunlu olarak Eren’e bırakmasının ardından, Murathan’ın yerine Fırat Sefa’yı, Tufan’ın yerine de Cihan ASLAN’ı oyun alanına süren Levent ERİŞ, sâdece oyuncu değişiklikleriyle yetinip kalmamalı, Elazığspor için hücum varyasyonlarını artırıp, ivedi olarak gole gitme plânları yapmalı!
Savunmada tandemin 2’lisinde görev yapan Ömer Faruk, baskı altında bile topa basıp yere indiren ve oyunu kurmaya
çalışan üstün özelliğiyle dikkâtimi çekti.
Tufan, Eren ve Ahmet Burak’ın maç eksiklerini gidermeleri, Onur’un ve Kadir TAŞOĞLU’nun da takıma dönmesiyle Elazığspor savunmada daha başarılı olabilir ama, bordo-beyazlı takım “mehteran takımı”
ağırlığındaki yavaş ataklarıyla hücumda nasıl başarılı olur?
Levent ERİŞ, iç saha maçlarının tamamını kazanmaktan bahsediyor ancak, rakip kalede çoğalamayınca ve gole ulaşma plânı olmayınca; dünkü maçta olduğu gibi futbolda “sessizlik” kolay kolay bozulmuyor?..

Yazarın Diğer Yazıları